Şanlıurfaspor ile yaptığımız son maçı hatırlayanlarınız olacaktır. Metin hocanın hepimizin sabrını taşırdığı ve buna paralel olarak son maçı olan bir karşılaşma izlemiştik. Uzun süre önde götürdüğümüz maçı Metin hocanın yanlış oyuncu değişiklikleri (ah Besera ahh) sebebiyle 1-1 bitirmiştik. Takıma methiyeler düzmek , bu takım deler rahatlığına ulaşmak için henüz çok erken ama en azından geçen seneki Urfa maçı ile karşılaştırdığıımızda artık biraz daha bu ligin takımı olan bir Göztepe izlediğimizi söyleyebiliriz. Tehlikeler atlatsakta uzun süre sonra ilk defa erken bulduğumuz üstünlüğü maçın sonuna kadar taşımayı başardık.

Oyuncu detayında baktığımızda , Tayfur’un bitmek tükenmek bilmeyen enerjisi (birde şut çekmekten korkmasa), Mehmet Erdem’in sürekli kendini geliştirdiğini gösteren oyunu , Halil’in forma aşkı , Tanju’nun bize her maç golü olan Abdülaziz’e top göstermeyen başarılı savunması 3 puandaki en önemli yapıtaşlarıydı.

Gençer ve Leo basit ve az hatalı oynadılar. Segbefia’nın etkili şutlarından bugün gol çıkmadı ama sezon içinde çok fazla katkı vereceğinin işaretlerini gösterdi.

Gosso ve Gökhan Karadeniz bildiğimiz kapasitelerinin altında oynadılar, normal gününde olan Gökhan ve Gosso ile pek çok maçı erken kopartabiliriz. Günay için çok fazla yorum yapabileceğimiz bir pozisyon ortaya çıkmadı.

Oyuna sonradan girenlerden Doğa çok kritik müdahalesi ile golü önlerken , Umut golünü attı , Lokman’a ise fazla iş düşmedi.

Gelelim herkesin merakla beklediği Adis Jahovic’e , Okan hocanın neden ısrarla bu futbolcuyu istediğini bugün anladık. Kaliteli bir futbolcu olduğu izlenimini verdi , topla buluşturabildiğimiz her pozisyonu bir şekilde gole çevirebilecek kapasitesi var, ama sürekli beslemek lazım. Geride kurduğumuz orta sahalarda rakip defansın arasında yalnız bırakırsak 10 kişi oynamış oluruz.

Okan hocanın oyunu okuması , müdahaleleri ilk 4 maç sonu itibariyle çok başarılı diyebiliriz. Maç içinde  , hem skoru koruyup hemde rakibin yorulduğu anlarda gol bulabilecek şekilde oyun kurgusu değişiklikleri yapabiliyor. Bugüne kadar çok fazla rastlamadığımız bir teknik direktör yönetimi ile karşı karşıyayız.

Birde eleştiri yapmak gerekirse , 2.yarıda ceza sahasının sağ tarafından yapılacak olan serbest vuruşta M.Erdem ısrarla vurmak istesede Gökhan Karadeniz birazda duymazdan gelerek kendisi kullanmak istedi, M.Erdem’i arkadaşları birazda iterek topun başından götürdüler , bu tür durumlarda nasıl hareket edileceği daha önceden konuşulmalı, maç içinde gereksiz tartıışmalarla motivasyon düşürülmemeli

Ayrıca ligin sonunda yine gol hesabı yapmak zorunda kalmamak için son 2 dakikada bulduğumuz gibi net pozisyonları bu kadar cömert harcamamalıyız.

Bugün itibariyle hocamızın tercihleri , taraftarın takıma olan desteği , oyuncuların hırsı ve kötü oynasa bile en azından mücadele ediyor olmalarına bakınca doğru işler yapacak ve mutlu sona ulaşabilecek bir takım olduğumuzu görebiliyoruz. Bu noktada içinde bulunduğumuz lig , diğer takımların durumları , geçen sene sezonun ilk yarısının sonunda play-off garanti ama ilk 2 olur mu derken Ksk galibiyeti sayesinde ligde kaldığımızı düşününce yinede umutlanmak için çok erken olduğunu kabul etmek lazım.

Şampiyonluk , kupalar vs hepimizi mutlu edecek şeyler ama Atatürk stadındaki son 2 maçımızı izleme şansı bulan herkesin buluştuğu ortak bir payda varsa uzun süredir böyle keyif veren bir takımımızın olmadığıdır diye düşünüyorum. Sahadaki futbolcular bu şekilde mücadele etmeye devam ettiği sürece arada istenmeyen kazalar yaşasakda futbolun adaleti bizi istediğimiz noktalara getirecektir.

17.09.2016

Mehmet Altan