İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin meclis toplantısında konuşan Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu birçok konuda açıklama yaptı. Kocaoğlu, stat meselesi için “emrikaviyle karşı karşıyayız” derken Körfez’in artık temizlendiğini söyledi. Huzurevindeki yangın için “afetin siyaseti olmaz” vurgusunu yapan Kocaoğlu, özel idare mallarının kendilerine devri için, “Adalet mülkün temelidir” diyerek hangi belediyeye ne verildiyse tek tek kürsüden okudu. Fatih YAPAR / EGEDESONSÖZ - İzmir Büyükşehir Belediyesi Ağustos ayı olağan meclis toplantısı gerçekleştirildi. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu kentin gündemine gelen konular hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu.
- BÜYÜKŞEHİR ÖNÜNDE ÇİFTE EYLEM: VEDA VE ÇİFT KALE...
Başkan Aziz Kocaoğlu, İzmir’de gündemden düşmeyen konular arasında yer alan statlar ile ilgili de açıklamalarda bulundu. İzmir Müteahhitler Federasyonu Genel Başkanı Necip Nasır’ın yeni yer önerisiyle yeniden gündeme gelen statlarla ilgili değerlendirme yaptı.
Kocaoğlu, “Bir emrivaki ile karşı karşıyayız. Göztepe’ye Karşıyaka’ya stat yapacağız. Karşıyaka’da Yalı’da stat yapılıyor, ihale çıktıktan sonra bizim haberimiz oluyor. Büyükşehir yok sayılıyor. Her bakımdan yanlış... Şehircilik, imar ve trafik açısından yanlış oğlu yanlıştır. Bu kararı verenleri bile getirdiğinizde ‘yanlış’ diyor. Ama birileri karar veriyor. Biz sorumlu davranarak yanlışı vurguluyor. Gerekli mücadeleyi de veriyoruz. 2011 yılından önce Örnekköy’de spor alanını bakan ve genel müdür ile birlikte belirledik. Vali Bey araziyi Gençlik ve Spor Bakanlığı’na acele devretti. Sonra seçimler oldu, bakan değişti… Ardından o zamanki Bakan Suat Kılıç’a iki kez gittim. Ona ‘spor kompleksi, stat yapalım’ dedim. Parasının da yarısını ödemeyi taahhüt ettik. Hatta yapılan tesisleri bakanlığa verelim istedik. Sonra Örnekköy’deki stat için bize ‘olmaz’ dediler. Oranın zemini sağlıklı değilmiş. Oranın zemininde yüzde 30 maliyet farkı olduğunu söylediler. Yalı’ya yapılacak olandan daha az maliyetliydi. Göztepe’ye de Karşıyaka’ya da hangi amaçla yapılıyor bilmiyoruz. Hangi şehir plancısını götürürseniz götürün, elini vicdanına koysun karşı çıkar. Göztepe Stadı’nın olduğu yerde arazimiz var. Bu dayatmayı belediye ile taraftarları karşı karşıya getirme tezgahına gelmemek için, ölünceye kadar statların yerinin yanlış olduğunu belirtmek için karar veriyoruz. Çarşamba günü buraya müsaade edeceğiz. ‘Stat ve otopark’ dedik. Stadın altında ticari alan yapmaya engel olmuyoruz. Kitlenin altına yapabilir. Stat dediğinizde hakkı kazanmış oluyor. Süreci de izliyoruz. Benim bildiğim, şu anda söylemeye gerek duymadığım bir karar aldım. O stat altında ticareti engellemiyor ama başka işlerin de önünü açmıyor. Aynı durum Karşıyaka’da da geçerlidir. Herkes eğri oturacak, doğru konuşacak. Herkesin çıkarmaya, toplamaya, bölmeye aklı eriyor. Bu kenti biz gelecek kuşaklara sağlıklı büyüterek emanet etmek istiyoruz. Bu kenti beton yığını yapmak istemiyoruz. Kenti her yerde imar rantı olarak düşünmeyeceğiz. Sadece faiz politikası ile ülkenin kalkınamayacağını gördük. Karşıyaka’da oturanlar stada baksınlar. Arkasında fidanlıktan başka yeşil alan yok... Göztepe’de de aynı durum geçerli... Bu nasıl bir şeydir? Uzundere’de binlerce dönümlük arazi var. Stat yerinin oraya yapılmasında ne mahsur olabilir? Onlar ulaşım sorunu yaşayacak da küçük çocuklar mı ulaşacaklar? Zaten mevcut tesisler bırakın altyapı tesisleri olarak kalsın. Karşıyaka’da da bana üç kişi geldi. Bana ‘Çiğli İstasyonu’nun altındaki ESHOT’a ait yer olsun’ dediler. Biz de ‘hay hay’ dedik ama sonrasındaki mantığı anlamadık” diye konuştu.
