Liverpool, Milan ve Biz
İstanbul basınının kalemleri bir lig maçı kritiğinde rakip Anadolu takımının nasıl oynadığını ancak yasak savma babından iki satırla geçiştirirken, on yıllardır güçlüyü daha da güçlü yapmak için her türlü desteği verip, Süper Lig'i bir “Süper adaletsizlik” ligine çevirirken şimdi sıkılmadan Liverpool taraftarlarını alkışlıyor. Peki, ne kadar inandırıcı bu?
Liverpool taraftarına methiyeler düzülüyor. Hâlbuki adam hiç dayak yediği birilerinden övgüyle söz eder mi? Dayak derken beyinlere atılan şaplaklardan bahsediyorum. Dillerinde her daim “Asla Yalnız Yürümeyeceksin” olan Liverpoollular sadece finalde Milan’ı yenmekle kalmadılar, henüz birkaç gün önce Bizans’ın şampiyonluğunu kutlayan, kulübümüzün kurulduğu yer olan Güzelyalı’ya sarı-lacivert bayrakları asanlara da anladılarsa çok önemli bir mesaj verdiler. Peki, bu insanların akıllarına yattı mı acaba Londra’dan Arsenal ve Chelsea, Manchester’dan United gibi takımlar dururken neden Liverpool’un, kendi yaşadıkları kentin takımını destekliyordu bu İngilizler?
Milan’ın altı dakikada üç golle yaşadığı kâbusu biz üç yıldır yaşıyoruz. Her şey iyiye giderken, kendimizi bir anda kulübümüzü dahi kaybetme noktasında bulduk. Kulübü üç yıldır yönetenler inanılmaz bir inatla ve de neyi kanıtlamaya çalıştıklarını kimse anlamadan hala bir kenara çekilmiyorlar. İnsan başarısız olur, yenilir de, ne var ki zamanında geri çekilip başkalarının önünü açmak ve bu insanlara dışarıdan destek vererek bir camia dayanışması sergilemek gerekir. Bu onurlu bir tutum olur ve ilerdeki başarılarda bir parça pay sahibi olmak, enkazın tümünü yaratır hale gelmekten daha iyidir. Eğer bu yapılmayacak ve bir yıl daha kaybedilecekse benim Kurtuluş Platformu’na bir çağrım var: Alın bir takım Süper Amatör’den ve adını Göztepe Futbol Kulübü koyun, bırakın diğerini Tuğsuz ve arkadaşlarına. Bu noktaya gelindiyse ve samimi iseniz yapın bunu, tonla borçla 4. lig yerine sıfır borçla 5. ligden başlayın; tesis gibi konularda mutlaka herkes yardımcı olur size. Eğer samimi iseniz ve amacınız beton binaları ayakta tutmaktan çok bir “ruhu” bir “geleneği” sürdürmekse zaten insanlar sizin yanınızda olacaklardır.
Biz arkanızdayız ve borç içinde, bir türlü kurumsallaşamayan ve birilerinin elinde oyuncak durumuna düşen bir kulüptense bunu tercih ederiz. Göztepe iki tane antrenman sahası ya da bir kulüp binası değildir, nasıl ki bir insanın kullandığı cep telefonu ya da giydiği elbiseden ibaret olmaması gibi. Yeter artık! Sayın Daut, Sayın Ürkmez bunun bahanesi yok, taraftar sizin yanınızda!