- Ayrıntılar
Bir Çin atasözü der ki;
'Dostunun alnındaki sineği,balta ile kovalama'.
Dün akşam yaşananlar, küçük bir sinekti adeta.
Epeyce mide bulandırdı.
Ama bu sineği balta ile kovalamak, canımız ciğerimiz olan Göztepe'mize bu süreçte zarar verecektir.
Elbette ki hepimizin beklentileri var, ve bu beklentilere paralel olarak da maç sonrası kafamızda oluşan sorular...
Mesela,
Özcan hoca bu tek forvetli sistemde ısrar edecek mi?
Kedi her zaman pilav yer mi ya da Bank Asya takımları 2.ligdeki gibi cılız,vitaminsiz kediler mi?
Tek forvetli bir sistem üzerine sistem kurulacaksa buradaki doğru oyuncu Bradley Grobler mı?
Defans hattımız erken gelen gollerin etkisiyle strese mi girdi, yoksa liglerin ertelenmesiyle bir ay fazladan çalışma fırsatı
bulan hat hala yerine oturamadı mı?Bu süreçte oturmadıysa ne zaman oturacak?
Gol kralımız Tayfun ve iki oyuncu daha verilerek Adanademirspor'dan alınan Samet neredeydi?
Bismark Idan yedek oturması için mi transfer edildi, yoksa hazır mı değildi?
Daha onlarca soru sıralanabilir elbette...
Ancak şimdilik beklemek ve olayı bir kaza olarak nitelendirmek bu süreçte, hele ki Karşıyaka maçı öncesinde
yapılacak en doğru şey olacaktır.
Maç sonrasında Mustafa Dalyanoğlu abim ile konuşma fırsatım oldu.
Çok önemli bir şey söyledi;
'Bir musibet, bin nasihattan iyidir'
Umarım gereken görülmüştür ve gereken dersler alınmıştır.
Temennimiz olanların sadece musibet olarak kalması...
Denizlispor maçı geride kaldı, şimdi geleceğe bakmak lazım.
Önümüzde bir Karşıyaka maçı var...
Tek tavsiyem;
Bu maçın herhangi bir maç olmadığının bilincinde olun
Kaybedilmesinin de kazanılmasının da sonuçları, diğer maçlardan çok farklıdır ve olacaktır.
Camia olarak kenetlenerek, musibeti ve bahaneleri arkamızda bırakalım.
Unutmayın ki tarih; Madrid takımlarıyla oynanacak maçların hayalini değil, oynanmış maçların skorunu yazar.
Çünkü biz tarihi yazanlarız, hayal kuranlar değil...
Süleyman YENGİL
- Ayrıntılar
Dart oyununu bilirsiniz.
Çoğumuz için başına geçip bir iki atış yaptığımız, en fazla yarım saat sonra sıkılıp başka bir uğraş aradığımız, bir vakit geçirme aracıdır.
Ama aslında durum farklıdır.
Dart, ilk kez İngiltere'de ortaya çıkmış.
Amaç da öyle başına geçip bir iki atış yapmak değil, orta çağdaki okçular için bir eğitim ve strateji aracı olarak kullanmakmış.
Çoğunlukla hedef skorlara göre isimlendirilen dartın 301/501/701/Highscore vb. gibi onlarca oyun çeşidi var.
Birçok ülkede federasyonları var ve geniş katılımlı turnuvaları düzenleniyor.
Bu anlamıyla bizim stan'dart' bir hobi aracı olarak gördüğümüz 'dart' aslında bir strateji, eğitim, karar alma ve uygulama aracı.
Hayatta ve futbolda da maalesef bazı şeylerin stan'dart' sayıldığı ve önemsenmediği, ama 20.000 fersah altında çok başka şeylerin yattığı durumlar var.
Tıpkı sezon açılışımız gibi...
Yıllardır sezon açılışı denilince benim aklıma havaya bırakılan balonlar,başkanın konuşması,spor okulları, A takımın tanıtılması ve takımımızın kendi arasında yaptığı çift kale maç geliyor.
Sorarım size 2000 yılındaki sezon açılışını hatırlıyor musunuz, ya da 2007'yi? Ya da diğer seneleri?
Her sene aynı şeyler...
Stan'dart' yani...
