Göztepe
- Ayrıntılar
- Kategori: Röportajlar
GöztepeLIST : Öncelikle teklifimizi kabulettiğiniz için size GöztepeLIST adına teşekkür ederiz.
Ümit Kayıhan : Rica ederim.
GöztepeLIST : Boyunuzu ve kilonuzu öğrenebilir miyiz?
Ümit Kayıhan :Boyum 1,75 cm, ağırlığım ne yazık ki 85 kg.
GöztepeLIST :Hangi takımlarda oynadınız?
Ümit Kayıhan :Profesyonel futbola Göztepe'de başladım, ama ben hiçbir zaman Göztepe'nin yıldız ya da genç takıında oynamadım. Göztepe'nin deplasmanlı basketbol liginde oynayan takımında basketbolcuydum ve oyun kurucuydum. 17 yaşımdayken Göztepe'nin basket A takımında oynuyordum, basket maçları bittikten sonra rahmetli Sabri Kiraz Göztepe'nin A takım teknik direktörüyken rahmetli Gürsel ağbi, Nevzat Güzelırmak, Cudi, kaleci Ali Artuner'in oynadığı dönemde bir antrenmana çıktım, beni beğendiler. O zaman Göztepe'de amatörce oyun oynamaya başladım, sonra milli takıma seçildim Göztepe'de, iki defa amatör milli oldum Yunanistan'a karşı. Yunanistan'ı 3-2 yendik Atina'da, o maçta bir gol attım. Dönüşte Göztepe ile ilk profesyonel mukavelemi imzaladım. İki sene Göztepe'de bifiil oynadım.
GöztepeLIST :Hangi sezonlar?
Ümit Kayıhan :1974-75 sezonunda Göztepe'de oynadım, ondan sonra profesyonellik icabı, Göztepe'deki üçüncü profesyonel senemde Balıkesirspor birinci lige çıktı, oraya kiralık olarak beni aldılar. Bir sene Balıkesirspor'da oynadım, döndüğümde de Altay'a transfer olup 8 sene Altay'da oynadım. Ondan sonra da üç sene kaptan olarak Altınordu'da oynadım, en sonda askerliğim esnasında bir yıl Eskişehirspor'da ve en son da Kuşadası'nda profesyonel futbolu bıraktım. Ondan sonra antrenörlük hayatım başladı.
GöztepeLIST : Bu iki kere amatör milliliğiniz dışında milli formayı giydiniz mi?
Ümit Kayıhan :Yalnızca iki kere milli oldum. futbolculuk hayatım bittikten sonra iki sene üstüste ingiltere'ye gittim. Orada Imternational diploma award dedikleri kursa katıldım ve tüm FIFA ve UEFA ülkelerinde geçerli olan teknik direktörlük diplomamı aldım ve 1987-88 de yardımcı teknik direktör olarak 1990'da da tek başıma teknik direktörlük yaşamıma başladım.
GöztepeLIST :Hangi takımlarda teknik direktörlük yaptınız?
Ümit Kayıhan :Yardımcı anterenör olarak Karşıyaka ve Göztepe'de çalıştım, daha sonra ilk Göztepe'de çalıştım tek başıma.İki sene Altay'da iki sene Denizlispor'da, bir sene Erzurumspor'da, bir sene Antalyaspor'da birinci ligde, bir sene Diyarbakırspor'da ve Göztepe'de.
GöztepeLIST :Bu gelişinizde neden Göztepe'yi tercih ettiniz?
Ümit Kayıhan :Şuydu, ben esasında bir gün evvel sözde Bursaspor ile anlaşmıştım. hatta Bursaspor beni Denizlispor ile oynadıkları Bursaspor-Denizlispor maçına davet etti, takımlarını izledim, fikir tahsisinde bulundum ama söz vermedim. Aynı gece Göztepe Altay'a 3-1 yenilmişti, Ali Çağlar'ın istifası sonrasında yönetim kendi arasında toplantı yaptı ve beni saat 23:30'da beni toplantıya davet etti. Çok düşündüm Göztepe'yi mi tercihedeyim, Bursaspor'u mu diye ama hiç meslek hayatımda ikinci ligde, birinci ligde şampiyonluk yaşamadım. Bunun için öncelikle şampiyonluk yaşamak için Göztepe'yi seçtim, ikincisi İzmir takımı olduğu için, evime yakın olduğu için ve en önemlisi de meslek hayatımda aşama kaydetmek istiyorsam, Bursaspor gibiküme düşmemeye oynayan bir takımda teknik direktörlük yapacaktım, ama Göztepe'de hedefimi daha büyütebilirdim, bu yüzden Göztepeyi seçtim.
GöztepeLIST :Burda taraftarın da bir etkisi oldu mu?
Ümit Kayıhan :Şöyle, Göztepe camiasına çok yakın tanıdığım kişiler var, bunun yanında etrafımda çok Göztepeli taraftarlar var, bu boşluk zamanında baskı yapmadılar desen yalan olur çok istediler Göztepede çalışmamı bu da önemli bir faktördü.
GöztepeLIST : Ankaragücü maçıyla ilgili yorumlarınız nedir?
Ümit Kayıhan :Skora bakıp aldanmamak lazım. Şahsiyetiyle oynayan, bana göre Ankaragücü'den aşağı oynamayan, herkesin beğenisini kazanan bir Göztepe vardı sahada ama bir yerde tecrübe ve bir yerde tecrübesizlik ön plana çıktı sahada
GöztepeLIST :Erken yenilen golün skorda etkisi varmı sizce?
Ümit Kayıhan :Futbolda gol yenir ama gol atmak için çok büyük uğraşlar verdik, maç içinde pozisyonlarımız vardı ama bana göre oyun Şevket atıldıkatan sonra değişti. Ondan sonra oyun disiplinimiz bozuldu ama dünkü maç bana göre bir kıstas olamamalı. Göztepe Ankara'da 4-0 yenilmesine rağmen gönülleri fethetti. 4-0 gibi ağır bir yenilgi almış bi takımın taraftarı takımını tribüne çağırıyorsa, bence bu iyiye gidiştir. skora bakıp aldanmamak lazım, futbolda böyle kötü günler olabilir ama ben oyuncularımın performansından memnunum. Tek mutsuzluğum girdiğimiz pozisyonları çok cömertçe harcamamız. Söylediğim gibi Ankaragücü bugün ligin en güçlü takımlarından biri. Bir yerde tecrübe kazandı. Ankaragücü girdiği pozisyonları gol yaptı, biz yapamadık. Bizim net üç gol pozisyonumuz ve verilmeyen bir penaltımız var.
GöztepeLIST :Metin Diyadin'in sakatlığı devam mı ediyor?
Ümit Kayıhan :Metin Diyadin aşağı yukarı bizden 30 gündür uzak idman eksikliği var böyle bir maçta onu riske edip hazırlık döneminde bizle sakat sakat çalışmasını önlemek için oynatmadık.
GöztepeLIST :: Sizce Bülent'in herhangi bir hatası var mıydı?
Ümit Kayıhan : Hayır yoktu.
GöztepeLIST : Ankaragücü maçında tribünlerde oldukça fazla küfür vardı bu konuda ne düşünüyorsunuz.
Ümit Kayıhan : Göztepe geçen yıl düşmesine rağmen hem ankarada hemde burada ankaragücünü yenerek 6 puan aldı bence bu küfürler onun vermiş olduğu bir hazımsızlık.
GöztepeLIST :Geçen sene takımın düşmesinin sizce sebebleri nelerdi ?
Ümit Kayıhan : Ben geçen seneki takımla ilgili yorum yaparsam hizmet verdiğim kulübe iyilik değil kötülük yapmış olurum her kulüpte yanlışlıklar oluyor Göztepe'de de olmuştur Göztepe'nin ligden düşmesi gerçekten acı verici bir olay ama şunu söyleyebilirim yanlışlıklar üst üste yapıldı,bana göre düşmenin nedeni buydu.
GöztepeLIST :1.lige çıktığımız sene ile bu sene arasında bir karşılaştırma yapabilirmisiniz ?
Ümit Kayıhan : Şöyle söyleyeyeyim ben o seneki takımı da çok iyi takip ettim o sene biliyorsunuz son anda Kasımpaşa'yı burada olmayan bir golle yenip play-off a çıktı ve şampiyon oldu orada da çok değerli oyuncular vardı ama çalıştırdığım için söylemiyorum şu anki takımın kalitesinin daha iyi olduğunu söyleyebilirim.
GöztepeLIST :Play-off da olası arka arkaya gelebilecek mağlubiyetlerde ters tepkiler olabilir bunlar için şimdiden düşündüğünüz önlemler var mı?
Ümit Kayıhan : Ben hayata hiç kötü bakarak başlamadığım için bu tür sorulara yorum getirmiyorum çünkü bakarsınız ligler başlamadan şanssızlıklar olabilir ama ben bu takımın kötü gideceğine inanmıyorum.
GöztepeLIST :Göztepe ile ilgili olarak ileriye dönük planlarınız var mı?
Ümit Kayıhan : İstikrar çok anlamlı bir kavram eğer camianız size inanıyorsa istikrar başarıyı getirir diyorum ben. Şu an bazı kulüplerimiz büyük bir telaş içinde teknik direktörlerini değiştirebiliyorlar ama 3-5 sene mukavele yapan takımlar çok daha başarılı olabiliyorlar. Tekrar söylüyorum istikrar başarıyı getirir benim felsefem budur.
GöztepeLIST :Rakipler ne kadardır izleniyor?
Ümit Kayıhan : Aşağı yukarı 1.5 aydır izleniyor ama tabiki portföyümüz çok geniş çıkan takımların sadece2 tanesi bu hafta belli olduğu için çoğu takımları izleme fırsatı bulabildik.
GöztepeLIST :Rakiplerimiz hakkında ne düşünüyorsunuz?
Ümit Kayıhan : Hepsi güçlerine güç katmaya başladılar takviye yoluna gidiyorlar son çıkan Sivasspor bile şu anda takviye peşinde biz bu çıkan takımların son durumlarını ki bir çoğu kamp yeri olarak Antalyayı seçtiler orda izlemeye devam edeceğiz ama çoğu hakkında bilgimiz var geniş kapsamlı olarak incelemeye devam ediyoruzGöztepeLIST :Sizce en zor rakiplerimiz kimler olabilir.Ümit Kayıhan : Ben Diyarbakır ve Altay olarak düşünüyorum.
GöztepeLIST :Herkesin kafasında olan bir soru var Göztepe takviye yapacak mı?
Ümit Kayıhan : Şu an kulübün içinde bulunduğu durum dolayısıyla bir kararsızlık içindeyiz ama şartlar uygun olursa takviye yapmayı düşünüyoruz.
GöztepeLIST :Takviye şansınız olsa hangi bölgelre takviye yapmak istersiniz
Ümit Kayıhan : Bir santrafor ve bir stoper yüzde yüz almak mecburiyetindeyiz.Yoğun kış şartlarında sakatlık durumunda o mevkilerde yeterli alternatifimiz yok.
GöztepeLIST : Bu noktada söz kulübün durumuna gelmişken şu an A.Ş nin ne olacağı konuunda bir fikriniz var mı?
Ümit Kayıhan :Bildiğiniz gibi bizim bağlı olduğumuz grubu Çukurova Holding aldı.Yaptığımız incelemeler sonucunda Çukurova holding grubunun takımımızı desteklemek konusunda artıları olduğunu düşünüyorum.Onların bakış açısı bizim yönlendirmemizde çok önemli bir belirleyici olacak.
GöztepeLIST :Bu olayların futbolcular üzerinde olumlu olumsuz motivasyon etkisi oldu mu ?
Ümit Kayıhan : Şu anki yönetim kurulumuz olan olayları futbolcularımıza günü gününe bildirdi takımımızı bir ikilemde bırakmadık o bakımdan avantajlıyız ve şu ana kadarda ekonomik yönden kulübümüzde herhangi bir sıkıntı olmadı.
