ÇAĞATAY ÇAĞLAR
Aksel’e armağan olsun
Derbi dediğin işte böyle olur. Görsel şovlar, sloganlar, tezahüratlar ve goller… Karşıyaka’nın ilk yarının hemen başında bulduğu gollerde kaleci ve defansın büyük hatası vardı. Göztepe demoralize olup oyundan düşeceğini düşünürken, sahneye Şaban çıktı. Bana maç öncesi gazeteci dostum Mutlu Yılmaz şöyle demişti: “Çağatay, maçın kırılma noktası Şaban’ın oyuna girmesiyle değişecek. Göztepe goller bulacak dedi.” İnanılır gibi değil. Söyledikleri aynen çıktı. Şaban bir gol attırdı, iki de gol attı. Herkesin maç bitti dediği anda ilk yarıda 2-2’lik skoru yakalamıştı Göztepe… Artık tam bir taktik savaşı başlamıştı sahada. Hata yapmayan, savaşan takım golü bulacak ve kazanacaktı. İkinci yarı bu temennilerle başlamıştı. Göztepe ilk yarıya oranla çok daha derli toplu oynamaya başladı. Koordineli ataklar geliştirip, gol yollarında daha etkili olan taraftı. Aşırı strese giren Karşıyaka’da Sercan ile Şehmuz kırmızı kartla oyun dışı kaldı. 9 kişi sahada mücadele veren Karşıyaka çok zorlanıyordu. Çok eleştirilen Şaban oynadığı futbol ve attığı gollerle maçı kahramanı oldu. Müthiş bir şov yaptı. Karşıyaka hakeme öfkesini çok ağır ödedi. Cihat Arslan da tribüne yollandı. Oyun uzun süre durdu. Göztepe’nin 3. golünün ardından yedek kulübesinden Erdi’yi de Hakem Hüseyin Sabancı ihraç etti. Çok ama çok uzun süre konuşulacak bir maç oldu. Kim haklı kim haksız yorum yapamayacağım. Ancak kazanan Göztepe oldu.
Ben maçın galibiyetini şuan 9 Eylül Hastanesi’nde yoğun bakımda yatan Güler Aksel’e armağan etmek istiyorum…
SİNAN GENÇ
Saniye saniye coşku
Onu bunu şunu bir kenara bırakın... Karşıyakalılar hakeme isyanında haklı olabilir. Göztepeliler de 2-0'dan sonra gelen 3-2'lik galibiyeti bir başka kutlayabilir ama ne olursa olsun dün Atatürk Stadı'nda futboluyla, heyecanıyla belki de gerilimiyle müthiş bir maç izledik... 90 dakikasının her saniyesi müthiş bir maçtı.
Karşıyakalı Şehmus'un golü gol müydü, yoksa daha önce faül var mıydı? Hakem Hüseyin Sabancı ne yaptı da Karşıyakalı oyuncular bir anda fıttırdı... Peki Şehmus'un hakemin yakasına yapışması ve tekme sallaması ne kadar doğruydu? Cihat Arslan'ı çileden çıkartan olay neydi? Onu ve yardımcılarını tribüne gönderen hakem neden böyle davrandı? Takımı 2-0 yenik durumdayken Oyuna girdikten sonra Göztepe'yi şaha kaldıran eski Karşıyakalı Şaban gerçekten de Karşıyaka kulübübesindekilere söz sarfetti mi? Gole sevinirken kulübeden birileri ona çelme takmak istedi mi? Yedek Erdi ne yaptı da kırmızı kart bile görmeden tribüne gönderilrdi. Göztepe kalecisi Ferhat'ın yediği 2 gol normalmiydi? Göztepe 2-0 yenik durumdayken ne oldu da bir anda şaha kalktı? İşin sırrı İsyan Marşı mıydı? Doğru veya yanlış inanın bu ve bunun gibi o kadar çok sorular üretebiliriz ki... Dedik ya inanın her dakikası, her saniyesi müthiş bir maçtı...
Sonuçta 7 haftadır kazanamayan, can derdindeki Göztepe muhteşem bir dönüşle yıllar sonra bir derbi maçı kazandı. Göztepe tribünü mü? 30 bine yakın insanın tek bir vücut nasıl olduklarını gösterdiler... Yine ölüyü dirilttiler... 2-0'dan sonra fark yiyecek takımı şaha kaldırdılar. Karşıyakalılar mı? Onlar da muhteşemdi...