Ama bu sezon bir şey oldu.
Sezon açılışımız iptal edildi.
Hani ÖSS sınav soruları çalınmıştı,sınav iptal edilmişti ve bu durum pek çok insan için milat olmuştu ya, aklıma o geldi.
Bu durumu fırsat olarak değerlendirenler de oldu, karamsarlığa kapılanlar da...
Sonuçta fırsat olarak değerlendirip avantaja çevirmeyi bilenler kazandı.
Belki de gerekli ve yeterli stratejik kararlar alınırsa, taraftarımız hayatları boyuncu unutmayacakları bir sezon açılışı yaşar.
Neler mi onlar?
Şahsi fikrim olarak paylaşayım;
Öncelikle, bir takımla görüşüp hazırlık maçı için İzmir'e davet edin. Sakaryaspor mesela. Ya da mümkünse bir yabancı kulüp.
İnsanlar artık Göztepe'nin Göztepe ile yaptığı maçı izlemek istemiyor.
Yeni sezon formalarımızı,sezon açılışımıza denk getirin.
Yeni oyuncularımızı, yeni sezon formalarımızla görelim ilk kez.
Ve bunun tam anlamıyla 'Yeni bir Sezonun' başlangıcı olduğunu hissedelim.
Ardından da formalarımız karavanlarda ve storelarımızda satışa sunulsun.
Alın işte size bir pazarlama stratejisi...
Anlaştığınız iki yeni oyuncuyu (yabancıları mesela) sezon açılışımıza denk getirin.
Şöyle afişler düşünün İzmir'in sokaklarında;
Yeni transferleriyle, yeni formalarıyla, yepyeni GÖZTEPE, yeni sezonun startında taraftarıyla buluşuyor.
Kulağa hoş gelmiyor mu?
Aynı gün satışa sunun kombine biletleri...
Ve ne olursa olsun, geçtiğimiz sezonda emeği geçenlere en azından bir teşekkürü çok görmeyin.
Hataları, yanlışları mutlaka olur insanların. Ancak Göztepe'ye hizmet eden herkes bizim için bir değerdir.
Mümkünse bir plaketle, değilse bir iki cümleyle...
Hatırlayın her zaman o meşhur sözümüzü;
'Herkes unutur GÖZGÖZ unutmaz'
Bakın o zaman nasıl bir sezon açılışı oluyor cümle alem görsün.
Yazının başına dönecek olursak;
Sezon açılışı yarım saatlik bir eğlence, bir oyalanma aracı değildir.
Doğru kararlar alınıp, uygulanabilirse hem taraftarımız unutamayacağı bir gün yaşar, hem de kulübümüz ciddi gelir elde edebilir.
Her şey stan'dart'ların dışına çıkmakla mümkün olabilir.
Hedefi vurmak size kalmış...
Süleyman YENGİL
- Ayrıntılar
Tarih: 20 Aralık 2005
İlhan Cavcav, F.Bahçe yönetimini PKK’ya benzetti.
İşte haberin detayları;
Gençlerbirliği Kulübü Başkanı İlhan Cavcav, Fenerbahçe yönetimini terör örgütü PKK’ya benzetirken, Sarı-lacivertli yönetimi cumhuriyet içinde yeni bir cumhuriyet kurma peşinde olan bir örgüt gibi davranmakla suçladı.
Camiayı ayağa kaldıracak sözler!
Gençlerbirliği Kulübü Başkanı İlhan Cavcav, Fenerbahçe camiasını ayağa kaldıracak açıklamalarda bulundu. Fenerbahçe’nin Kulüpler Birliği’nden ayrılmasını eleştiren Başkan İlhan Cavcav, “Türkiye’de 18 kulüp var. Fenerbahçe de büyük bir camia. Üzülerek ifade ediyorum, Fenerbahçe yönetimini Türkiye’de Türkiye Cumhuriyeti varken PKK gibi, başka kuruluşlar gibi Türkiye’de hükümet kurmak isteyen, cumhuriyet içerisinde cumhuriyet kurmak isteyen bir örgüte benzetiyorum.
Türkiye’de 18 kulübümüz var. Fenerbahçe eğer böyle bir Cumhuriyet kurmak arzusu içerisindeyse; Kulüpler Birliği’nden ayrıldığını nasıl açıkladıysa, Türkiye liglerinden de çekildiğini ilan etsin” diye konuştu.