GöztepeLIST :Ödemeler konusunda bir problem yok yani ?
Ümit Kayıhan : Evet bir problem yok bu konuda Türkiyenin en rahat kulüplerinden biri olduğumuzu söyleyebilirim.
GöztepeLIST :Peki süper lig açısından yapılan bir hazırlık var mı şimdiden yani izlenen yabancılar var mı,çıkarsak siz devam etmeyi düşünüyormusunuz?
Ümit Kayıhan : Zihinlerde düşünceler var tabi ben devam etmeyi düşünüyorum.Son yıllarda Türkiye'de bir yapılanma var görüyoruz ki 2.ligden 1.lige çıkan takımların 1.ligde tutunabilmesi için yabancılardan daha önemli olarak bence 2.ligden gelen kadrolarında 5-6 tane 1.ligde oynayabilecek futbolcuların olması lazım bu konuda avantajlı olduğumuzu düşünüyorum.Yabancı konusunda ise biliyorsunuz Türkiye'de 5+1 kuralı var ama ben 5 tane yabancı olsun diye yabancı oyuncu aldırmam 2 tane olsun ama kaliteli olsun diye düşünürüm o bakımdan yabancı seçiminde çok dikkatli olunması gerektiğini düşünüyorum.
GöztepeLIST :Siz Göztepe taraftarının istediği bir tipte Teknik Direktör oldunuz Göztepe neden final oynamasın dediniz. Uzun vadedeki hedefiniz nedir?
Ümit Kayıhan : Bir takım seyircisi ile var oluyor seyircisi ile oynadığı zaman büyük oluyor Göztepede büyük bir potansiyel var bana göre bu takımın başarısı lige çıkmakla değil ligde ilk 4-5 takım arasına girip Avrupa kupalarında oynanmasına endekslenebilir. Türkiye'nin neresine giderseniz gidin bir Göztepeli ile karşılaşabiliyorsunuz böyle potansiyeli olan bir takımın Türkiye'de alacağı sonuçlar başarı değil normal sonuçtur avrupadaki başarılar gerçek başarı olarak değerlendirilmelidir ben bu konuda doyumsuz bir insanım.
GöztepeLIST :Göztepede sizce kalıcı başarı nasıl sağlanır çağdaş bir kulüp olma yolunda neler yapılmalıdır ?
Ümit Kayıhan : Bana göre bunu sağlanması için sadece futboldaki başarı yetmez perspektifin çok geniş olması lazım bu da şöyle madem Göztepe çok büyük bir camia ise bu camianın içinde avukatıyla doktoruyla her türlü mesleki kişilerle bütünleşmesi lazım dışarı açılması lazım benim Göztepede özlemle beklediğim balolar artı özel kuruluş yıldönümleri,sembolleşmiş kişilerin üzerine yapılan turnuvalar Göztepenin perspektifini çok geniş alanlara yayabilir çünkü Amerikadada Göztepeli çıkabiliyor Norveçtede Göztepeli çıkabiliyor bana göre internet ağı da bu konuda çok önemli. Göztepeninde camia olarak bir sitesi olması lazım galiba vardı ama kapandı ben zaman zaman izliyorum.Göztepe sadece sahadaki başarılarıyla kalmamalı saha dışında da bir rotary kulüp gibi geniş alanlara yayılması lazım,Türkiyenin çeşitli illerinde açılabilecek olan dernekler veya bu tür girişimler büyüme için çok önemli faktör bunlar olmalı ki Göztepe kamuoyuna daha fazla malolsun.
GöztepeLIST :Dernekler konusunda bizim gurubun içinde bulunan arkadaşların İstanbul ve Ankara'da çalışmaları ver umarız kısa veya orta sürede bir sonuç alırız.
GöztepeLIST :İzmir Spor basını ile ilgili görüşleriniz nelerdir?
Ümit Kayıhan : İzmir spor basını maalesef gündelik başarılara endeksli bir takımı çok fazla incelemeden günü gününe analiz ediyor. Göztepe gibi şanlı bir camia 18 yıl sonra 1.lige çıktı ve tutunamadan düştü bunların ardından şu an yakalanan başarılı günlere nasıl gelindi bunların araştırması yapılmıyor bana göre medya bu tür gerçekleri görmüyor ve bana Göztepe kulübüne haksızlık yapılıyor gibi geliyor.
GöztepeLIST :Bir TV programında tartışmanız olmuştu..
Ümit Kayıhan : Evet oldu ben şu an Göztepenin teknik Direktörüysem Göztepenin menfaatlerini her platformda savunmak zorundayım yapılan duygusal saldırılarda karşılarında beni bulurlar ben bunu her zaman söylüyorum.
GöztepeLIST :GöztepeLIST hakkında bilginiz varmı sitemizi ziyaret ettini mi ?
Ümit Kayıhan : Şöyle söyleyeyim benim kızım şu an Mimarlık öğrencisi ve bilgisayar konusunda onunla bir türlü anşlaşamıyoruz o dersleri nedeniyle günün büyük bir bölümünde bilgisayar başında benim de saatlerim ona uymuyor ama artık bir anlaşma yaptık sizin sitenizi ziyaret etmem için bana izin verecek
GöztepeLIST :Futbol dışındaki vakitlerinizi nasıl değerlendiriyorsunuz ?
Ümit Kayıhan : Takım halinde ben bütünleşmeyi seven bir hocayım geçenlerde Dar Alanda Kısa Paslaşmalar adlı filme gittik her insanın seyretmesini istediğim bir film takım halinde biz çok beğendik kültürel anlamda ben sinemayı tiyatroyu ve konserleri seven bir insanım seyahat etmek en büyük zevkimdir yılbaşında ailece İtalya'ya gitmeyi düşünüyoruz. Bunun yanında Basketbol ve voleybol maçlarına sık sık gitmeye çalışıyorum futbl takımını da maçlara götürmeye özen gösteriyorum.
GöztepeLIST :Sevdiğiniz sinema sanatçıları ?
Ümit Kayıhan : Kayınpederim olduğu için Ekrem Bora'yı seviyorum :) Onun dışında yerli sanatçılardan İzzet Günay'ı,Türkan Şoray,Müjde Ar beğendiğim sanatçılar.
GöztepeLIST :Müzik zevkiniz nasıldır?
Ümit Kayıhan : Her türlü müziği dinlerim ama yorgun olduğum zamanlarda klasik müzik dinlerim. , Tchaikovsky 'yi beğenirim,çok mutlu olduğum zamanlarda eşimi alıp gece kulüplerinde popüler sanatçıları dineleyi severim ve Klasik Türk müziğini de çok severim.
GöztepeLIST :Tekrar futbola dönmek istiyorum izninizle ,Biz genelde transfere yönelen bir takım görünümündeyiz ama diğer İzmir takımları altyapılarına sanki bizden daha fazla önem veriyorlarmış gibi gözüküyor siz altyapı konusunda ne düşünüyorsunuz ?
Ümit Kayıhan : Şöyle ben pahalı transferlere karşıyım,şu an Göztepenin altyapısından Ahmet,İsmail,Özgecan,Koray ve Burak gibi 5 tane oyuncu aldım hatta 3 tanesi son 3 haftadır oynuyor. 15-16 yaş gurubunda çok iyi oyuncularımız var. Bilgi ve görgülerini arttırmaları açısından bunun yanında yabancı bir ülkede özgüvenlerini sağlamak amacıylaİrlanda'da haziran ayında 4'lü bir turnuva olacak bu genç takımımızı oraya yollamak için uğraş veriyorum.
GöztepeLIST :Geçen sen bizi üzen bir olay oldu,minik takımlar arasında düzenlenen bir turnuvaya 1.lig takımlarından sadece Vanspor ve Göztepe katılmadı.
Ümit Kayıhan : Bunlar üzücü olaylar tabi ama biz şu anda altyapımızla çok ilgiliyiz ben bazı ilkleri gerçekleştirmek istiyorum örneğin bir genç takımın çim sahada çalışma yapması gerekiyor ben A takımla toprak sahada antreman yapmaya razıyım çünkü o gençlerin haftada en az 2 defa çim sahada antreman yapması lazım.Bu anlamda altyapının her organizasyonunda var olacağımı söyleyebilirm.
GöztepeLIST :Göztepe'den zamanında neden ayrıldınız?
Ümit Kayıhan : Futbolcuyken Göztepe beni ekonomik olarak dar bir zamanında iyi bir paraya satarak kar etti.Antrenörlük hayatımda ise hiç unutamadığım bir gün vardı Altay'la çekişiyorduk onlar da bizde 8 de 8 yapmıştık,Altay Muğla'da 2-1 kazandı biz Gönen'le berabere kaldık ve şampiyonluğu kılpayı kaçırdık o sene sonuda da bana görev verilmek istendi ama ben şampiyonluğu kaçırmanın vermiş olduğu hüzünle görevi kabul etmedim.
GöztepeLIST :Kampa tam kadro başlayabilecek miyiz ?
Ümit Kayıhan : Evet.
GöztepeLIST :Göztepe maçlarını nerde oynamalı ?
Ümit Kayıhan :Alsancakta oynamalı çünkü seyirci bir takımın 12.adamı bildiğiniz gibi Fenerbahçe kale arkası tribünlerini büyüterek seyirci baskısını arttırdı ve Kadıköy'de hiç yapmadığı şeyi yaparak 8 de 8 yaptı. Seyirci ile karşı takımı boğmak mümkün oluyor.
GöztepeLIST :Taraftara mesajınız nedir ve arkanızda nasıl bir taraftar istiyorsunuz ?
Ümit Kayıhan : Göztepe taraftarı bu konuda çok eğitimli bizi iyi günde de kötü günde de destekledi hoş şimdiye kadar ne mutlu ki kötü günümüz olamadı sayılır 14 maçta 10 galibiyet 3 beraberlik 1 mağlubiyet o da son maçta play-off'u garantiledikten sonra. Göztepe'de gördüğüm bir manzara var o beni çok duygulandırıyor kötü oynarken dahi seyirci kazanmak için destek veriyor bu her kulübe her futbolcuya her teknik direktöre nasip olmaz ben bunu büyük şans olarak görüyorum o bakımdan çok teşekkür ediyorum Göztepe taraftarına.Play-Off da zor maçlarımız olacak kötü bir oyun sonucunda mağlup duruma düştüğümüz maçları bile ben seyirci sayesinde kazanacağımıza inanıyorum seyircimizin her zaman ki gibi duyarlı olmasını ve bizi motive etme konusunda sabırlı olmasını diliyorum.
öztepeLIST :Futbolda lobiler var mı ?
Ümit Kayıhan : Evet lobiler var şöyle söyleyeyim bunlar manevi anlamda var mesela bir hakem diyebiliyor ben İzmir'deki maçı çok rahat yönetebiliyorum ama X bir şehre gittiğimde seyirci baskısı ile daha rahatsız maç yönetebiliyorum bu anlamda İzmir'de maç yönetmek her zaman için bir avantajdır bunun yanında futbolcular ulaşım artı iklim itibariyle ve seyirci potansiyeli açısından diğer şehirlere gitmektense İzmir'de oynamayı tercih ediyorlar bunlar saha dışındaki gizli dayanışma lobileri olabiliyor.
GöztepeLIST :Bir Altay lobisinden bahsediliyor Göztepe için böyle bir şey tehlike olabilir mi siz böyle birşeyin varlığından haberdar mısınız.?