KÖRFEZ TEMİZLENMİŞTİR
Kocaoğlu, Körfez’in koktuğu ve derelerin temizlenmediği eleştirileri ile ilgili, “‘Nerede ne kokuyor, ne oluyor?’ bu ayrı bir konu... Kokuyor demekle Körfez kokmuyor. Geçen sene Meles Çayı’nın bir bölümü betonlandı. Beton da serilip geçilmiyor. Bu kentte yaşıyorsunuz. Yağmur sadece benim başıma yağmıyor. Suyu boşaltıyoruz, yağıyor. Yağmur herkesin başına yağıyor. Eğer dışarıda dolaşıyorsunuz. Koku da yok. Koku, koku demekle olmuyor. Çok şükür Türkiye’ye örnek olarak Körfez temizlendi ve kokmuyor. Çevre yatırımlarında hangi il, köy ve lüks site ile karşılaştırırsanız karşılaştırın İzmir bir numaradır” dedi.
AFETİN SİYASETİ OLMAZ!
Kocaoğlu, Buca’da belediyeye ait huzur evinde bir kişinin ölümü ile sonuçlanan yangın nedeniyle gelen eleştirileri de yanıtladı. Kocaoğlu, “Huzurevinde yangın çıktı. ‘Yok şundan, yok bundan çıktı’ diye değerlendirmeler yapıldı. Bir huzur evinde çıkan yangından, kazadan, beladan, doğal afetten siyasi nema çıkmaz. Çıkmaz kardeşim! Herkes geçmiş olsun diyeceği yerde bu oluyor. Orada bir hata, kusur yok. Yangın çıkmış, siyasi malzeme yapılır mı? Ne günlere kaldık ya” diye konuştu.
Kocaoğlu Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı’nın konuyla ilgili ön bilgi notunu da meclis ile paylaştı. Birimden gelen bilgilendirme notunda, “Zübeyde Hanım Huzur Evi’nde yangında doğalgaz kapatılmış, itfaiye 4 dakika sonra olay yerine gelinmiştir. Yangın üst katlara ve koridorlara ulaşmadan söndürülmüştür. Yangın merdivenleri ve itfaiye merdivenleri ile tahliye edilmiştir. Yangın kafeterya bölümünde değil. İkinci kat yemekhane bölümündedir. Yangının çıktığı anda kimsenin olmadığı belirlenmiştir. Yangın sırasında duman algılayıcı sistem, söndürme araçlarının olduğu, alarm sisteminin çalıştığı belirlenmiştir. Elektrik sistemi bakımından geçirilmiştir. Hayatını kaybeden hastamızın KOAH hastası olması nedeniyle dumandan hayatını kaybetmiştir. Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Nesim Tanglay da kontrollerin yapıldığını, binanın denetlendiğini ifade etmiştir” ifadelerine yer verildi.
Mecliste Kocaoğlu’nun yangın ile ilgili sözlerinin ardından AK Partili Çağlar Haspolat, “Bu rapor değil bilgilendirme notu” dedi. Kocaoğlu da, “İtfaiyenin kesin raporunu beklemekteyiz. Geçici bilgi ama yalan bilgi değildir” diye konuştu.