Kartal, Pendik’le oynasınlar
Fenerbahçe Kulübü’ne İstanbul’daki Kartalspor, Pendikspor, Beylerbeyi, Beykozspor gibi takımlarla bir lig kurmasını öneren Cavcav, “Fenerbahçe’nin de içinde olduğu bu takımlar kendi aralarında oynayabilir. O zaman herkes rahat eder. Fenerbahçe de rahat eder, diğer kulüplerimiz de rahat eder.
Bunlar gazetelerde yer alan manşetler. Benim yorumum, kafamdan uydurduğum şeyler değil. Internet üzerinden tarih ve isim aratarak bu bilgilere gazete sayfalarından ulaşabilirsiniz.
Peki şimdi günümüze gelelim;
Tarih:10 TEMMUZ 2011
GENÇLERBİRLİĞİ Spor Kulübü Başkanı İlhan Cavcav, futbolda şike iddialarıyla ilgili olarak, "Fenerbahçe gibi Türk futbolunun lideri olan bir kulübün maç satın alma cihetine gideceğini sanmıyorum. Ben kendimi Aziz başkanın yerine koyuyorum ve böyle bir şey yapacaklarına ihtimal vermiyorum" dedi.
Fenerbahçe gibi güçlü kadrosu olan bir kulübün maç satın alması gibi bir olaya bir başkan olarak, aynı zamanda Aziz başkanın yerine kendimi koyuyorum ve böyle bir şey yapmalarına ihtimal vermiyorum. O bakımdan Allah yardımcıları olsun. Futbol Federasyonuna çok önemli görevler düşüyor. Ancak mahkemelerin neticesi belli olmadan herhangi bir kararı tatbik sahasına koymak, bana göre Türk futbolumuz ve diğer kulüplerimiz adına handikap olur. Kulüplerimize zarar vermeden münferit olarak değerlendirmek lazım".
Gençlerbirliği Kulübü Başkanı İlhan Cavcav, Fenerbahçe’nin küme düşürülmesine ihtimal vermediğini kaydederek, "Kulüpler Birliği toplantımızı yarın (Pazartesi) yapacağız ve orada da görüşeceğiz bu konuları. Fenerbahçe’nin küme düşürülmesi ihtimalini düşünmek dahi istemiyorum. Yoksa tüm Türkiye’deki kulüplerimizin akibeti meçhul olur, o bakımdan Fenerbahçe’ye böyle bir şey uygulayacaklarına ihtimal vermiyorum" diye konuştu.
Aradaki beş senelik süreci dikkate almazsak, konuşan aynı başkan, aleyhine ve lehine konuştuğu kulüp aynı kulüp.
İlhan Cavcav bu açıklamaları kulüpler birliği adına yapıyor. Yani bu basın bildirisinin altında diğer Anadolu kulüplerinin de imzası var.
Bir yanda deniliyor ki;
Gitsin Kartal,Pendik,Beykozla oynasın diğer yanda küme düşürülmesini ihtimal olarak bile görmek istemiyorum.Türk futbolumuz ve diğer kulüplerimiz adına büyük handikap olur.
Eee noldu?
Söyleyelim;
Arada 6 senelik bir dönem var.15 Ocak 2010 yılında yayıncı kuruluş, Süper Lig maçlarının yayın hakkını 321 milyon dolar bedelle 2014 yılına kadar satın aldı.Bu da vergilerle birlikte 500 milyon dolar civarında bir para yapıyor.Yayıncı kuruluşun yatırmış olduğu ilk taksit olan 90 milyon dolarlık ödeme ile birlikte kulüpler 7-12 milyon dolar arasında ödeme aldı.
Geçen sezon yayıncı kuruluş 18 kulübe 525 milyon 972 bin TL ödeme yaptı.
2010-2011 sezonunda kim kaç para aldı?