Ümit Kayıhan : Bana göre olmaz çünkü Altay'ın lobisi İzmir'de yaşayan bir çok insan tarafından tek tek çıkarılırsa gösterilebilir, perspektifi çok geniş ve yaygın bir lobi değil Alsancak'a sıkışmış durumda maalesef daha fazla genişleyememiş bunun en büyük ispatıda Altay Trabzonspor'la burada bir kupa maçı oynuyor 1500 kişi geliyor biz Ankaragücü ile kupa maçı oynuyoruz deplasmana 1000 kişi geldi bunu seyirci potansiyeli açısından söylüyorum ama Altay'ın başında çok değerli büyükler var onlar tahminim şu an ki ekonomik durumda işleri ön planda gelir Altay lobisiyle uğraşacak vakitleri yok gibi geliyor banaG.
öztepeLIST :Kombine bilet çıkacak mı ?
Ümit Kayıhan : Onları yönetim biliyor.
GöztepeLIST :Türkiye'de profesyonel futbolculuk ve Göztepe'de profesyonelliğin durumu sizce nasıl ?
Ümit Kayıhan :Bana göre alınması gereken mesafeler var maalesef Türk profesyonel futbolcusunun %80'i Temmuzda profesyonel Temmuzdan sonra yaşantısı ile bilgisiyle görgüsüyle yarı profesyonel .Ben profesyonel futbolcunun futboldan başka bir şey düşünmemesini isterim futbolcumun futbolla içiçe olmasını isterim ama benim gözlediğim bazı manzaralar var bu beni üzüyor şöyle ki kamp sırasında TV'de bir Avrupa kupası maçı var ben isterim ki futbolcum o maçı seyretsin bana göre o da bir eğitimdir ama o saatte başka uğraş verenler var bu bana biraz profesyonelliğin dışındaymış gibi geliyor.Trilyonların döndüğü bu işte nasıl sizler sabah saat 8'de işe gidip akşam 5'da çıkıyorsanız profesyonel futbolcunun da saat 10 da antremana gelip akşam saat 6'da 7'de çıkmak mecburiyetinde olması lazım.Bunu avrupada çoğu kulüp yapıyor ben de bunu bu sene Göztepe'de uygulamaya çalışıyorum ama avrupada futbolcular bunu gönüllü olarak yapıyorlar çünkü orası onların kazanç yeri bizde ise bu bir tür hobi gibi ele alınıyor sadece Pazar günleri kazanç yeri oluyor maalesef.
GöztepeLIST :Yönetimle aranız nasıl ?
Ümit Kayıhan : Çok iyi hiç problemimiz yok.
GöztepeLIST :Takım düzey olarak istediğiniz düzeye geldi mi ?
Ümit Kayıhan : Evet az çok geldi diyebilirim ama ufak tefek anlayış farklılıklarımız var bunları da zamanla çözeceğiz.
GöztepeLIST :Play-Off için kamp programımız nasıl ?
mit Kayıhan : Pazar günü Antalya'ya gidiyoruz 13 gün orada bir kampımız olacak döndükten sonra 3 günlük bir tatil yapıp ayın 2'sinden sonra 13 'üne kadar İzmir'de çalışmalarımızı sürdüreceğiz.Bu arada 4 hazırlık maçı oynayacağız 3'ü Antalya'da 1'i İzmir'de.
GöztepeLIST :İçerdemi başlamak istersiniz dışarda mı ?
Ümit Kayıhan : Hiç farketmez ama iklim koşulları açısından Diyarbakır,Elazığ ve Sivas maçlarını ilk yarıda burda oynarsak avantaj olur.
GöztepeLIST :Biz başkanada ileteceğiz ama içerde oynayacağımız maçlarda rakip takıma belli bir yer ve az sayıda bilet vermemiz gerektiğini düşünüyoruz.
Ümit Kayıhan : Bu yönetimin iç bünyesinde alacağı bir karar ama siz bunu iletirseniz onlar mutlaka değerlendirecektir.
GöztepeLIST :Bize vakit ayırdığınız için çok teşekkür ederiz.
Ümit Kayıhan : Rica ederim.Başarılar diliyorum.
- Ayrıntılar
- Kategori: Röportajlar
GöztepeLIST : Öncelikle geçmiş olsun diyoruz.
Deniz Kolgu : Teşekkür ederim.
GöztepeLIST : Yaşını, boyunu ve ağırlığını öğrenebilir miyiz?
Deniz Kolgu : Yaşım 26, boyum 1.8 m, ağırlığım 74 kg.
GöztepeLIST : Şu ana kadar hangi takımlarda oynadınız.
Deniz Kolgu : Çengelköyspor, Orduspor, Bursaspor, Ankaragücü, Bursaspor, Göztepe.
GöztepeLIST :Neden Göztepe'yi tercih ettin?
Deniz Kolgu : Göztepe özellikle son iki yıldır kendine ciddi hedefler koyuyor. Gerçi geçen sene küme düştü ama tekrar o lige çıkmak için hedefinden birşey kaybetmedi, ben de hedefli bir takımda oynamak istedim, şampiyonluk yaşamak istedim, katkım olsun istedim ve buraya geldim..
GöztepeLIST : Başka teklifler var mıydı?
Deniz Kolgu : Birçok teklif vardı. Siirt Jetpa, Kocaelispor, Göztepe'ye imza atmadan bir gün önce Gaziantepspor süre istedi benden, bir hafta kadar müsaade istediler, fakat Göztepe'yi, Ümit kayıhan'ı bu renkli camiayı tercih ettim. Klasman grubunda 10-12000 seyirciye oynayan bir takımın, iddialı bir durumda neler yapabileceğini düşündüm ve burayı tercih ettim.
GöztepeLIST : Ispartaspor maçı için ne düşünüyorsun?
Deniz Kolgu : Bir puan klasmanı bitirir bizim için.
GöztepeLIST : Federasyon kupasında kurada Samsunspor çıktı. Tur için düşüncelerin?
Deniz Kolgu : Her iki cephede savaşmak için yeterli kadroya sahip değil Göztepe. Onun için birinden fedakarlık yapması lazım bu da kesin kupa olur diye düşünüyorum.
GöztepeLIST : Maç 29'unda, o tarihe kadar play-off garantilenirse?
Deniz Kolgu : İdeal kadroyla çıkılıp bir üst tura çıkarsa, tekrar birinci lig kulüpleriyle oynama şansı olur, onda da televizyon ve hasılat gelirleri olabilir, bu kulübü alakadar eder.
GöztepeLIST : Play off'a çıkarsak takımın sence transfere ihtiyacı var mı?
Deniz Kolgu : Zaten play-offa çıkması garanti düşünüldüğü için tahmin ediyorum, Zafer ve Özkan alındı. play-offta takımın transfer yapacağını zannetmiyorum, ancak bu tip şanssızlıklar devam ederse, mesela benim hastalığım, Metin Diyadin de sakatlanmış dizinden, belki alternatif bir isim daha kadroya katılabilir, ama ben sadece tahmin yürütüyorum.
GöztepeLIST :Süper lige çıkılırsa veya çıkılmazsa seneye Göztepe'de kalmayı düşünüyor musun?
Deniz Kolgu : Göztepe'nin süper lige çıkması veya çıkmaması beni Göztepe'ye imza atma konusunda fazla ilgilendirmiyor, ben burayı gayet sevdim. Göztepe'de oynamam için Göztepe'nin illa da süper ligde olması gerekmiyor. Zaten şu anda ikinci ligde ve ben ikinci ligdeyken geldim. Çok da mutluyum, böyle büyük bir camiaya geldiğim için. İnşallah seneye de burada kalırım.
GöztepeLIST : Göztepe geçen sene birinci ligden neden düştü? Senin bir birinci lig futbolcusu olarak görüşün nedir.
Deniz Kolgu : Mutlaka bir takım hatalar yapılmıştır özellikle yabancı transferinde. Bu da Göztepe'yi bayağı yaraladı diye düşünüyorum. Tahmin ediyorum yabancı transferindeki tercih yanlışlıkları takımın şu anda ikinci ligde olmasına sebebtir. Birinci ligdeki oyuncuların %80'i birbirine denk kalitede. Dolayısıyla Türkiye'de bir yabancı demek, oyunun kaderini değiştiren oyuncu demek oluyor. Nasıl Galatasaray'da Hagi takımın%65-70'ini çekiyor, işte yabancı farkı, farkı ortaya çıkarıyor. Bence sebeb kesinlikle yabancı seçimindeki yanlışlık.
GöztepeLIST : Göztepe taraftarı hakkındaki görüşün nedir?
Deniz Kolgu : Şu ana kadar harika. Daha ilerisi için birşey diyemiyorum, görmedim, o kadar iddialı bir konumda daha oynamadım.
GöztepeLIST : Taraftarımıza vermek istediğin bir mesaj var mı?
Deniz Kolgu : Lig çok uzun bir maraton. Kesinlikle bir-iki kötü neticede takımdan desteğini çekmesin Göztepe seyircisi ki bunu geçen sene yapmamış, 13-14 maç kaybetmiş bir takımı 25-30.000 taraftar desteklemiş. Hedef te varken, taraftar-futbolcular-teknik heyet-yönetim birleşip, lige çıkması lazım bu takımın. Onun için herkese görevler düşüyor. Bizim işimiz top oynamak, hocanın işi bizi yönetmek, yönetim hiyerarşinin en üstündeki grup zaten, bir taraftar kalıyor. Taraftar da zaten bizle bir bütün. İnanıyorum ki mutlu sona ulaşacağız hep beraber.
GöztepeLIST :GöztepeLIST olarak röportaj için tekrar teşekkür ediyor ve en kısa sürede iyileşerek takıma dönebilmeni diliyoruz.
Deniz Kolgu : Ben teşekkür ederim.
- Ayrıntılar
- Kategori: Röportajlar
A.S.: Öncelikle size GöztepeList hakkında bilgi vereyim.GöztepeList hakkında ne biliyorsunuz bilmiyorum.
Burak İkizlioğlu: Fazla bir bilgim yok.
A.S: GöztepeLIST şu an internet ortamında hayatını sürdüren bir nevi dernektir. Üye sayısı olarak şu an Türkiyenin en geniş katılımlı listelerinden biridir. Yaptıklarımızı zaten başkanımız Sayın İskender Tuğsuz biliyor. Biz kısacası Göztepe’nin neferleriyiz. Geçmişte olsun şimdi olsun aramızdan Göztepe’de dernek yönetimlerinde ve bazı branşlarında yöneticilik yapmış arkadaşlarımız da var. Sizle bu röportajı düzenlememizdeki başlıca temel siz bize göre tam bilinmeyen bir denklemsiniz.Size ilk sorum şöyle olacak Burak İkizoğlu kimdir?
B.İ: Ben 05.04.1975 doğumlu genç bir işadamıyım.Fatih koleji mezunuyum.Göztepe’nin sosyete diye tabir edilen tribünündenim. Evliyim 2 çocuk babasıyım.2000 yılında askerliğimi yaptım.Askerliğim bitince iş hayatına girdim.Daha önce 7 senelik bir iş hayatım vardı.Bu 7 senelik zamanda bir şirketin genel müdürlüğünü yapıyordum.Daha sonra burada İzmir Eczayı kurduk fakat bu şirkette benim hissem yok ben sadece yönetici pozisyonundayım.Daha sonra Göztepe’nin bu durumuna üzülüyordum ne yapabiliriz ne yapabiliriz diye sonunda sponsorlukla başlayan bu maraton kulübü almaya kadar gitti.Burada Sayın İskender başkanımın da yardımlarını küçümseyemem.
A.S: Peki takımın bu durumu ortadayken yani 10 hafta öncesinde ben düşüyorum diyen bir takıma niye daha önce ilaç olmadınız?
B.İ: Çok haklı söylüyorsunuz da sonuçta ben pazardan domates almıyorum.Bu işin her türlü hukuki ve mali yönünü araştırıp taşları yerli yerine koyup ondan sonra bazı şeyleri yapmamız gerekiyordu.Biz 13 trilyon borçlu bir kulübü alıyoruz ben bu kulübü borçlarıyla alıyorsam bu kulübün borçlarını öderim ve gelir hanesini yükseltmem lazım bu bir fizibilite işi bunda bir ekibin olacak ve çalışacaksın.Çünkü bu borç kişilere değil ağırlıklı olarak kamuya ve bu normal bir soru değil.
