
Barış Yengiloğlu-Posta
Önceki gün Göztepe Başkan Vekili Serdar Samur ve çiçeği burnunda teknik direktör Hüseyin Kalpar’ın nazik daveti üzerine Göztepe kulüp binasının sahile bakan kafesi Peximet’te bir araya geldik. İzmir basınının tamamı oradaydı. Onlar anlattı, biz dinledik. "Kulübü gelecek sezon neler bekliyor? Planlar neler?" Bunlar ve Kalpar hakkındaki ilk izlenimleri edindik.
Göze çarpan ve sevindiren; Kalpar’ın çalışkan, iyi niyetli, tecrübeli, gençlere yol açan bir teknik adam görüntüsü oldu... İnşallah yanılmayız. Sevindirici bir diğer husus da Urla’da yapımına başlanacak tesislerin son aşamaya gelmiş olması. Zaten Hüseyin Hoca da, "Tesis ilk şart" diyor. Ancak; ben, Hoca'yı, henüz kulübe tam adapte olamamış gördüm. Böyle bir toplantıya gelmeden önce, 'önem' verdiğini söylediği gençleri görmek için altyapıyı bir incelemesi gerekirdi diye düşünüyorum. Amacım; eleştirip ilk günden şevkini kırmak değil; ne de olsa stres dolu iki hafta geçirdi. Ancak bundan sonra, söylediği şeyleri icraata dökmesini bekliyorum. Bunun ilk göstergesi de bu haftaki Kartal maçında, gençlere şans tanımak olabilir mesela.
Başkan İnan Altınbaş'ın da, sıkıntılı sürecin atlatılması sonrası, Kalpar'dan istediği ilk şey 'şampiyonluk' olmuş. Başkan'ın istemesi, bu işin 100’de 80’i demektir. Taraftarın en büyük özlemi de Süper Lig'de oynayan, yıldızlarıyla parmak ısırtan, 'kemikli' bir Göztepe zaten.
***
Ancak bu noktada, ben, daha farklı düşünüyorum. Gelecek sezon görmek istediğim ilk şey, şampiyonluk değil. Önce Urla’da, Göztepe'nin büyüklüğüne ve Altınbaş ismine yakışır bir tesis. Ardından da altyapının başına, en az Hüseyin Kalpar kadar tecrübeli bir koordinatör... Sonra, Türkiye'nin dört bir yanından genç yeteneklerin taranmasını, Göztepe'ye kazandırılmasını istiyorum... En önemlisi de tıpkı dünya kulüpleri Barselona'nın, Arsenal'in yaptığı gibi bu gençlerin A takıma kazandırılmasını istiyorum...
İsteyenin bir yüzü kara; vermeyenin iki yüzü... Başkan Altınbaş'tan; 'Göztepelilik ruhu'nu aşılayacak; camianın yarınlarını sağlam temellere oturtacak; İzmirlilerin, çocuklarını gönül rahatlığıyla okutacağı bir de kolej istiyorum. Sporculara burs vermeli; altyapı oyuncuları da burada eğitim almalı; gelirleri de yalnızca altyapıyı beslemeli.
***
Sayın Başkan'a sesleniyorum; bunlar benim kişisel isteklerim değil. Aklın yolu bir; yukarıda saydıklarımın hepsi, şampiyonluktan çok daha önemli, çok daha kalıcı, çok daha hayırlı şeyler.
Aylar önceki bir yazımda; size, "Göztepe'ye 'lider' olun" diye seslenmiştim; oldunuz. Ben yazdım diye değil elbette; ihtiyaç buydu, gördünüz ve yaptınız. Krizi yönettiniz. Göztepe'yi, ligin bitimine iki hafta kala adeta ipten aldınız.
Bakın Karşıyaka’ya, yönetim krizi yüzünden, koskoca camiayı, üstelik de 100'üncü yılında küme düşmenin eşiğine getirdiler. Gönül istemiyor elbette ama, bu hafta alınacak sonuçlarla belki de tek golle ligden düşebilirler. Umarım, yeşil kırmızılı camianın da desteğiyle korkulan olmaz ve bu darboğazdan çıkarlar. Çıksınlar, başarılı olsunlar ki; ezeli rakipleri Göztepe'yi de başarıya zorlasınlar.
Sözün özü Başkan; 'başarılı liderlik' önemlidir camialar için. Sizin öneminiz de işte buradan ileri geliyor. İzmir'de olup Göztepe'ye daha fazla vakit ayırmalı, insanlara dokunmalı, liderliğinizi, sevginizi, ilginizi herkese göstermelisiniz. Kulübün, paranızdan çok size ihtiyacı var. Göztepe’yi iş geliştirme uzmanları, gelip giden teknik adamlar, sportif direktörler, futbolcular değil; bu işte artık ustalık dönemini yaşayan siz büyütebilir, geleceğe taşıyabilirsiniz. Buna 'İNAN'ın yeter...