Takım...............Milyon TL
F.Bahçe...............65.360.000
Trabzon...............50.900.000
Bursaspor...............37.475.000
G.Antep...............32.576.000
Beşiktaş...............42.300.000
Kayseri...............26.000.000
Eskişehir...............23.800.000
G.Saray...............40.800.000
Karabük...............22.600.000
Manisa...............21.800.000
Antalya...............22.600.000
İst. B.Ş................21.850.000
A.Gücü...............22.215.000
G.Birliği...............21.828.000
Sivasspor...............20.668.000
Bucaspor...............18.000.000
Konyaspor...............18.000.000
Kasımpaşa...............17.200.000
Toplam...............525.972.000
Gelelim sözün özüne;
Havuzdan alacakları pay Fenerbahçe'nin küme düşmesine endeksli olarak azalacak olan kulüpler ve başkanları bir anda Fenerbahçe'ci oldu.
Fenerbahçe'nin küme düşmesi Türk futbolunun marka değerini düşürürmüş, Anadolu kulüpleri ne yaparmış?
Bank Asya 1.ligin marka değeri yükselir olur biter ya da Bank Asya'da mücadele eden Anadolu kulüpleri ihya olur. Bu kadar basit. Türk futbolu sadece Süper Lig'den mi ibaret???
Şimdi gelelim problemimize;
Kulüplere yayın geliri sağlamak amacıyla doldurulan bir havuz 2 şikeyle 4 günde boşalıyorsa, 4 teşvikle kaç günde doldurulur?
a-) 4
b-) 2
c-) 4-4-2
d-) Fenerbahçe'ye bağlıdır
e-) İlhan Cavcav'a bağlıdır
Bu havuz problemi sorusunun birinci kısmıydı.
Şimdi gelelim daha eğlenceli bir soruya;
Bir futbolcu, kendi şehrinden bir takımın küme düştüğü maçta havuza girip deliler gibi oynuyor, kutlama yapıyorsa ve o gün yenilen hurmalar bugün geri dönüp kendini tırmalıyorsa,bu futbolcuyu kim kurtarır?
a-) (B)eşiktaş (J)okey (K)ulübü
b-) İstanbul Büyükşehir Belediyesi Havuzlar ve Parklar Müdürlüğü
c-) Derya Büyükuncu
d-) İskender Alın
e-) Hiçbiri
Süleyman YENGİL
KÖŞE YAZILARI
-
İnstagrama kayıtlı 52 milyonluk örneklem üzerinden bakarak Türkiye’de hangi takımın kaç taraftarı var?
10 May 2020Oğuz Reşat Sipahi http://www.sipahi.tk Hangi takımın daha çok taraftarı var? Bu soru çok iç gıdıklayan bir soru biliyorum. Pazar Pazar maçlar da yok. Nereden aklıma geldi diye sorarsanız Dövletimiz sağolsun. İnstagramda Kumluca-Olimpos alanının yüce Dövletmiz tarafından 1. derece sit alanı konumund... -
Ülkemizde 1098, dünyada 108319 kişiyi covid19 kanlı ve mukuslu kırbacı ile kaybettik...
12 Nisan 2020Oğuz Reşat Sipahi http://www.sipahi.tk *Ülkemizde 1098, dünyada 108.319 kişiyi covid19'un kanlı ve mukuslu kırbacı ile kaybettik... *Ne mutlu bizlere değil ki ülkemiz, covid19 açısından müreffeh ülkeler düzeyini yakalama ve aşma yolunda koşar adımlar ile ilerliyor... Yine de arada iyi şeyler de var... -
Gözyaşları...
21 Nisan 2019Oğuz Reşat Sipahi http://www.sipahi.tk Uzun zamandır yazasım gelmiyordu ligin ilk devresinde yazacak birşey yoktu pek, ya da dünyevi dertlerden yazasım gelmedi... Ligin ikinci devresinde de yazasım gelmedi bu sefer çoğunlukla dünyevi ailevi dertlerden... Dünkü gözyaşlarına kadar... Taraftarımızın,... -
Göztepe TEK Büyüktür.
28 Nisan 2018Özkan Cengiz ozkan@ozkancengiz.net Göztepe TEK Büyüktür. Yıllar önceydi amatördeydik, takıma tribünlerin yoğun tepkisi vardı, hoca ve oyuncular fazlaca tepki alıyorlardı. O günlerin yöneticileri ile bir araya geldik. Şaşkındılar, bize nasıl profesyonel çalıştıklarını anlatıyorlardı. Video analizler...