Merhabalar,
Ben Kadir Bellek. Senelerdir içindeki Göztepe aşkıyla yaşayan Bornovalı bir Göztepe taraftarıyım.
Göztepe ile tanışmam çok küçük yaşlarda olmuştu. Nitekim doğma büyüme Aydınlı olan rahmetli dedem de Göztepeliydi.Mekanı cennet olsun...Küçücük yaşlarda işlenmişti sarı renk damarımdaki kırmızı rengin yanına. Dilime de Göztepe'nin şanlı ismi...
Seneler geçiyor ben genç bir delikanlı olmaya başlamışken, içimdeki sarı-kırmızı aşk daha da artıyordu...Tabii damardaki kan kaynıyordu, sevgiliyi görmek istiyordu her pazar...
O sıralar Bornova'da bir grup kurulmuştu. Baki KARAKOÇ kardeşim (3-4 senedir görememiş, özlemiştim kardeşimi. 2007 Eylül'de İzmir'e döndü) ve Serhat kardeşim (Yalı'daki arkadaşlar tanır deli kardeşim benim.) himayesinde bir gruptu. Ve hep beraber maçlara gitmeye başladık...
Bir maç var ki unutamam o maçı... Süperlige çıkacak takımların belirlendigi artık son maçlar İstanbul Büyükşehir Belediye ile Allsancak'ta oynadıgmız maç...Stadın çevresine 2 saat önceden gelmemize rağmen içimizde stada girememe korkusu oluştu. Heryer insan, heryer Göztepe aşığı. Bir taraftan süper bir duygu, öbür taraftan içeri girememe korkusu...Neyse, bayrak, davul vs derken girdik içeri...
Sağım, solum, önüm, arkam Göztepeli! Açık, kapalı, balkon heryer! İşte o zaman anladım İzmir'in çoşkusunu sevgisini...Bornova, Çamdibi, Bayraklı, Balçova, Tepecik, Yeşilyurt, Hatay, Konak, Alsancak, Göztepe, Küçük-güzelyalı, Narlıdere... Herkes pankartlarıyla gelmişti GÖZTEPE için. Ortam o kadar ateşliydi ki, ben bile ne yaptıgımı bilmez duruma gelmiştim. Elimdeki radyoyu bile hakem maçı geç başlatsın diye sahaya atmışım (o radyodan diğer maçların sonuçlarını güya takip edecektik).
Kapalı-açık inlettik o 2-3 saat boyunca Alsancak'ı. Efendisi kim tekrar tescil ettirdik İzmir'in.Güç bela getirdiğim hasta arkadaşım "ben gelirsem bile otururum abi derman yok dizlerimde." diyen arkadaşım, zıplamaktan neredeyse stadın dışına çıkacaktı. O maçtan mutlu ayrıldık ama stadda ses tellerimizi bırakıp Bornova'ya döndük. Gram ses çıkmıyordu. Açlıktan Bornova'da bir büfeye yaklaştık, ses çıkmıyor ya,telefona mesaj şeklinde yazıp büfeciye gösterdik ne istedigimizi "1 ayran, 1 tost" diye.
Bu hikaye sadece o güzel yıllardan birine ait. Şimdi 26 yaşındayım ama aşkım hala taze, hala içimdeki sevgi kıpır kıpır...Bu aşkı bitirmek için kalibimin durması şart. Kısacası ben ve benim gibiler yaşadıkça Göztepe aşkı hiç bitmeyecektir!!!
Saygılarımla.
Kadir Bellek
Not: Siz de tribün anılarınız Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir. adresine gönderebilirsiniz.