A.S: Peki o zaman şöyle sorayım sorumu değiştirerek bu konu hakkında ne zaman ilgilenmeye başladınız?
B.İ: Biz bu olaya aralık ayında ilgilenmeye başladık kendimizi yeter duruma geldiğimizde de İskender başkanımıza bu konuyu açtık.Fakat o sıralar seçim telaşı olduğu için mecburen başkanımızla beraber bu olayı seçim sonrasına attık.
A.S: Aslında Göztepe’ye uzun soluklu bir başkana gerek var tabiri caizse yani bir İlhan Cavcav bir Celal Doğan gibi ama profesyonel futbol çirkinliklerle dolu fakat biz inanıyoruz ki siz gerçekten Göztepe’ye sahiplenmek için geldiniz.Yönetiminizde kimler olacak daha önce bunlar belli değildi?
B.İ: Bunlar belli ama sürpriz fakat şunu söyleyebilirim hiçbirisi medyatik değil mankenlerle resimleri çekilmiş insanlar değil bunların dışında hepsi kendi dallarında uzman kişiler bunların dışında ise yalnızca Sayın başkanım var.
A.S: Şimdi benim bildiğim kadarıyla A.Ş. hisselerinin devir alınabilmesi için borçların sıfırlanması gerekiyor yanlışmıyım bilmiyorum?
B.İ: O hukuksal bir konu onu hukukçularımız daha iyi bilir ama yalnız biz herşeyi T.C kanunlara uygun olarak yapmak istediğimizden bu devir işi bu kadar uzuyor bunun yasal yolları var bu yasal yollar tamamlandı.Hukuk danışmanlarımız karşılıklı olarak konuşuyorlar.
İskender Tuğsuz: Ben bir şey ilave edeyim şirketi borçlarla devir alabiliyorsun.
A.S: Peki şirket hala Dinç Bilginin üzerinde mi gözüküyor yoksa sizin üzerinizde mi?
B.İ: Bu konuda en iyi cevabı size hukuk danışmanlarımız verebilir yani bu soruyu es geçelim. Biz de bilmeden başkalarını yanıltabiliriz.
İ.T: Sonuçta bu borçlarda ben ve şirket yöneticileri mal varlıklarıyla sorumludurlar.
A.S: Şimdi sizin bir hareket planınız var bunu açıklamıştınız. Hem bunu detaylıca öğrenmek istiyoruz hem de Kulübün mali altyapısını güçlendirmek için kısa vadede ne yapmayı düşünüyorsunuz onu öğrenmek istiyoruz?
B.İ: Şimdi ilk hareketimiz Tanju oldu. Cem hocayla yollarımızı ayırdığımız gün Tanju’yu getirdik. 2. hareketimiz bu kalacak olan futbolcularımızın borçlarını kapatmak ve onlarla anlaşmak arkasından futbol federasyonuna başvurmuş eski futbolcularımızın onların hakkı olan sonuçta bu kulübe hizmet vermiş ama bazı nedenlerden alamamış olanlara anlaşma yolu ile borçları temizleyip transferi açmak. Transfer elbette yapacağız benim için bu takımın 2B ye düşmesi önemli değil bizim Başkanımın da söylediği gibi 8 ay kaybımız olacak.8 ay çabuk geçer biz ilk yarının sonunda şampiyon gibi şampiyon olmak istiyoruz. Neticede iyi bir takım kuracağız ve akabinde kamuya olan borçları da ödemeye başlayacağız. Kulübü borçsuz hale getireceğiz artı Göztepe A.Ş nin piyasada prestijini arttıracağız.Şu an A.Ş nin hiçbir prestiji yok bunu yavaş yavaş sağlıyoruz kendi kestiğim şahsi çekler karşılıksız çıkmıyor ve bu da prestij getiriyor.Ayrıca yönetim kurulunun yapacakları alacağı kararlar bize prestijimizi geri kazandıracak.Futbol takımı başarılı olabilir ama sonuçta Göztepe A.Ş bir şirkettir iç ve dış piyasada prestiji olmazsa bize tereddütle bakarlar. İkisi birbirine doğru orantılıdır onun için bunlardan sonra Göztepe A.Ş nin prestijini kazandırmaktır. Adamlar Göztepe A.Ş çeki aldıklarında veya başka hususlarda akıllarında bir soru işareti kalmamalı.Burada benim param kalmaz demeli.
A.S: Sizin otel hastane ve stad gibi projeleriniz var.Acaba bu projeler hakkında bir hazırlık yapıldı mı ve bu projeleri kendi şahsi mal varlığınızlamı yoksa başka kaynaklardan faydalanarak mı yapacaksınız?
B.İ : Bu projeler dediğim gibi 5 yıl içerisinde meydana gelecek projeler. Benim söylediğim 40 milyon $ sadece betonarme fiyatı. Geçen gün bir hocamızla görüşürken Kent Hastanesinin içinin 30 milyon $ a mal olduğunu söyledi. Bunu bizde biliyorduk .Elbette ki bizi destekleyen ilaç firması olsun sponsorlar olsun bu projelerin yapımında büyük katkıları olacaktır. Yetişmeyen kısımda ise şahsi mal varlığımla projelerin tamamlanması için çalışacağız.
Özkan Yılmazer: Bu projelerin sırası nasıl olacak?
B.İ : Şu anda öncelik Göztepe A.Ş ‘nin borçlarının yapılanması ve Göztepe futbol takımının kendi sahasında maçlarını oynaması. Atatürk Stadı olmazsa başka bir stad yapılacağı akabinde bu projelerin hayata geçirilmesi sağlanacaktır. Bu projelerden daha sonra okul projesi. Bundaki amacımız Göztepe taraftarının Göztepeye hizmet verecek sporcuların kültürlü olarak yetişmesi içindir.
A.S: Artık bütün dünyada takımlar kendilerine lokal ve küçük stadlar yapıyorlar. Büyük stadlar büyük yarışmalar için kullanılıyor. Mesela bir Atatürk Stadı değil de bir Alsancak Stadının tekrar elden geçirilip bizlere kazandırılması mantık açısından daha elverişli değil midir?
B.İ:Alsancak Stadı başında Altay olduğu için ve sözleşme gereği bu adın değiştirilemeyeceğinden bu stadı baştan sildik. 50 bin kişilik bir stad büyük değil. Bir Fenerbahçe stadı 55 bin kişilik Göztepenin potansiyeli gerçekten çok büyük olduğu için yeri gelecek bu 50 bin kişilik stad bile az gelecek. Şu an elimizde var olan stad Atatürk stadı. Atatürk stadında yapılacak olan masraf 6-7 milyon $ .Bunun yerine yeni bir stad yapmamız ise 15 milyon $
A.S: Gürsel Aksel stadından yararlanılamaz mıydı?
B.İ: Gürsel Aksel Stadı tabi güzel olurdu fakat spor salonu ve yüzme havuzu projeleri bizim önümüzü tamamen kesti. Yoksa oraya 30 bin kişilik güzel bir stad yapılabilirdi ama yinede bu stadın otopark sorunu olacağından yerin altına otopark yapmak baya külfetli olacaktı.
İ.T: Şimdi Gürsel Aksel Stadında bizim bir altyapımız var ve burda çocuklarımız zor şartlarda antrenman yapıyorlar. Biz Seferihisar projesini hayata geçirdiğimiz andan itibaren profesyonel takımı buradan uzaklaştırıp Gürsel Aksel Stadını altyapıya tamamen tahsis edeceğiz. Biz buraya eğer stad yaparsak altyapımızı tamamen öldürmüş oluruz.
A.S: İzmirin çeşitli semtlerine sahalar yapıp uzun süreli kiralanabilir mi?
B.İ: Sanırım sizin düşünceniz bu sahalardan kulube bir gelir sağlamak için. Bu projeler güzel fakat bizim yapacaklarımızın yanında çok küçük kalıyor. Büyük takım olabilmek için büyük düşünmek gerekiyor. Ben bu sahaları yapacağıma Gürsel Akseli düzenler profesyonel takımı ordan alır daha iyi bir yerde dinlenme ve çalışma yeri hazırlayıp alt yapımı da Gürsel Akselde normal saha boyutlarında çalışmasını sağlarım. Ama gelir elde etmek istiyosak bunlar bize gelir getirmez. Bizim projelerle bir senede kazanacağımız parayı bu tip projelerle 15 senede kazanırız.
A.S: Elbette ki biz bu projelerin olmasını sizden daha çok istiyoruz. Tanju Çolak ve akrabaları sizce ciddi bir kalkınmanın mimarları olabilecekler mi ? Mesela bu takımı 2. lig Bden alıp şampiyonlar ligine götürebilecek mi?
B.İ: Biz Tanju’yla şöyle konuştuk : 2. Lig B den süper lige. Gerisini ise zaman gösterecek. Tanjunun futbol kariyerine kimse birşey diyemez ama teknik direktörlük kariyerini bilmiyoruz fakat kendisine güveniyoruz. Zaten 2.lig B den A ya 2. lig A dan süper lige geçerken orada zaten kendini belli eder .Ondan sonra da tekrar oturup konuşuruz.
İ.T: Zaten Burak İkizoğlu ismi ortaya çıktığında hem camia içerisinde hem spor camiasında hem de medyada çatlak sesler çıkmaya başladı. Kimse sabretmesini bilmiyor. Tanju Çolak adında da aynı şeyler yapılmaya devam edildi. Tanju nun dışında bana bir isim söyleyebilirmisiniz 2. lig B kategorisinde çalışabilecek. Eğer biz yönetime talip olmasaydık A.Şyi devr almasaydık takım amatöre gidiyordu. Daha sonra seçime girmeseydik: Biz seçime sadece Göztepenin menfaatleri için girdik. Şimdi bir Burak İkizoğlu ortaya çıktı .O olamasaydı kulübü daha kötü günler bekliyordu. Şimdi ona köstek olacağımıza destek olmamızın tam zamanıdır. Biz kendisine bu takımı nasıl altın tepside sunmadıysak şu an mal varlıklarımızla herşeyden sorumluyuz. Bu yüzden Burak İkizoğluna hem camia olarak hemde taraftar olarak destek vermek zorundayız.
B.İ: Göztepe’yi almakla Göztepe’ye destek olmak apayrı şeyler bu takım 2.lig B’ye düştü her ne kadar matematiksel olarak düşmediysekte biz öyle düşünüyoruz.Biz bu takımı Riva’ya gönderiyoruz.Burada kamp yapacaklar ve bu küme düşen takıma yapılıyor.
İ.T: Bu da nedir takımın şansını sonuna kadar kullanmaktır.
B.İ: Burada kötü niyetli olsak takımı kendi haline bırakırdık. Biz bu kampa başkanla beraber maç bittiğinde karar verdik. Yeter ki takım İstanbul’a alışsın havasına suyuna alışsın diye böyle bir şey düşündük
A.S: İnşallah karşılığını verirler.
B.İ: Valla onlar verirse bende onlara karşılığını veririm. Ben geçen hafta içinde onlara bir jest yaptım ve herkese 500 er milyon dağıttım. Bundan sonra da maç bitsin maç bitiminde dağıtacağım. Biz artık 6 puana şartlandık düşersek bile 18. değil 17. düşelim. En azından kazanarak düştük deriz.
İ.T: Zaten sezon sonunda Adana Demirspor olayı da gündemde bu yüzden alacağımız 6 puan belki de bizi ligde bırakabilir. Biz 33 puanımızı yapalım ondan sonra olaylara bakarız.
A.S: İşte şimdi o bir maçı arar olduk.
B.İ: Evet bir Altay maçı ....
İ.T: Söylemeyin sinirlerim geriliyor.
