2003-2004 Sezonu

Ağlaya, ağlaya Sinan Genç Helal olsun size... Çok güzel kapıştınız, dalaştınız bayramın ilk gününde... Birbirinizin üzerine yürümeniz güzeldi, küfürleriniz yerindeydi, hakeme itirazlarınız ise maça ayrı bir heyecan kattı. Ama nedense hep birbirinizin üzerine saldırdınız ama darp olayı yoktu, üzüldük... Bir iki sakatlık olsaydı, tribünler karışsaydı daha iyi olmazmıydı? Gerçi bazılarınız tribünlere hareket yapıp, küfür savurarak fanatiklerin ekmeğine yağ sürdü ama olmadı... Siz sahadakiler. Harikasınız çocuklar devam edin... Bakın ligden düşerseniz ancak bu şekilde düşersiniz! Aman ha, bunları birbirinize yapın da, başka takımlar düşmesin. Düşerse İzmir'den takımlar düşsün! İzmir varken, başkalarına düşmek yakışır mı? Beyler, bu düşmanlık niye? Siz ne yaptığınızın farkında mısınız? Elin takımları harıl harıl puan toplarken, sizler birbirinizi yiyorsunuz. Neymiş efendim penaltıymış, ofsayt değilmiş, kırmızı kart gerekirmiş falan filan... Sanki sahadakiler futbolcu değil, yorumcu. Sanki onlar itiraz edince karar değişecek, maçı kazanacak. Beyler, eğer "ağlaya, ağlaya" düşmemek istiyorsanız bunları bir tarafa bırakacaksınız, futbolunuzu oynayacaksınız. Golse gol, mücadeleyse mücadele, yürekse yüreğinizi ortaya koyacaksınız. Saymıyorsa, sayılacak gol atacaksın, rakibinden daha fazla koşacak, onlardan daha güçlü olacak, kulağını kapatacak, işini yapacak kısacası kazanacaksın. Ama bu şekilde olmaz... Sizlerin hakeme itiraz etme, rakiple boğuşma lüksünüz yok. Kısacası dün iki takım birer puan kazandıysa şükretmeli...