Beto

Kosanovic

Leo

Kadu

Traore

Reis

Peybernes

Castro

Gouffran

Rotman

Scarione

Ngando

Poko

Ghilas

Segbefia

Jahovic

Demba

Titi

Gassama

Lumor

Grillo

Borges

Jerome

Cikalleshi

Sanneh

Mossoro

Tripic

Napoleoni

Wilczek

Megyeri

Burekovic

Marko

Guilherme

Obinna

Ndiaye

Ideye

…

Toplam 36…

Adı Süper olarak anılan ligde 4.sezonumuzu yaşarken kadromuzda yer alan gelen-giden toplam yabancı sayısı.

Sağlık bakanlığının her gün açıkladığı turkuaz tabloya bakar gibi bakıyorum her maç öncesi kulübün açıkladığı kadromuzun yazılı olduğu kırmızı tabloya.

Hangi yabancı sahada hangi yabancı yedekte, bizim yabancılarla rakibin yabancılarını yan yana koyuyorum, kıyaslıyorum, düşünüyorum, kimi zaman geriye gidiyorum…

Biz neleri doğru neleri yanlış yapıyoruz, yaptık bu yabancı işinde diye.

Guilherme gibi sözleşmesine göre hadi ben gidiyorum diyerek kafasına estiği gibi çok önemli bir maçtan önce giden de var, Gassama gibi banane kardeşim gitmiyorum diyerek sözleşmesini kullanıp takımda zorla kalan da…

Wilczek gibi geldiği ligde son 4 sezonunda toplam 86 gol atarak (Sezon ortalaması 21.5) takıma gelen ancak bir türlü takıma adapte edilemeyerek ve hatta kaleye vurduğu zaman niye vuruyorsun diye bağırılan ve sadece 1 golde kalan oyuncu da var, Demba gibi oynadığı takımı sallamayıp gittiği İstanbul deplasmanında kartal işareti yapıp dönüşünde sahada ıslıklanan da…

Gouffran gibi kariyerine baktığımızda gelişiyle herkesi heyecanlandıran ancak her maç sahada gezinerek hayal kırıklığı yaratan da var, Grillo gibi neden geldiğini anlayamadığımız da…

Toparlamaya çalışalım;

Jahovic’ten sonra 3 sezonda 10 golü bulan ve geçen forvet transferimiz yok.

Takıma en faydalı ve devamlılığı olan oyuncular ya kariyer hiç tartışılmayacak ve Avrupa kupaları olan (Beto gibi) ya da bu ligden tanıdığımız (Castro,Napoleoni gibi) oyuncular.

-Ki bunun için profesyonel bir ekibiniz olmasına gerek yok, stratejiniz bu ise her hafta ortalama 4-5 maç izleyen bizler de seve seve yardımcı oluruz-

Ciddi anlamda bulup parlatıp fayda sağlayıp sonrasında da güzel para kazanarak sattığımız oyuncu yok.

Oysa ki ligde 4.sezonunu geçiren bir takımın çoktan bu sistemi oturtması (bkz Alanya, Kasımpaşa, Gazişehir vb) gerekirdi.

Sözleşmesinden dolayı kafasına estiği gibi davrananlar, disiplinsizliği kontrol altına alınamayanlar, gelen fiyaskolar,topa dahi doğru düzgün vuramayanlar, faydalı olmasına rağmen para kazanılamadan gönderilenler, oynaması gerekirken yedek bırakılanlar, motive edilemeyenler ve her sene düşen kaliteye bakıldığında artık olaya radikal bir çare bulunması gerektiği aşikar.

Camia içerisinde halen görevinin ne olduğunu tam olarak anlayamadığımız, yaptıkları işlerle bize maddi-manevi zarar getirenler yerine profesyonel bir yapı ile bir şube kurulması, başkana bağlı sağlam bir organizasyon şeması içerisinde sorumlu kişilerden ciddi anlamda hesap sorulması, faydalı olanlara belki hatırı sayılır ödül yöntemi ile motivasyon sağlanması (bulunup getirilen ve para kazandırılarak satılan oyuncular için belli bir yüzdede prim verilmesi gibi) yoluna gidilebilir.

 Demiyoruz ki Milyon Eurolar harcansın, en pahalıları alınsın vs. Bizler de gayet farkındayız her kuruşun –hele ki bu pandemi döneminde- önemli olduğunu, sokağa atılacak bir liramız bile olmadığını.

Akıllı işler yapmak için çok para harcamaya gerek yok.

Ama bu işte akıllıca işler yapmak için akıllı bir organizasyon yapılanmanız olması gerektiği de çok ortada.

Karagümrük, denetimci ve sorgulayan bir başkan ile Murat Akın gözetimi ve çalışmasında bu işi böyle yapabiliyorsa bizim kat ve kat daha iyisini yapabileceğimize hiç şüphem yok.

Ancak vakit kaybedilmemesi, 4 Ocak’ta transfer başlayacakken hemen işe girişilmesi şart.

Alayına isyan ölümüne GÖZTEPE

Süleyman YENGİL