A.S: GöztepeLIST’e bir bağışınız oldu biz bundan sonra kim bu Burak İkizoğlu diye aradık ama bulamadık.
B.İ: Ekrana baksaydınız bulurdunuz.
TO: O bağıştan sonra bir de mail geldi.
B.İ: Nasıl bir mail?
T.O: Sanki bugünleri söyleyen bir mail. Genç işadamlarından oluşan ve Genç bir başkandan bahsediliyordu.
B.İ: Bizden birisi yollamadı o maili belki arkadaşlarımdan biri olabilir ama bizden kesinlikle değil. Çünkü gerçekten bu işi bayağı gizlilik içerisinde yürüttük.
T.O: Evet ben başkana sizin isminizi söylediğimde renk bile vermemişti.
A.S: GöztepeLIST hakkındaki düşünceleriniz ve bildikleriniz nelerdir?
B.İ: Herhangi detaylı bir bilgim yok ama Göztepe için birşeyler yapamaya çalışan bir grup olduğunu biliyorum. Ama destek olduğunuz zaman da vardır köstek olduğunuz zaman da...
A.S: Göztepe ile ilgili haberlerin yazıların girildiği en hızlı site.
B.İ: Girdiğiniz haberlerin çoğu Yeni Asırdan ama...
T.O: Bazı haberler vardır girilmez bu haberleri sadece yöneticiler bilir. Bu yüzden haberler çakışıyor olabilir.
B.İ: Mesela geçen gün benimle Yeni Asırda yapılan röportajın aynısı sizin sitenizde vardı.
A.S: O zaman henüz sizinle röportaj yapamamıştık.
B.İ: Yani bazen tabiki değişik haberlerinizde var onları da okuyoruz.Bunları bilmiyor değiliz.
T.O: Sitede girilen haberler bizim bildiklerimizin sadece %20 si diğer kalan kısım maalesef ki dışarıya aksettirilmiyor.
A.S: Sizin birde dernek kurma düşünceleriniz var.Mesela yalı olsun balçova olsun tepecik olsun bornova olsun amacınız bunları birleştirmek mi?
B.İ: Şunu söylemek isterim bu proje başkanımındır. Ben sadece Göztepe A.Ş başkanı olarak kendisine destek veririm.
İ.T: 78 yıllık tarihimizde hiçbir zaman böyle bir taraftar derneği kurulmadı.Biz bir ilki yapacağız. Bu derneğin amaçlarının başında artık gelip başkandan yöneticilerden para istemek olmayacak. Hatta biz onlara gelir getirecek kaynakların yollarını açıp kendi organizasyonlarını kendilerinin yapmalarını sağlayacağız. Ayrıca lisanslı ürünlerin satışlarında onlara pay vericez tabiki kendi sattıkları ürünlerden...Ve böylece tek bir çatı altında bir hüviyet kazanacaklar.
A.S: Biz de kendi çapımızda dernek tüzüğü hazırladık bizim de hukukçularımız mali danışmanlarımız var zaten bu diğer gruplarda bulunan insanlar da bizim üyelerimiz mesela şu olamaz mı yani aramızda bir fikir alışverişi böylece daha iyi bir dernek temeli atılamaz mı?
B.İ: Kaliteli insanlardan kurulacak zati bu dernek
İ.T: Bu yelpaze gerçekten çok geniş olacak.Mesela geçen gün maçta eski İzmir’den olduklarını söyleyen 2 kişi bizde bu dernekte olmak istiyoruz dediklerini ifade etti. Biz bugüne kadar 2 defa taraftar toplantısı yaptık. Hatta 2 hafta sonra daha geniş katılımlı bir taraftar toplantısı yapmayı düşünüyoruz.
A.S: Hazır lisanslı ürünler bahside geçmişken şunu sormak istedim.Şu an varolan bir kuruluş var acaba bu kuruluş tamamen fesih mi edilecek. Yoksa bu kuruluşun altyapısı güçlendirilip devamını mı sağlayacaksınız?
İ.T: Önce şunu söyleyeyim bazı olaylardan sonra ben bu lisans ürünleri satışını bir kere daha düşüneceğim.
B.İ: Bundan sonra artık Göztepe kendi markasını satacak.
A.S: Şu an sanırım logo ve isim hakkı sizde veya ne durumda ve kim ilgileniyor?
İ.T: Şu an bu haklar dernekte ve bizde AŞ ye bunları kiralayacağız. Sonuçta bu insanlar bu kulübü borçları ile alıyor 40 milyon $ yatırım yapacaklar flaş transferler yapacaklar getirdikleri bir oyuncunun formasını satmak onların hakları değil mi?
B.İ: Mesela ben aşağısını da gördüm.Bu işi yapacak arkadaşa şunu dedim eğer bana böyle şeyler getirirsen kafana atarım dedim. Belki de biz 30 değilde 80 milyona satacağız ama insan isterse onu bir gece gezmesinde bile giyebilecek. Bakın Barcelonaya Real Madride hep kendileri üretip satıyorlar. Biz de kendi markamızı satacağız.
A.S: Peki profesyonelleşme hakkında ne düşünüyorsunuz?
B.İ: Göztepe A.Ş bir şirket bu şirketin bir genel müdürü bir pazarlama müdürü bir satış müdürü yani her türlü kadrosu olacak ve bu kişiler profesyonel olacak gelen parayı çalıştıracaklar ama borç ödeyecekler ama malzemeye yatıracaklar yani kısaca hepsi işlerinde birer uzman bunu merak etmeyin. Geniş bir kadro olacak ve herkes kendi işinden sorumlu olacak yani çarkın dişlileri karışmayacak.
A.S: Bizim kredi kartı ve dergi projeleri zamanında hep boş çıktı her ne kadar biz yardımcı olmaya çalışsak ta istenilen verim alınamadı siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?
B.İ: Şu an için bir banka ile kredi kartı konusunda anlaşmak üzereyim. Aynı zamanda futbolcularımızın adına belli bir limitli kredi kartları verilecek. Ayrıca maaşlarını primlerini çekebilsin diye birer telecard kendilerine verilecek ve artık herkes içinde para dağıtma olayı kalkacak. Tabi bunu yanında taraftarlara da birer kredi kartı olacak. Dergi konusunda sanırım başkanım size birşeyler söyleyecek.
İ.T: Dergi konusu biliyorsunuz sene başından beri görüşüyoruz ve bu derginin basımı için Süleyman Alasya ile anlaştık. Dergimiz 200-300 sayfalık olacak yani ansiklopedi gibi olacak. Önümüzdeki günlerde Burak beyle yayın kurulunu oluşturacağız. İlk sayıyı Göztepe Kulübü Derneği üyelerine bedava vereceğiz daha sonra bu dergi 3 ayda bir yayınlanacak.
A.S: Üyelik dediniz de acaba Barcelonanın 100 bin üyesi gibi Trabzonun ulaşmak istediği 100 bin üye gibi bunlar için ne yapmayı düşünüyorsunuz?
B.İ: Bu olay başarıya endeksli başarı olunca herşey oluyor ama zamanında başarı bile olduğunda bunu yapamamışlar. Bunlarla uğraşacak insanlar olacak yani sistem herşey bu sistemle herşey tıkır tıkır işleyecek.
A.S: Siz Kulübe üye misiniz?
B.İ: Evet üyeyim.
A.S: Şimdi gelelim bazı kritik sorulara sizin için buraya kara para aklamaya geldi diyorlar bu konu hakkında ne diyorsunuz?
B.İ: Bakın benim bütün hesaplarım açık maliyeye gelmeden önce benim hesaplarımı Eczacıbaşı kontrol etti. Kara para aklamak güzel ama kara parayı bulmak lazım önce...Tabi bu işin şakası biz T.C kanunlarına uygun şekilde herşeyi yapmaya özen gösteriyoruz.
- Ayrıntılar
- Kategori: Röportajlar
GöztepeLIST: Tanıl Bora kimdir?
Tanıl Bora: 1963 Ankara doğumluyum. Ortaokul ve liseyi İstanbul Erkek Lisesi'nde okudum. Üniversiteyi ise Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde. Kuruluşundan beri (1982 sonu) İletişim Yayınları'nda çalışıyorum, editörüm. Türkiye'de siyasal düşünceler ve özellikle sağ akımlar üzerine çalışıyorum, bu alanda birçok makalem ve kitabım yayımlandı. Aylık Sosyalist Kültür Dergisi Birikim'de yazıyorum. Sosyal bilimler alanında üç aylık bir akademik dergi olan Toplum ve Bilim'in yayın yönetmeniyim.
GöztepeLIST: Sizi 'Dünya'da ve ülkemizde milliyetçilik ve etkileri' üzerine yazdıklarınızla tanıdık. Futbol yazma durumu nasıl oldu?
Tanıl Bora: Futbolla çocukluktan beri tutkulu bir ilişkim var. Futbol üzerine ilk kez, Radikal Gazetesinin pazar eki olan Radikal İki'de yazdım. Düzensiz yazıyordum. Bazen bir portre, bazen sezon değerlendirmesi, bazen "formalar" ya da "karda kışta futbol" türünden romantik yazılar... Sonra, Radikal Gazetesinin Spor Müdürü Yiğiter Uluğ bana gazetelerde Salı günleri yayımlanan haftalık lig değerlendirmelerini yazmayı teklif etti. 2000 Ağustosu'nda bu yazılara başladım. Bu yazılar bir yıl sonra Radikal Gazetesinin Salı günleri verilen Radikal Futbol ekine taşındı. Hâlâ devam ediyorum.
GöztepeLIST: Eskiden olsa siyasi yazarların futbol yazması pek hoş karşılanmaz, hem içerden hem dışardan burun kıvrılarak bakılırdı. Ne değişti?
Tanıl Bora: Futbol -futbol sohbeti- çok fazla yer kaplamaya başladı, dolayısıyla bu konuda konuşulduğunda hitap edilecek çevre çok genişledi. Bir yandan, bu kadar çok insanın ilgilendiği bir alanı "boş bırakmama" saiki var. Diğer yandan, pop kültürün cazibesinin futbol yazmaya teşvik edici etkisi de gözardı edilemez. Keza, futbol çok fazla yer kaplamaya başlarken siyasetin alanının alabildiğine daralmasının etkisi de gözardı edilemez.
GöztepeLIST: Fakat hala bazı aydınlar futbolu sadece insanın tatmin edemediği yönlerini bastırma aracı olarak görebiliyorlar. Nobel ödüllü Fransız yazar Albert Camus'nun da bir zamanlar futbol oynadığını düşünürsek eğer bu ne kadar geçerlidir?
Tanıl Bora: Futbolu "hayvani" güdülerin dışavurumu olarak görmek çok acaip bir şey değil; neticede insanın "hayvani" güdüleri var ve bunları bir biçimde "kültive ederek", yani insani/beşeri birtakım etkinliklerle yaşamak da "insan olma"nın bir parçası. Futbol da öyle. Dolayısıyla futbolla ilgilenmeyi bir "barbarlık" olarak görmek saçma. Bunu derken, futbolun aşırı yer kaplamasından, futbolla yatılıp futbolla kalkılmasından kendisine gına gelen insanların futbola gösterdiği tepkiyi de anlamak lazım; yersiz bir tepki değil bu.
GöztepeLIST: Şehirli insanın farklı iki popüler tercihi olarak sinema ve futbolu alırsak, sinema, çoğu zaman derin bir yozlaşma yaşasa, yılda sadece 20-30 film çekilebilse de neden benzer saldırılara maruz kalmıyor?
Tanıl Bora: Sinema, popüler kültürün taşıyıcılarından biri olmakla birlikte, aynı zamanda "yüksek kültür"ün bir unsuru sayılageldi. Bir sanattır, neticede. O nedenle, düzeyi ne denli düşse ve tamamen eğlence endüstrisi işlevine indirgense de, futbol kadar "düşük" kabul edilmiyor.
