Bana göre doğuştan şanslı olan insanlar, anneleri, babaları Göztepeli olan insanlardır. Çünkü daha doğar doğmaz "Hah işte bak bir Göztepeli daha doğdu." denilir. İsmini o dönem Göztepe'de oynayan ve babasının hayran olduğu bir futbolcudan alır. İlk giysisi sarı kırmızı olur. Konuşmaya başladığında ilk kelimelerinden biri "Göz Göz"dür. Babası bu dönemde, oğlunu götüreceği ilk Göztepe maçının planlarını yapmaya başlar. Annesinin bütün engellemelerine rağmen daha 1,2 yaşında bir daha asla terk edemeyeceği Göztepe tribünüyle tanışır, tabii üzerinde Göztepe formasıyla. Sonra havanın güzel olduğu hafta sonlarında babasının elinden tutarak bazen Alsancak'ın bazen de Atatürk'ün yolunu tutar. Zamanla iyice büyür ve artık tek başına da maça gidebileceğini düşünmeye başlar ve çok geçmeden bu da gerçekleşir. Mahallede Arkadaşları hangi takımı tutuyorun diye sorduklarında göğsünü gere gere "Ben Göztepeliyim" der. "Hayır be oğlum Fener mi, Cimbom mu, Kartal mı?" sorusu gelir arkadan. Çocuk biraz sinirlenerek "Ben Göztepeliyim kardeşim. Kendi şehrimin takımını tutuyorum." diye haykırır. Arkadaşları şaşırır çünkü onlar doğduklarında baskı altında kalarak ve kendilerine sorulmadan babasının, amcasının veya dayısının tuttuğu takımını tutmak zorunda bırakılmış çocuklardır. Ben de bir zamanlar öyleydim ama zamanla kendimi anladım doğru yolu buldum ve şükürler olsun ki Göztepeliyim ve devir de değişti artık babam da Göztepeli, dayım da, amcam da... Veda edilir mi böyle bir aşka?
Göztepeli Hilton Ahmet