
Lig maçlarında yaşanan olaylar, yaralanmalar, aynı şehrin iki takımının maçında olanlar vahim gidişatımızı özetliyor…
-------
"Bir" şeyler, hayır "çok" şeyler oluyor ve "üzerinde yeterince ve gereği kadar durmuyoruz"; kimler durmuyor; basın durmuyor, savcılar durmuyor, Federasyon durmuyor, hükümet durmuyor; "sadece 'rutin' neyse, o yapılıyor", ama "rutinle önlenecek, durdurulacak gibi değil", olaylar!..
Önceki gün Göztepeli bir arkadaşımla beraberdim ve bana "öyle şeyler" anlattı ("Ayrımcı" pankartlar ve tezahürat, İstiklal Marşı'nın stat çevresindeki binaların balkonlarından ıslıklanması vs. - Zaten Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu bu tablo yüzünden Cizrespor'a "ideolojik (!?) tezahürat" gerekçesiyle 3 maç tarafsız sahada seyircisiz oynama cezası verdi) ki, tüylerim diken diken oldu.
Dün sabah girdim internete, "Cizrespor maçlarında olaylar" diye yazdım ve tıkladım; önüme çıkan ilk sayfada "Göztepe ile Gençlerbirliği ile Mardinspor ile Başkalespor ile Kurtalanspor ile yapılan Türkiye Kupası ve lig maçlarında nelerin olduğunu, kaçar kişinin yaralandığını, güvenlik güçlerinin olaylara nasıl müdahale ettiğini" içim sızlayarak okudum, dahasına bakmadım.
Bu arada, Van'da, Van Büyükşehir Belediyespor ile Bergamaspor'un oynadığı maçta, "attığı beraberlik golünden sonra", tıpkı Fenerbahçeli "asker" Bülent (Uygun) gibi, "yedek kulübesine koşup asker selamı veren" Bergamalı futbolcunun "neredeyse linç edilmekten nasıl kurtulduğuna dair haberler" de gözüme ilişti, internette!..
Bitmedi, bir yığın örnek var, ben "enteresan ve çok ciddi bulduğum" bir tanesini yazayım; Van Stadı'nda oynanan Van DSİ-Başkalespor (İkisi de Van ilinin takımı) maçındaki acı tabloyu:
"Başkale Kaymakamı'na protokol tribününde yer verilmiyor, bir süre ayakta seyrediyor, daha sonra Başkaleli taraftarlar bir sandalye getiriyor, Kaymakam ona oturuyor"; bu tablo ne demektir, "bu nasıl bir zihniyet ve uygulamadır?.."
Ne oluyoruz, nereye gidiyoruz; sporu bile "bu hâle getirdiysek", neyi, nasıl önleyeceğiz?..
Türk Ceza Kanunu "sporda şiddetle ilgili" 6222 /6259 sayılı "özel" kanun, sporun ve futbolun talimatları, Valiler, Kaymakamlar, Savcılar, Hakimler, Emniyet Müdürleri (Bilmem ki görev ve sorumluluklarını tam olarak yerine getiriyorlar mı?) olayları önleyemiyorsa, "konu" tamamen bir "Devlet / Hükümet meselesi" hâline gelmiyor mu?..
Öcal Uluç - Türkiye Gazetesi