Sonuç olarak; Konumları ne olursa olsun, maç gazozuna bile olsa Göztepe ile Karşıyaka bir araya geldi mi dünya duruyor, hayat bir başka oluyor... Dün de gördük ki futbol istiyor, İzmirli haykırıyor 'Süper Lig' diyor... İzmirliyim diyenler, İzmir'i yönetenler, ekmeğini İzmir'den kazananlar, ne yapıp yapıp bu heyecanı Süper Lig'e taşıyın... Artık bu derbiyi yerellikten ve figuranlıktan çıkartın dünyaya açın... Bakın Galatasaray-Fener mi, yoksa Göztepe Karşıyaka derbisi mi daha güzel olur...
TAYYAR ÖZDEMİR
Yeni Derbi
25-30 yıl önceki Karşıyaka-Göztepe maçını anımsadım. O yıllarda oyuncular ve hakemler farklı, ancak stat aynı idi. Bir de o maçın ligdeki konumu bugünküne hiç benzemiyordu. Her iki takmın da şampiyonluk iddiası tribünlere rekor seviyede seyirci toplamıştı. Bu kez öyle değildi. Karşıyaka rahat, Göztepe sıkıntılıydı. Ligde rakipleri puan almış ve bu yüzden Göztepe, sıkıntıya düşmüştü. Maçın ilk yarısında Karşıyaka, bu rahatlığın ardından peşpeşe iki gol atarak öne geçmiş, Göztepe için ecel terleri daha da çoğalmıştı. Karşılaşmanın ilk yarısında bu İzmir derbisi 4 gole tanık olurken, sarı kırmızılı takımın tribün üstünlüğü sahaya da yansımıştı. Ve nitekim Göztepe iki ayrı karambolden Karşıyaka filelerini sarsınca maçın heyecanı ve atmosferi bir anda değişiverdi. Oysa Göztepe, özellikle orta alanda çok etkisizdi. Pas yapamadı, top kapamadı, Karşıyaka'nın üstüne gidemedi. Aksine Karşıyaka orta alanı iyi kontrol edip uzun toplarla ağır Göztepe defansının eksikliğini çok iyi kullandı. İlk yarıdaki skor tabelası eşitrliği gösterince ikinci yarı adeta maçın başı gibi start aldı. Ne var ki Karşıyaka'dan iki ayrı dakikada iki oyuncunun kırmızı kart görmesi oyunun rengini ve mücadele gücünü değiştirdi. Karşıyaka haklı olarak kendi yarı alanında kalıp kendisinden iki fazla oynayan Göztepe'nin de acziyetini yaşadı. Nitekim bu durum Göztepe'nin öne geçmesine neden oldu ve sahada zaman zaman beklenmeyen sertlikler de yaşandı. Aslında bu maçın önünde koşan ve 2-0'lık avantajını kullanamayan Karşıyaka'nın inançsızlığı karşısında Göztepe'nin aksine kazanmak zorunluluğu, tribünlerde de belirgin bir şekilde görüldü. Göztepe seyircisi, takımın belli ki iyi ziliyor ve bu maçın ne denli önemli olduğunu kavradığı için tribünlere koşuyordu. Bana sorarsanız Göztepe önce tribünde kazandı. Karşıyaka cephesine bir bütün olarak bakıldığında zaman zaman parlayan birkaç oyuncu dışında moral motivasyonunun yanında kazanma hırsının eksik olduğunu hafta içindeki olaylardan da çıkarabiliriz. Oyuncunun parasal konularda sorunu varsa, o meşin yuvarlağın her parçasında hissedilir. Aksi olursa da oyuncu rahatlık yaşar. Futbol oyununda kazanmak ancak yeşil alanın içinde gerçekleşir. Karşıyaka bunu dünkü Göztepe maçında anımsayamadı. Göztepe ise ligin dibinden kurtulmanın cesaretle ve inançla gerçekleşeceğini sanırız dünkü mücadelesinde anlamıştır. Sarı kırmızılı takımın bir şansı da golcü Şaban'ın oyuna girişiyle hücum hattının etkinliğiydi. Gerek ara paslarda, gerekse hava toplarında bu oyuncunun takımına katkısı yadsınamaz. Ama bu arada Göztepe kalecisi Ferhat'ı da bir dip not olarak belirtmekte fayda var. Karşıyaka'nın iki golünde de bu kalcini hatalı olduğunu anımsatmak lazım. Kısacası maçın hakemi Hüseyin Sabancı ve yardımcıları, maç objektifinde belirgin hatalar ve yanlışlar yapmadılar. Karşıyaka'nın attığı üçüncü golü tam olarak süzemedim ama hakem süzmüş olmalı ki golü vermedi. Ama bu arada oyunu sürdüren ve rakip kaleye gol atan Göztepeli oyuncuya da sarı kart göstermedi. Saha içindeki centilmenliği oyuncular bozmadı ama maalesef hakem bozdu. Bu da onun kulağına küpe olsun.