KONUNUN MUHATABI TBMM’DİR
Başkan Kocaoğlu, meclis toplantısı öncesinde eylem yapan ‘Balçova Arsa Mağdurları’nın durumunu da değerlendirdi. Kocaoğlu, meselenin çözümü için çok çabaladığını ifade ederken çözümün adresinin de TBMM olduğunu söyledi.
Kocaoğlu, “Biz geldiğimizde orada bin 842 vatandaşımız vardı. Bir kısmı dere yatağında, yamaçta ve zor yerlerde bulunuyordu. Zaten insanlara makbuz verilmiş. Bizim belediye olarak kanun yapma yetkimiz yok. Bunu ancak TBMM kanun çıkartarak çözebilir. Bu tapuluları çözmek istiyoruz. Avukatları ile görüştük. Çalışma yaptık. Zemin etüdünü belediye yaptı. Planlamayı da yaptık. Arazinin büyük kısmı ‘sakıncalı alan’ çıktı. Tek tek inşaat yapmak mümkün olmadığı için yerleşim planı yapmak istedik. İmar planını da yaptık. Önce bize ‘Olimpiyat Köyü kadar yoğunluk verin’ dediler. Onu da verdik. Arkasından ‘AİHM’e gideceğiz’ dediler. Bu arkadaşlar orada 2 bin 500 daire yapabiliyorlar. Biz ‘olan budur’ dedik. Bu mesele 40 seneden beri gündemde... Yaptığımız budur. Tapularla ilgili belediyenin yapacağı bir şey yoktur. 11 senedir belediye başkanı olan kişi çözme iradesini göstermiştir. AİHM’den ne çıkarsa karardır. Kanun ne derse o olur! Arkadaşların zaten mücadelesi devam ediyor. Burada ne mağduriyet ne de kasıt var. Bizim çözebildiğimiz bu kadar. Daha iyisini çözen yardım edecektir. Mağdur olmuşlardır haklılar. Ellerinde tapu olan var ya da makbuzu var. Kangren olmuş bir yaradır. Elinde tapusu olmayanlar TBMM’ye gidip sorunu çözmelidir” dedi. Kocoğlu, bu zamana kadar meclis ya da encümen kararı ile bir metrelik yer satmadığının da altını çizdi.
SU FİYATI PAHALI ÇÜNKÜ…
Başkan Kocaoğlu, MHP'li Meclis Üyesi Fikret Çam'ın su fiyatları konusundaki sözlerinden sonra, “Köylerin, beldelerin statüsü farklıydı. Artık hepsi mahalle oldu. Biz de 43 kuruş su tarifesi yaptık. Sadece vatandaşlarımız tarım ve hayvancılığı yapsın diye ‘tarım abonesi’ uygulaması getirdik. Bunun da fiyatı 86’dan buraya düşürdük. Su fiyatları pahalı, çünkü maliyet pahalı. Kalkıp da kafamıza göre su zammı yapmıyoruz. Ne kadar arıtma tesisi, proje yaparsanız maliyet oluyor. Bir küçük arıtma tesisinin bile maliyeti 2-3 milyon TL’dir. Temizlik olsun da durum böyledir” dedi.
NİYE BENİM VAPURLARIN ALEYHİNDE KONUŞUYORSUN?
Kocaoğlu, toplantıya katılmayan AK Parti Grup Başkanvekili Bilal Doğan’ın yaptığı basın açıklamalarını da eleştirdi. Kocaoğlu, “Teleferik açıldıktan sonra bir kere durdu. Ardından bir kere daha durduruldu. Dünya’nın en büyük firmaları piyasadaki ürettikleri araçlarını yeri geldiğinde geri çekiyor. Bu ne ya? Sonra yine ‘Vapurlar İzmir’e göre değil’ denildi. Aynı vapurları İstanbul da almaya başladı. Onlar da aynı tersaneden vapur alıyorlar. Niye benim vapurların aleyhinde konuşuyorsun. O zaman git İstanbul’un aleyhinde konuş” diye konuştu.