GöztepeLIST: Futbolu nasıl almamız gerekir? Belli bir doğrusu var mı bunun?
Tanıl Bora: Kimsenin kimseye dikte edeceği bir doğrusu yok bana kalırsa. Bir spordur, bir oyundur, bir meşgaledir, bir toplumsal-kültürel ortamdır, bir ilişki ağıdır, bir aidiyet referansıdır... Kimi durumda bunlardan biri veya ikisi öne çıkar; ya da farklı özgül bileşimleri...
GöztepeLIST: Türkiye'de futbolun sadece 3 takıma endekslenmesi ile ülke insanının ortalama kültürü ( kolaycılık,güce tapınma yönünden) arasında bir paralellik kurmak olası mı?
Tanıl Bora: Düşünülebilir elbette böylesi bir ilişki. Futboldaki "oligarşik" yapının, siyasal ve sosyo-ekonomik ilişkilerdeki oligarşik eğilimlerle ilişkisi var her şeyden önce... Ama indirgemeci sosyo-psikolojik tahlillere de kalkışmamak lazım.
GöztepeLIST: Ankara'da toplumsal araştırmalar vakfında Futbol kültürü üzerine ders veriyorsunuz ? Gençlerin bakışı nasıl olaya? " Futbol kültürü" dediğimiz olgu bizde ne durumda?
Tanıl Bora: Bu dersi üç sene önce vermiştim, bir mevsimliğine. Gençler arasında futbolun "geyiğini" yapanlar, Fanatik-Fotomaç'ın içeriğini tekrarlayanlar hayli fazla. Fakat futbol dünyasını ilgili ve eleştirel bir gözle izleyenler, dünya futbolundaki gelişmeleri takip edenler de az değil. Futbol dünyasına salt "teknik" ilgilerle (parlayan oyuncular, takımların performansları vs.) değil daha geniş (kısmen politik, kısmen toplumsal-kültürel gözlemcilikle) bakan, takımların/oyuncuların/taraftarların hal ve tavırlarına, imgelerine, kimliklere vs. dikkat edenler de var. Ben en çok bu sonuncularla ortak dil tutturabiliyorum ve bu dili tutturabileceğim epey genç de bulabiliyorum!
GöztepeLIST: Tuttuğunuz takım olan Gençlerbirliği tarihini anlatan bir kitap yayınladınız.Şu anda birçok takımın uğraştığı benzer maddi sorunlarla uğraşan Gençlerbirliği nasıl bu günlere geldi?
Tanıl Bora: Vallahi bunun hikayesini kitaptan okumak en iyisi! Çok çok özetlemek gerekirse, camianın geleneği ve prestiji ile iyi bir "marka" oluşunu anmak gerek, ama esas olarak İlhan Cavcav'ın yöneticilik becerisini...
GöztepeLIST: Neden buna rağmen gerekli desteği alamıyor 70 milyonluk bir ülkenin 4-5 milyonluk başkentinin bir takımı?
Tanıl Bora: Ankara da neticede üçlü oligarşinin etkisi altında. Sonra Ankara kozmopolit bir takım. Özellikle Orta Anadolu illerinden kitlesel göç alıyor. Gelen nüfusun Ankaralılıkla özdeşleşme duygusu çok güçlü değil. Ankara, böylesi bir özdeşleşmeyi teşvik eden özellikler, ilişkiler ve böyle bir cazibe sunamıyor.
GöztepeLIST: Yerel taraftarlık nasıl olmalı?
Tanıl Bora: Yerel taraftarlık, o "yer"le oranın takımı arasında canlı, renkli ve karşılıklı-alışverişli bir ilişki kurulduğu zaman güzel olur. Yani kent insanlar için hangi değerleri, hangi ilgileri, hangi özlemleri ifade ediyorsa, takım da onları ifade ettiğinde, hatta biraz onları temsil ettiğinde, işte bu güçlü bir ilişki olur. Yerel taraftarlık, kenti adına kör bir böbürlenmeye, bir babalanmaya dönüştüğünde ise, gayet sevimsiz oluyor.
GöztepeLIST: Milliyetçilik ve spor ilişkisine gelirsek. Geçtiğimiz günlerdeki İngiltere maçını ele aldığımızda insanların milli takımı tutma biçimi farklılık arzedebilir mi? Siz uluslararası müsabakalara nasıl bir açıyla yaklaşıyorsunuz? Milli takımı tutmama hakkımız olabilir mi?
Tanıl Bora: Milli takımı tutmama hakkı elbette olmalı. Ben kendi adıma, akılları mantıkları iptal eden bir milliyetçilik kampanyasının koçbaşı ise... ya da spor ruhu adına utandırıcı işler yapıyorsa... hiç de tutmam milli takımı. Ben milli takımı, Ümit Kıvanç'ın bir seferinde söylediği gibi, "bizim mahallenin çocukları" esprisi içinde tutarım. Tanış olduğumuz, yıllar boyu izlediğimiz, dolayısıyla bir aşinalık ilişkisi geliştirdiğimiz oyuncuların bir takımı olduğu için. Ancak milli maçlar, Türkiye devletinin muhtelif başka devletlerle olan meselelerinin halledildiği (daha doğrusu bir anlığına halledildiği yanılsamasının yaratıldığı), "Türklük gururu"nun sergilendiği, "milli düşmanlıkların" körüklendiği vesileler olarak işlev görüyor çok zaman. Özellikle güncel gelişmelere bağlı olarak kimi dönemlerde bu durum yoğunlaşıyor. Öylesi durumlarda milli takımla özdeşleşme duygum asgariye iniyor, gayet "soğuk" bir şekilde izliyorum maçları, Perugia-Atalanta ya da ne bileyim Hannover 96-Wolfsburg maçını izler gibi...
GöztepeLIST: Milli takımın bir kulüp takımı gibi yönetilmesi ne kadar doğru. Bu bir milli görev midir yoksa ticari bir fırsat mıdır?
Tanıl Bora: Aslında milli takımlar epey zaman önce hakikaten bir ülkenin, devletin temsilcileri gibi görünürdü ve belli bir misyonla yüklü olurlardı. Hala bu anlayış ortadan kalkmış değil ama bu aynı zamanda futbolda endüstrileşme ile ilgili. Futbol endüstrileştikçe milli takımlarında bundan payını almaması düşünülemez. Futbol tümüyle öylesine ticarileşmiş durumda ki milli takımlar da bundan etkileniyor ve bu profesyonelleşmenin dışında durmaları çok zor. Bu ortamda gösteriyor bunu milli takıma daha fizik ötesi anlamlar yüklüyor. Ama ben şunu da düşünüyorum: Milli takıma çok kutsallıklar yüklemenin de çok olumlu sonuçları olmadığını düşünüyorum, özellikle Türkiye'de her milli başarıyı öfke patlamalarıyla kontrolsüz bir biçimde içinde bir tür hınç olan havalarda kutlamaya yol açtığı için. Prim olayına gelirsek, o şekilde bir motivasyon yerleşmişse milli takım için de bunun dışına çıkılmasının düşünülmesi zordur.
GöztepeLIST: O çok eleştirdiğimiz İngiliz (tabloid) basını aslında bizdeki Star gazetesine tekabül etmiyor mu? Bu bağlamda bizim 'ciddi' gazetelerimiz sapla samanı karıştırıp onlarınkinden daha da vahim bir yanlış içine girmiş olmuyorlar mı?
Tanıl Bora: Evet, İngiliz tabloid basını bizim gazete kültürümüze hiç yabancı değil! Sadece Star'ı anmayalım... Fotomaç-Fanatik gazetelerinin çizgisi de çok farklı değil, dahası büyük gazetelerin spor sayfaları da sık sık tabloidleşmeye eğilimli!
GöztepeLIST: Uefa maçlarında dahi İstiklal marşı okunmazken, bizde lig maçlarında bu uygulamanın devam etmesini neyle açılarsınız? Bir ülke milli marşının sadece özel durumlarda kullanılması gerekirken ki futbol da bunun milli maçlar olması gerekir, her hafta 3. lig maçlarında dahi söylenmesi neyi gösterir? Milli forma için bir çok sponsor alan bir anlayışla bu anlayış arasında bir çelişki yok mudur?
Tanıl Bora: Bu gerçekten büyük bir saçmalık. Ülke içi maçlarda milli marş söylemeyi, Güneydoğu'daki "düşük yoğunluklu savaşın" kızıştığı dönemde, ülkücü vb. radikal milliyetçi gruplar başlatmıştı. "Milli hisleri" galeyana getirme ya da taze tutma kampanyasının bir parçası olarak... Bu marşın okunmasını, stadda PKK karşıtı sloganlar takip ediyor, bazen "düşman"la özdeşleştirilen rakip takım futbolcuları da kaynatılan bu öfkeden payını alıyorlar; sonuçta provokatif bir atmosfer oluşuyordu. "Yöneticiler", bu fiili uygulamayı resmileştirerek çıktılar işin içinden! Sonra da kaldı bu uygulama, hâlâ devam ediyor. Anlamsız bir uygulama. Soğukkanlı, vakur bir milliyetçi bakış açısından bakıldığında da, milli devletin kudsiyet atfedilen sembollerinin harcıâlemleştirilmesinden başka bir işe yaramıyor. Ama Türkiye'de milliyetçilik böyle işliyor işte: Belirli imgeler her yerde hazır ve nazır tutuluyor, belirli sloganlar biteviye tekrarlanıyor, zorla tekrarlatılıyor, herkes haz'rolda duruyor, sadakatini defalarca ve defalarca teyid ediyor ve bu ayinlerle milliyetçiler kendilerini iyi hissediyorlar!
GöztepeLIST: İzmir futbolunun kurtuluşu sizce nerede? Dışarıdan eksikler nasıl gözüküyor?
Tanıl Bora: Şehir büyük ve zengin. İzmir ve havzasından bol bol iyi futbolcu yetişiyor. Geniş seyirci potansiyeli olan takımlar var. Hele yukarlara oynadıklarında bu potansiyel derhal kuvveden fiile çıkıyor. Bazılarının üzerinde durduğu İzmir içi rekabetin bir sorun olduğunu düşünmüyorum; tam tersine bu bir dinamizm faktörü; kendi tarihi var, geleneği var ve bu İzmir futbolu topyekun 3. Lige düşse bile ona bir şahsiyet verecektir. Eksik olan unsur, güçlü, işbilir ve uyumlu kulüp yönetimleri, gördüğüm kadarıyla.
GöztepeLIST: Futbol komuoyu ve bilhassa gazetelerin sözde 3 büyükler yanlısı tutumlarının altında gerçekten bir baskı var mı yoksa buna bu gazetelerin tiraj kaygıları ve yazarların bu takımları tutmaları mı yol açıyor? Gençlerbirliği yerine bir fb, Blackburn'u elese manşetler ne olurdu?
Tanıl Bora: Tabii müthiş abartılı manşetler olurdu. Türkiye -İngiltere milli maçında Türkiye'nin başaramadığı bir işi bir kulüp takımının başarmış olmasından ötürü yer gök inletilirdi. Neden böyle oluyor? Birincisi güç dengeleri içersinde İstanbul takımları haberleri daha fazla iş yapıyor.
Şu güç dengeleri içerisinde gs fb bjk haberleri kıyaslanamayacak kadar daha fazla satıyor,en çok talep bunlara geliyor ama bizzat medya insanların bunlara yönelme sebebinin kendisi .Medyada çalışan futbol basınının çoğunluğu bu 3 takımın taraftarı ve çalışma süreçleri içerisinde böyle olmaya da zorlanıyorlar.Kulüp yönetimleriyle içiçe olan insanlar kimileri. Onların adamı olduklarını rahatlıkla söyleyebileceğimiz insanlar. Burada esas önemli olan bu kısır döngünün aşılamaması.
