Yazdır
Dünkü çarşamba günü saat 11.00 sularında İzmir'e maça gelmek üzere Akhisar'dan yola çıktığımda takımımın galip geleceği inancıma rağmen yine de kafamda bazı soru işaretleri dolaşmıyor değildi. Türkiye profesyonel liglerinin tümü göz önüne alındığında, Göztepe maç başı gol ortalaması maalesef en düşük bir-iki takımdan biriydi. Müthiş bir gol sıkıntısı çekiliyordu. Ayrıca rakip bizim 5-0 yenildiğimiz Fenerbahçe'yi yenmişti ve en az bizim kadar puana gereksinimi vardı. Futbolcularına tek tek bakıldığında ciddi bir rakipti. 5-0 lık, 6-0 lık maçlardaki taktik hataların süreceği konusunda ise yeni hocamız Ümit Kayıhan nedeni ile kaygım yoktu. Bir gün önce Malatyaspor'un farklı Ankaragücü galibiyeti puan cetvelinin ortasından itibaren alt sıradaki takımların maçlarının nefes keseceğinin göstergesiydi. Göztepe-Diyarbakırspor maçı da bunlardan birisiydi. Bu düşüncelerle Alsancak Stadı'na girdiğimde güzel İzmir'imizin baharı kıskandıracak güzel havasının takımımızın oyununu da yansımasını diledim. Öyle de oldu. En çok da iki golden fazlasını atabileceğimizi gördüğüme sevindim. Takımın oynadığı kollektif futbol da cabası. Üç golün üçünün de yan toplarla oluşu kanat organizasyonları konusunda bugüne kadar neredeydik dedirtti. Ah bir de Mkhalale güzel oyununa orta alanda gereksiz top tutması ile gölge düşürmese idi. Çünkü kaptırdığı bu top döndü rakibin golü oldu. İki golde harika ortalarıyla pay sahibi olan Mehmet de zaman zaman aynı hatayı yapıyor. Aslında Servet'in direği teğet geçen harika kafa vuruşu ve Korhan'ın sıfırdan ortasında Zafer Biryol'un vuruşu ağları bulsaydı fark daha da büyüyecekti. Burada Türk futbolunda yeni bir yıldızın doğduğunu bunun da gencecik Korhan olduğunu maçı izleyemeyenlere iletmeyi bir sporseverlik görevi kabul ediyorum. Yeter ki ona yeterince şans verilsin...Yaptığı ortalar görülmeye değerdi. Güneşin tatlı sıcaklığı ile tribünlerde gevşeyen bedenlerimiz gollerle birlikte yayından fırlamış oklara dönüştü. Tanıdık tanımadık Göztepeli dostlarla sarmaş dolaş olduk. Maç bitiminde keyfimize diyecek yoktu. Göztepe'min güzel futbolu ve galibiyeti gidiş geliş ikiyüz kilometre tutan yolculuğuma değmişti doğrusu... Tüm alkışlarım sevgili futbolcularımıza, başta Ümit Kayıhan olmak üzere teknik kadromuza, kendilerine yöneltilen tümüne değil bazılarına katıldığım eleştirilere rağmen yönetimimize ve de tabii ki mesai gününde tribünleri dolduran ve de bir-iki cılız girişim dışında takımını küfürsüz destekleyen araftarlarımıza... Dr.İrfan Asil