Antalya'da öğrencilik yılımın ilk senelerinde mümkün olduğu kadar sık sık İzmir'deki maçlara ve çevre illler'deki deplasmanlara tek başıma gidiyordum, zira o senelerde üniversite'de pek fazla Göztepe'li yoktu yada varsa benim haberim yoktu.
3.Sınıfa gittiğimde alt sınıflardan Can arkadaşımla tanıştıktan sonra beraber ilk deplasmanımıza gitmeye karar verdik ,(o sene hatırladığınız gibi Kamil Uçar yönetiminde başlamıştık ve her hafta yeniliyorduk, Yeni Asır yönetime geldikten sonraki ilk deplasmanlardan biriydi yanılmıyorsam...) ben kendisini almak için eve gittiğimde,ev arkadaşlarıyla tanıştım,(Teoman ve Yunus ) ikisinin Ankara'lı olduğunu birinin Galatasaraylı olduğunu , ötekinin işe futbolla uzaktan yakından ilişkisi olmadığı öğrendim , kendileriyle biraz muhabbet ettik, Kuşadası'na maça gideceğimizi söyledik, onlarda aniden bizde gelebilir miyiz dediler ? Zira dört kişi otostopla maça gitmek pek akıllıca değildi ama kendileri kırmadık,gelebileceklerini söyledik , acele etmelerini çünkü hava kararmadan Kepez'den otostopla Burdur'a gitmemiz gerekiyordu. Burdur'dan gece 23:00'de kalkan trene binip, Selçuk'ta inecektik.
Planladığımız gibi otostop çekmek için Kepez'e gittik ama malum dört kişiyi ancak bir minübüs ve yükünü dökmüş bir kamyon alabilirdi. Otostop işlerinde pek tecrübeli olmadığımız her halimizden belliydi , daha sonra ikiye ayrılmaya karar verdik, iki Göztepeli Ankara'lı arkadaşlardan ayrılarak 400-500 mt ileride beklemeye karar verdik , bu arada biz virajın ilerisinde beklerken bizim iki Ankaralı bir Hacı Murat'a binmişler ve bize el sallayarak ve Göz Göz çekerek geçtiklerinde birbirimize bakıp çok gülmüştük, heriflerin Göztepeyle hiç alakası yok ama bizden önce gitmek istediğimiz yere varacaklardı, bir süre sonra bizi de pazarlamacı oan Uşaklı bir abimiz aldı.
Evet trenin kalkmasına çok vardı Burdur'a vardığımızda ama biz diğer iki arkadaşı Burdur gibi bir yerde bulamadık, o zamanlar cep telefonu bu kadar yaygın değildi ve hiçbirimizde cep telefonu yoktu, ama biliyorduk ki tren garında tren kalmadan önce birbirimizi bekleyecektik, Göztepe'li arkadaşımla bir lokale girdik, televizyonda Galatasaray-Antalya maçı vardı ve Hagi son dakikalarda gol attı şu an yanılmıyorsam penaltıdan , bütün kahve havalara uçtu ikimizin dışında , bizden yaşça büyük bir Burdurlu bizim niye sevinmediğimizi sordu, atkılarınızı sarmışsınız ama niye sevinmediniz diye, bizde gayet sert bir şekilde Göztepe'li olduğumuzu, bizi ilgilendirmediğini , maça gitmek için trenin saatini beklediğimizi söyledik adam söylediklerimize pek anlam verememiş gibi tekrar sordu, "Siz hakkaten başka takım tutmaz mısınız?" diye, "evet" dedik "biz Göztepe'yi tutuyoruz" ve bize "siz manyaksınız'' diyerek , bizi yan taraftaki birahaneye davet ettii, orada Burdurlu birkaç abimizle biraz muhabbet edip birkaç bira içtikten sonra garın yolunu tuttuk ve konuyla hiçbir alakası olmayan misafir sanatçı Ankara'lı arkadaşlarımızı bizi beklerken bulduk, gürültülü,yavaş,soğuk ve yaklaşık 7 saat süren bir yolculuktan sonra Selçuk'ta indik, sabah çok erken olduğu için Selçuk'ta biraz vakit geçirdikten sonra Kuşadası'na geçtik , saat 11'e doğru İzmir'den otobüsler,arabalar gelmeye başladı,tribün çok ama çok güzeldi , yaklaşık 5000 kişi olduğumuza tahmin ediyorum ,o çoşkuya katılmamak elde değildi ve birde baktımki bizim Ankaralı arkadaşlar deliler gibi bağırıyorlar bizimle,maçı 3-1 kazandık, tribünde İzmir'den gelen arkadaşlardan biraz yol parası desteği aldıktan sonra dört öğrenci Antalya'nın yolunu tuttuk , ve Antalya'ya vardığımızda Ankaralı arkadaşlarada bu zehir çoktan bulaşmıştı ve bundan sonra hangi maça gideceğimizi sormaya çoktan başlamışlardı bile........
Utku Özertürk