Hayal kırıklığı
ALİ AYDOÐDU
Nilüfer Belediyespor bu ligin yenisi. Göztepe ise yılların takımı. Bulunduğu yeri haketmese de yaşanılan bir takım şanssızlıklar eseri bu kategoride yeralıyor. Böylesine bir rakip olunca da insan kıran kırana bir mücadele bekliyor.
Karşılaşma öncesinde futbol adına ümitliydik.
Nilüfer Belediyespor'un durumunu yakından bildiğimiz için Merinos Stadı'nda çok daha iyi bir Göztepe hayal ediyorduk. Doğrusu Nilüfer Belediyespor adına değil ama, Göztepe açısından tam anlamıyla bir hayal kırıklığı yaşadık.
Biz, Nilüfer Belediyespor karşısında saldıran bir Göztepe beklerken, karşımızda süt dökmüş kedi görüntüsü veren bir takım bulduk. Futbol adına ortaya hiç bir şey koyamadı. Eğer İzmir'den gelen yaklaşık 300 kadar taraftarının karşılaşma boyunca bitmeyen tezahüratı olmasaydı antrenman maçı izleme görüntüsünden de kurtulamayacaktık.
Maça istediği gibi başlayamayan sarı kırmızılı ekibin bu görüntüsünde Nilüfer Belediyespor'un golü erken bulması da elbette önemliydi. Ayrıca zeminin suni çim olması da belki sarı kırmızılıların istenilen oyunu sergileyememesinde etken olabilir. Ama, tüm bu dezavantajlara rağmen Göztepe'nin kazanmak isteyen bir mücadele ortaya koyamadı. En azından izleyenlere bi izlenimi veremedi. Öylesine bir mücadele vardı ki, bırakın sarı kartı hakemin faul için çaldığı düdük sayısi bile çok azdı.
Sarı kırmızılıların bu zaafını Nilüfer Belediyespor çok iyi görmüş olmalı ki, oyunu istediği gibi yönlendirdi. Gollerin yanısıra net pozisyonlar da buldu. Ev sahibi ekibin bu gayretine karşın Göztepeli oyuncular orta alanda gezindi durdu. Haliyle pozisyon getirecek organizasyonları da gerçekleştiremedi.
Özellikle forvet hattında Göztepe sahada hiç yoktu. Oyunculardan öne çıkan tek isim ise Metin'di.