GöztepeLIST: Geçen seneki Göztepe-Gs maçından sonra Gs golünden sonra deplasman takımı konumundaki Gs'ın marşının yayıncı kuruluş tarafından sanki stadta çalınıyormuş gibi gösterilerek tv'deki teknik olanaklarla çalınması hangi basın ilkesine sığar ? Bu şekildeki haberlerde meslek içindeki kuruluşların bir yaptırımı söz konusu olamaz mı?
Tanıl Bora: Bunun adı tabii olarak yağcılık, müşteriyi memnun etme, kraldan çok kralcılık . Medya içinde çok vahim konularda dahi bir yaptırım yok ki bunda olabilsin.
GöztepeLIST: Göztepe-Ksk maçındaki cinayet aylarca haber olmuştu ancak benzer sonuçlara yolaçabilecek olayların yaşandığı diğer maçların radyoda dahi çıkmamasının nedeni nedir?
Tanıl Bora: Burada bir ölüm olayı vardı onu küçültmeyelim ama öte yandan şu da var tabii ki onların( İstanbul takımları) yol açtığı hasarlarda çok daha yüksek bir hoşgörü eşiği var bu çok açık.Cezai yaptırım müessesesi adil değil ayrıca.
GöztepeLIST: Sizin gözünüzde Göztepe ve Göztepe seyircisi ?
Tanıl Bora: Sempatik gelen bir takım .Benim bütün köklü kulüplere(1960 öncesi kurulmuş olan) bir sempatim vardır. Göztepe'nin o parlak zamanına ilişkin duyduklarım efsane takım ve sonrası, çocukluğumda izlediğim için o eski forması bile kendine özgü bir değerdir benim için.Taraftarı, en kötü zamanındaki seyirci sadakati bana çok sempatik geliyor. Üçlü oligarşiyi ilk tehdit eden takım. Adnan Suvari döneminde takımın modern oyunu, hocanın şehirli kultürle bütünleşmiş havası önemli olaylar.Şampiyon olmasa bile hep şenlikli bir seyirci vardır Göztepe tribünlerinde. Gıpta ediyorum. Ancak Son dönemlerde taraftarın asabi bir havası var ki buna üzülüyorum.
- Ayrıntılar
- Kategori: Röportajlar
Kısmetli : Ben memur bir babanın oğluyum babamın tek malı mülkü Güzelyalıda bir ev başka da bir şeyi yok çok küçük yaştan beri bu sanayinin içindeyim ve bugünlere de herkesin zannettiği gibi çok kolay gelmedim. Her ne kadar genç göstersem de şu an 40 yaşındayım ve bu yaşımın büyük bölümü çalışarak geçti şu anda Kısdem adında bir şirketim var ve demir çelik sektöründe faaliyet gösteriyorum. Göztepedeki yöneticilik yaşamıma gelince ilk olarak Basketbol şubesi bölgesel ligden ikinci lige çıktığında İskender Tuğsuzun daveti üzerine yönetime girdim daha sonra 1.ligde iken as başkanlık yaptım 4 Nisanda yapılan seçimlerle de genel kurulda seçilerek resmen Göztepe Spor Kulübü derneğinin yöneticisi oldum. Seçimden sonra İskender başkan bana futbol şube sorumluluğu görevini verdi fakat ben bu görevin bana uygun olmadığını beni basketbol şubesine başkan yapmasını ve ben hiçbir şeye ihtiyaç duymadan bu görevi yapabileceğimi söyledim ve İskender Başkan da bu göreve beni layık gördü ve ben basketbol şubesi başkanı oldum ve o günden istifa ettiğim 7 ekim 2004 gününe kadar görevimi başarıyla yerine getirdim.
Göztepelist : Başlamadan önce telefon görüşmemizde sizden de şikayetçiyim demiştiniz önce Göztepelist ile ilgili şikayetleriniz neler ?
Kısmetli : Ben her bilgisayarı açtığımda ilk Göztepeliste bakan bir insanım ama çoğu zaman hayal kırıklığına uğruyorum bazen çok acımasız eleştiriler oluyor bazen de en içimizde kalması gereken olaylar manşet oluyor. Sonuçta bu site Göztepenin internetteki tek ciddi sitesi ve Karşıyakalılar Altaylılar en mahrem haberlerimizi buradan alıyor bence söylenen şeyler de daha dikkatli olunmalı herkese malzeme verilmemeli.
Göztepelist : Ama şöyle düşünün sonuçta burası bir medya ve hatalı gördüğü şeyleri söylemeli ve yansıtmalı ki iktidar da ki insanlar çok da serbest olmadıklarını anlasın ve taraftarlar da olandan bitenden haberdar olsun. İkinci olarak ta eleştiriler acımasız diyorsunuz ama iki seneye yakın görev yaptınız hiç sizin aleyhinizde bir manşet oldu mu veya acımasız bir eleştiriye maruz kaldınız mı, bence biraz da hak edenler eleştiriliyor.
Kısmetli : Haklısın benim hakkımda hiç kötü bir eleştiri olmadı ama iyi de olmadı.
Göztepelist : Tamam bu konuda haklısınız futbol dışındaki branşlara biraz haksızlık ettiğimizi ben de kabul ediyorum bundan sonra bu konuda daha hassas olmaya çalışacağımız sözünü şimdiden veriyorum. Şimdi röportaja başlayalım ;
İlk önce şubeniz ile ilgili sorular sormak istiyoruz İstifanıza gelelim sebeplerini oluş şeklini kısaca anlatabilir misiniz ?
Kısmetli : Bir kere en başta söylemek istiyorum ki istifa nedenim ne İskender başkan ile ne teknik kadro ne de herhangi biriyle anlaşamamaktan veya ters düşmekten değil istifa nedenim ne ona gelirsek ben bu sezon başında yola çıkarken 1.ligi kesin olarak hedefledim ve buna yönelik çalıştım gurur duyarak ta söylüyorum şu anki kadroda bu amaca yönelik yüzde yüz uygun bir kadrodur. Tek eksiğimiz bir Amerikalıydı ve benim gerek kendi işlerimdeki durgunluktan gerekse de zor bir sezondan çıkmamızdan dolayı biraz sıkışıklığım vardı ve buna rağmen bütün oyuncularımın ilk ay maaşlarını ödedim ve biraz destek buluruz amacıyla bir açılış yemeği düzenledim görevde olduğum süre boyunca ilk defa Göztepe camiasından destek istedim Derya Restoranı kapattım bütün ödemeleri yaptım davetiyeler bastırdım ve Göztepe camiasına 110 kişiye kendi demir çelikçi arkadaşlarımdan 20 kişiye ve 10da basın mensubu arkadaşım olmak üzere toplam 140 kişiye davetiye dağıttım ve o gece yemeğe benim 20 arkadaşımdan 18i, 10 basın mensubu arkadaşım ve 110 kişilik camiadan da 3ü eski basketbol yönetiminden olmak üzere toplam 11 kişi katıldı. Yani yemeğin toplamı 39 kişiydi ve bunun 10u basın mensubu 18i de Göztepe ile ilgisi olmayan benim demir çelik sektörümden arkadaşlarımdı. Ve ben o gece Derya Restoranın sahilinde hıçkıra, hıçkıra ağladım Faruk Gönen şahittir. O gece gelen 11 kişiden de tek kuruş istemedim ertesi gün demir çelik sektöründeki arkadaşlarım büroma gelip bana 25 milyar verdiler katkısı olur diye ama tek bir Göztepeli beni aramadı ve ben işte bu ruh haliyle o parayı arkadaşlarıma iade edip istifa ettim. Gerekçesi ilgisizliktir. Bugün camiadan destek istediğinde tek laf söylenir işte İskender Tuğsuza güvenmiyoruz. Tamam İskender Tuğsuza güvenmiyorsun kabul ettik bu farklı bir şube özerk bir şube ve ben Atilla Kısmetli 2 yıldır bu şubeye 400 milyar para harcamışım birinizin kapısını çalmamışım ilk defa sizden destek istediğimde böyle öksüz bırakılmayı hak ettim mi ? Ben açıkça söyledim beni ocağa kadar idare edin ben gerisini getiririm dedim ama herkes duymazlıktan geldi ben sonuçta yoktan varolan ve 2 çocuğu bir ailesi olan bir adamım bütün servetimi riske atıp bu işe devam edemezdim.
Göztepelist : Şimdi bize takımınızdan gelen sorular var onlarla devam etmek istiyorum. Geçen sezondan olan alacakları da ödemediğiniz söyleniyor bunları neden ödemediniz ?
Kısmetli : Evet bu konuyu açıklayayım ben bu şubeye başkan olduğumda şubenin oyuncularına ve belli yerlere borçları vardı ve ben bu borçların tamamını göreve geldiğim gün ödedim. Ondan sonra da tüm ekiple sözleşmelerimi yaptım ve gecen sezon boyunca her ayın başında oyuncularım maaşlarını son kuruşlarına kadar aldılar, bu Göztepe spor kulübünde değil bugün sayılı kulüplerde bile zor rastlanır bir olaydır. Bu sene de sezon başlar başlamaz ilk ay maaşlarını son kuruşuna kadar dağıttım ayrıca ilaçtır salon kirasıdır vb dir. Benim dönemime ait tek kuruş borç bulamazsınız 4 ödeme hariç peki bu dört ödeme nedir şubemizin çalışanları Faruk Bey, Abbas Bey ve Fevzi beyin sezon sonu ile sezon başı arasındaki yaz dönemi maaşları ile Ege ortopedinin cari hesap ödemesidir. Peki bunları niye ödemedim ben oyuncularım ve teknik kadro da dahil herkesle sezonluk anlaşma yaptım. Sezon biter benim yükümlülüklerim biter sezon başlar benim yükümlülüklerim başlar, yaz döneminde çalıştığını iddia edenlere maaş ödemem. Ege ortopediye gelince o hesabı da kapatacaktım hatta istifa ettikten sonra Faruk Byle bu odada görüştüm bana bu borcu ödeyeceksin ödemek zorundasın deyince kızdım ödemedim hepsi bu ama bu dört ödemenin dışında iki senelik dönem boyunca kimse benden tek kuruş alacaklı değildir. İşte soruda geçen seneden kalan diye sorduğunuzda bu yaz dönemi borçlarıdır.
Göztepelist : Gene takımınızdan bir soru neden oyuncularınız ve teknik kadro ile yüz yüze vedalaşmadan ayrıldınız ?
Kısmetli : Beni tanıyanlar bilir ben çok yumuşak yüzlü bir insanım orada yaşanacak bir duygusal bir durumda istifa edemezdim ve istifa etmezsem de kendime zarar verecektim bu nedenle yüz yüze görüşmedim ama yine de her şey bittikten sonra gidecektim ama o Faruk beyle yaptığımız toplantı sonrası gitmekten vazgeçtim. Ancak itiraf etmeliyim ki basketbol maçlarını çok özledim en kısa sürede tribünde taraftar olarak yerimi alacağım.
Göztepelist : Gene takımınızdan hatta oradan gelen sözcüklerin aynısı ile soruyorum Başkanlığınız sürece istikrarlı mert sözünde duran bir başkan oldunuz ancak neden istifa etmeden önce oyuncularınıza ve teknik kadronuza boş sözleşmeye imza attırdınız.
Kısmetli : Bilinçli olarak yapmadım açıkça söylüyorum istifa etmek gibi bir niyetim de yoktu bütçemi İskender başkana sunduğumda tamam Atilla yarısını biz sana buluruz sen öbür yarısına bak dedi. Ben bu söze güvenerek bu işe kalkıştım ve bütün kaynaklarımı zorlayarak ta bütçenin yarısını sağlayacaktım ama buradaki tek sorun benim paramın Ocaktan sonra gelecek olması idi Ancak o zaman işlerim yoluna girecekti ama ilk dönemde harcayacağımız para yoktu ve bu parada daha öncede anlattığım gibi bulunamadı. Bu arada da belirtmek isterim ki hiçbir oyuncu boş sözleşmeye imza atmadı sadece federasyon dan gelen asgari tutarlar üzerinden sözleşme yapıldı ve bu sözleşmenin şartlarına da kulübümüzün uyacağına inanıyorum.