ÖBÜR BELEDİYELERİN HİZMET HAKKI YOK MU?
Kocaoğlu, mahkeme kararları ile Büyükşehir Belediyesi’nin geri aldığı özel idare malları ve taşınır araçlar ile ilgili de konuştu. Kocaoğlu, mecliste ilçe belediyelerine devredilen araçların sayılarını tek tek okudu. AK Partili belediyelere çok, CHP’li belediyelere ise az verilen dağıtım komisyonu kararını yorumlayan Kocaoğlu, “Bu bize bir şey gösterdi. O makineleri belediye alır, almaz. Mallar bize verilmeden iki gün önce araç tahkimi yaptık. Orada adil davrandık. Özel idare mallarından sadece araçları söylüyorum. Kim ne almıştır. Bu dağılım yapılırken ‘şu belediyenin hizmet yapması için hakkı vardı’ doğru. Öbür belediyenin hizmet için hakkı yok muydu? Ben ‘Adalet mülkün temelidir’ diyorum” dedi.
ADİ BİR HIRSIZLIKTIR
İZSU’nun Görece Hizmet Deposu’ndan çalınırken yakalanan malzemelerle ilgili açıklama yapan Başkan Kocoğlu, “Bu apaçık adi hırsızlıktır. Adi hırsızlık denilen suç her yerde, her konudan kafasını kıran adam tarafından yapılır. İhbar olmuş ve emniyet işlem yapmış, Biz de belediye olarak davacı olduk. Suçlu kimse yakalanır ve adalete temsil edilir. Adam gidiyor banka koyuyor. Banka müdürü ne yapsın? Bu hırsızlık vakasıdır. Ben meseleye ‘adi hırsızlık’ diyerek hafifletmiyorum. Bunları İzmir Büyükşehir Belediyesi ya da İZSU Genel Müdürü çalmadı. Kim yaptıysa ortaya çıkacak” dedi.
Toplantıda AK Parti ve CHP’li meclis üyeleri arasında kısa süreli ‘hırsız’ tartışması yaşandı.
MECLİSE GİRDİ VE…
İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclis Toplantısı’nda salonda bulunan bir vatandaş “TCDD Kampı’nda engellilerden 15 TL para alınıyor. Yazıklar olsun AKP’ye” deyince ortalık karıştı. AK Parti Grubu Kocaoğlu’nu kişiyi uyarmamakla suçladı.
Kocaoğlu, “Konuşmasına izin vermedim. Siz tepki gösteriyorsunuz. En son söylediği şey AKP! Ya kardeşim siyaset mi yapıyorsunuz başka bir şey mi yapıyorsunuz? Ayağa kalkan belediye başkanına laf söylüyorsunuz. Adam irticalen geldi konuştu. Söz mü istedi? Konuşmayacağını bilmiyor. Bu arkadaş bana da söyleyebilirdi. Müneccim değiliz nerden biliriz ne söyleyeceğini. Biraz da siz çiğneyin bu sakızı bakalım. Niye stres yapıyorsunuz şu ölümlü dünya da. Siz şimdi ‘biz buraya adamı getirdik’ mi demek istiyorsunuz. Kimse siyasi partiye söz söylenmesini istemez. Bugün sana yarın bana olur” dedi.
http://mobil.egedesonsoz.com/haber/Baskan-dan-Meclis-te-toplu-yanit-Stat-yangin-Izmir-in-mallari-ve-Korfez-/905601
Toplantıda, AK Partili Meclis Üyesi Ali Kökoğuz ve Kazım Ulaş Kocaoğlu’nun müdahalede geciktiğini söyledi.
Kökoğuz, “Vatandaşımız sekiz cümle kullandı. Kullandıktan sonra ‘çıkartın’ diyorsunuz. O zaman aklınız neredeydi?” ifadelerini kullandı.
