Dudağımda yarım kalan söylenmemiş son sözümdür,baki olsada ayrılık aşk her daim ölümsüzdür Hatırla sevgili o eski günleri çocuklar gibi…diye başlayan bir şarkı dinliyorum…sonra gözümün önüne gelen sahneler , başarılı bir performans sergilemesine rağmen bir maçta yediği 4 golden sonra stadı terk eden Bursaspor taraftarları , güzel transferler ve başarılı bir ikinci yarı başlangıcına rağmen kendi sahasında aldığı ilk yenilgide sahaya takımına sırtını dönen Trabzonspor taraftarları , havaalanında teknik direktörüne saldıran Galatasaray taraftarları… süper ligde oynayan parası havası yerinde bu takımlarla ilgili örnekleri çoğaltmak kolay , birde belki ömründe bir daha hiç gitmeyeceği kasabalara köylere giden otobüsler dolusu insan, gururla sarı kırmızı formasını giyen yüzlerce insan… takımları amatör küme yolunda ama onlar takımlarının peşinde , takım kötüye gittikçe daha bir güçleniyor gibiler , eskiden 15 sene 2.ligde oynayan takımın taraftar sayısını nasıl arttırdığını anlamak için sosyolojik araştırma yapmak lazım derlerdi , bizim içinse gelinen noktada artık araştırmaya falan gerek yok her şey ortada işte, izmirde istanbulda yurtdışında alsancakda akhisarda olan yada olamayan ama içinde bu duyguyu barındıran onbinlerce insan ne demek istediğimi çok iyi anlıyor , bu gurur duyulası arkadaşların hangi duygularla gittiğini döndüğünü hepimiz anlıyoruz , o yüzden hepimiz aynı takımı tutuyoruz ve bu yüzden vazgeçmiyoruz… bu yüzden her sabah işyerinde açtığımız ilk sayfa belkide sarı kırmızı , bu yüzden yıllar önce bir sabah , mahalle bakkalından aldığımız gazeteyi eve dönüşte okurken “bi dakka nasıl yani” diye durup tekrar tekrar okuyan kalbi küt küt atan bir anda havada yürümeye başladığını hisseden o binlerce insandan biri olduğumuz için aynı takımı tutuyoruz. O güzel haber gibi bir haber daha bekliyoruz umutla , ama zengin biri gelsin bizi kurtarsın diye değil , biri gelsinde şu içimizdekini çıkarmamıza yardım etsin diye bekliyoruz , bizden başka kimsenin göremediği “o şey” içimizden bir çıkarsa neler olabileceğini görüyoruz…
3.lige düştüğümüzde bundan daha kötüsü olurmu demiştim , artık demiyorum , bazı şeyleri kabul etmek lazım belki önümüzdeki 5-6 sene hayal ettiğiniz bir takımınız olmayacak 3.ligde , 2.ligde mücadele eden bir takımımız olacak , İstanbul takımlarındaki gibi flaş transferlerimiz olmayacak , konforlu statlarımız olmayacak, kasaba takımlarının , köy takımlarının sevimli taraftarları olacak hayatımızda yada bazı gelişmemiş şehir eşkıyalarından oluşan taraftarları olan pisliklerle uğraşmak zorunda kalacaksınız…ama unutmayın ki 1925’de güneş doğdu izmire , bu güneşin doğduğunu gören kimse yok aramızda ve bu çınar öyle yada böyle 82 yıldır ayakta , Göztepe anonim şirketi kapanabilir , dernek kapanabilir , kayyumlar gelir gider , ama diyoruz ya herkes gider biz kalırız , Göztepe biziz zaten , artık görevimiz bizden sonra gelecek olan nesillere başarının değil sevdiği inandığı değerlerin peşinde koşulması gerektiğini Göztepe üzerinden öğretmektir…
arkadaşlar ,başarıyı çok da uzakda aramayın , başarı her Pazar alsancak stadının tribünlerinde , başarı sabahın köründe gidilen , gecenin kör karanlığnda dönülen deplasman yollarının değişmezi eski model 302 otobüslerin koltuğunda sarı kırmızı atkısını yastık yapmış uyuyanların yüzünde…