Göztepelist : Basketbol şubesi ile bölümümüze son verirken sormak istiyorum basketbol şubesine nasıl dönersiniz ?
Kısmetli : Bana bu sezon 200 milyar civarında ve şampiyon olmam halinde de önümüzdeki sezon 1 trilyon lira kaynak verebilecek bir sponsor bulduğumda ona 1 ligde kafaya oynayacak bir takım yaratma sözü ile dönerim. Sorarsanız ki böyle bir sponsor bulabilir misiniz diye bilmiyorum. Ama şunu da ekleyeyim böyle bir sponsor bulursam da kasası ile yönetimi ile her şeyi ile özerk bir basketbol şubesi isterim.
Göztepelist : Biraz dedikodulara gelelim sizin ve Sn Emrah Minaz ın Genel Kurula hazırlandığı hatta Sn. Hamdi Türkmen i de yanınıza alacağınız dedikoduları var bu konuda ne diyorsunuz.
Kısmetli : Böyle bir şey kesinlikle yok zaten açıkça söylemek istiyorum İskender Başkan benim ağabeyimdir kendisini çok severim ve onun aday olduğu bir kongrede kesinlikle karşısına çıkmam bu bana yakışmaz.
Göztepelist : Bir diğer dedikodu da baştan beri uzak duran İskender Başkan ile camia büyüklerinin yakınlaşmaya başlaması nedeniyle sizin ve Emrah Beyin ayrıldığı bunda doğruluk payı var mı ?
Kısmetli : Bu da kesinlikle doğru değil ben Cücen lerin elinde büyüdüm değil benim tüm ailemin kendilerine saygısı vardır. Tekrar ediyorum böyle bir şey kesinlikle yok istifama neden olan olayları zaten açıkça anlattım.
Göztepelist : Peki biraz da ilk günden beri bu yönetimin için de olan biri olarak kulüp hakkında biraz bilgi almak istiyorum ne oluyor ne oldu ne olacak ?
Kısmetli : Olacak bir şey yok şu anda her şey tıkandı camianın İskender Tuğsuza güveni kalmadı ve şu anda değil gün saniye bile geçirilmeden Olağanüstü Genel Kurula gidilmeli bir tazelenme bir yenilenme olmalı. Ben en başında İskender Başkana söyledim bu futbolu almayalım dedim bırakalım ne yapacaksa yeni asır yapsın futbol şubesi Yeni Asıra devredildiğinde 60 milyon borcu vardı bu hale bunu Yeni Asır getirdi kendi pisliğini kendi temizlesin dedim biz bu futbolu alırsak sonumuz olur hem Yeni Asırı kurtarırız hem kendimizi yakarız dedim ama dinletemedim. Futbol lokomotif dedi alınması lazım dedi ben bu lokomotif bizi istemediğimiz yerlere götürür tüm kulübü çıkmaza götürür gel biz basketle uğraşalım tepeye oynayan bir takım yaratalım dedim ama ikna edemedim ve bugün üzülerek görüyorum ki haklı çıktım. Lokomotif bütün kulübü açmaza ve kaosa götürüyor. Bugün bu kulüp bu durumda ise tek sebebi Yeni Asırdır. Yeni Asırın değil kulübe Güzelyalıya sokulmaması gerekir herkes Hamdi Türkmeni suçluyor bence hiçbir suçu yok bal tutan parmağını yalar bu işi ağzına yüzüne bulaştıran Hamdi Türkmen değil onu yönetenlerdir. Hatta ilave ediyorum Hamdi Türkmen bu kulübün başına gelmiş en iyi başkanlardan biridir çünkü tam sistem adamıdır her nabza şerbet verir Türk futbolunda iş yapabilecek Göztepe gibi bir kulübü yönetebilecek yegane başkandır. Doğru bir sistem de en ideal başkan o olur.
Göztepelist : Önümüzde bir genel kurul var isteğimiz daha önce olması ama en geç Nisanda bir genel kurul var ve İskender başkan aday diyelim siz ben karşısına çıkmam diyorsunuz belki Emrah Bey de çıkmaz peki sizce kim çıkar ?
Kısmetli : Hiç kimse çıkmaz İskender gene başkan olur. Eğer o gün çıkacak olan varsa da beklemesin bugün çıksın bu takımı İskender bugün verir sonuçta İkizoğluna bile veriyordu.
Göztepelist : İkizoğlu dediniz de aklıma geldi o konuda ne biliyorsunuz ?
Kısmetli : Çok samimi olarak söylüyorum hiçbir şey kendisini iki kere gördüm ilk görüşüm de Hiltonda basın toplantısı yaptıktan 2 ay sonraydı. Biz o zaman şubeyle çok yoğunduk o da sadece futbolla ilgileniyordu hiçbir görüşmem olmadı.
Göztepelist : Her ne kadar uzak olsanız da sonuçta kulübün içindesiniz gerçekten bir değişiklik oldu mu para dağıldı mı örneğin biz her gün gazetelerden yeni bir alacaklının kapıya dayandığını okuyoruz o zaman bu dayanmalarda bir azalma oldu mu?
Kısmetli : Evet oldu o zaman hem nakit hem de çek olarak epey bir borç ödediler bunu biliyorum ama meblağını veya kaynağının nereden geldiğini bilmiyorum sadece belli paraların ödendiğinden haberim var.
Göztepelist : Kendisinin kaynakları konusunda hiç merakınız olmadı mı yani kimi bahis mafyası dedi kimi Eczacıbaşı dedi siz bu konuda bir şey duymadınız mı ?
Kısmetli : Hayır duymadım ama kişisel bir yorum isterseniz ben arkasında mafya falan olduğuna inanmıyorum sonuçta arkasında birileri vardı ama öyle çok güçlü mafya falan değiller bence ama bu başta dediğim gibi tamamen benim yorumum bildiğim bir şey değil.
Göztepelist : Peki kulüp şu anda çıkmazda acilen Genel kurula gitmeli diyorsunuz ve bu genel kurul da da İskender başkandan başka aday çıkmaz diyorsunuz öyleyse çözüm ne Göztepe bu durumdan nasıl çıkacak ?
Kısmetli : Esasında çok basit Göztepe doğru yönetildiğinde şaha kalkar ama camia desteği şart bakın ben size anlatayım Şu anda kamu borçları kimsenin derdi değil burada Göztepe nin elini ayağını bağlayan eski futbolculara olan 800 milyarlık borç böl 800 milyarı 24e ayda 33 milyar bugün 50 tane Göztepeliden oluşan bir yönetim kuracaksınız ve bu 50 kişiye diyeceksiniz ki kardeşim siz bu kulübe her sezon için adam başı 30 milyar nakit her aya ait 666 milyon TL’lik çek olmak üzere 24 tane çek vereceksiniz ve resmen Göztepe Spor Kulübü Yöneticisi olacaksınız. Ondan sonra eski futbolcuları çağıracaksınız al sana 24 aylık çek git federasyondan şikayetini geriye al dağıttın mı çekleri geriye kaldı nakitlerden oluşan bir buçuk trilyon basketbol un yıllık bütçesi taş çatlasın 300 milyar 200 de voleybola ver ki onun aslan gibi başkanı var yarısını versen de olur. Geriye kaldı bir trilyon bugün futbolun bu kadrosuna taş çatlasın ayda 70 milyar dağıtırsın kaç ay sezon 8 ay mı 600 milyar da o de geriye kaldı 400 milyar önümüzdeki sezon başı yeni gelecek nakitlerle elinde 2 trilyon para kamu dışında borç morç ta kalmamış yap transferini çık A kategorisine .
Göztepelist : Böyle bir 50 kişi var mı ?
Kısmetli : Tabi ki var çünkü çok paradan bahsetmiyoruz yılda 38 milyar ve bunun 8 milyarı da 12 aylık taksitle Göztepe Spor Kulübü yöneticisi olmak büyük bir olaydır. Ben bir sezonda 400 milyar para harcadığımdan bahsediyorum. Şimdi senle telefonu kaldıralım başlayalım 15ini bu gece buluruz. Hatta sayayım bu parayı Atilla Kısmetli verir bu parayı Emrah Minaz verir bu parayı Cengiz Gönen verir bu parayı Fatih Dalan verir bu parayı İskender Tuğsuz verir bu parayı Levent Ürkmez verir daha sayayım mı şimdiden 6-7 oldu.
Göztepelist : Pekçok kimse biliyor ki bu parayı İskender Tuğsuza kimse vermez ve karşısına da kimse çıkmaz diyorsunuz öyleyse bu organizasyonu kim yapacak bu insanları bir araya kim toplayacak örneğin siz kim sizi davet etse çıkarır bu parayı verirsiniz ?
Kısmetli : Açıkçası benden bu elli kişiden herhangi biri çıksın bu parayı istesin ben hepsine veririm ama herkesin vermesi şartıyla böyle bir camia birlikteliği olsun zaten Göztepe nin karşısında kimse duramaz. Ama kim çıkacak derseniz bilmiyorum bu elli kişiyi ikna edecek biri mutlaka çıkacak veya çıkmalı başka çözüm yolu yok.
Göztepelist : Bu elli kişi çıktı bir şekilde bir araya geldi paralar toplandı bu para nasıl doğru kullanılacak sonuçta Yeni Aasır döneminde paralar milyon dolar milyon dolar gelmiş ama sonuç ortada doğru işler nasıl yapılacak ?
Kısmetli : Bak bana günahın kadar sevmediğin kulüpler kimler desen Altay, Diyarbakır ve Fenerbahçe derim gerçekten üçünü de zerre kadar sevmem ama itiraf etmeliyim ki şu an Aziz Başkanı kıskanarak izliyorum tam bir kulüp başkanı bence her sorun her problem daha ona gelmeden çözülüyor daha o bir şey yapmadan her şey hal oluyor çünkü sistemini doğru kurmuş ve sistemi işleten cevherleri doğru yerleştirmiş İskender Başkanın en büyük hatalarından biri de buydu bugün kulüpte hangi taşı kaldırsan altından İskender Tuğsuz çıkar eldivenden merdivene her şeyle o ilgilenir o karar verir, e böyle olunca da sonuç bu olur. Bu nedenle Göztepede böyle bir sistem kurmalı ve buna göre yönetilmeli. Bugün Aziz başkanı Göztepenin başına getiremeyeceğine göre kendi Aziz başkanını bulman gerekir bu gözle de baktığında daha önce de söylediğim gibi önüne tek seçenek çıkar Hamdi Türkmen gerçekten tarzı ve kişiliğiyle çok benziyor. İyi kurulan bir sistem de harikalar yaratır çünkü kendisi tam Türk futbolunun aradığı gibi her nabza göre şerbet verebilen gerektiğinde sivri çıkışlar yapabilen ve taraftara iyi seslenebilen bir başkan.
Göztepelist : Toparlarsak sonuç olarak ne diyebiliriz ?
Kısmetli : Sonuç olarak ana fikir camia olabilmeliyiz bu şehirde nerden bakarsan bak bir milyon Göztepeli var bu şehrin yarısı eder. Ve bu topluluğun bir gücü olmalı ben geçenlerde bir banka ile toplantıdaydım ve dedim ki bu işlemleri sizde yaparım ama Göztepe ye bu kadar bağış yapacaksınız yok dediler yapamayız işte vakfımız var falan filan o zaman ben de sizle çalışamam dedim ama ne oldu hiç bunu bir milyon Göztepe linin yaptığını düşünsene Gönenlerin Ürkmezin Dalanın hesaplarını bu bankadan çektiğini bu banka ile hiç çalışmadığını mutlaka dize gelecektir. En son olarak toparlarsam şu anda sistem tıkanmıştır ve bir gün daha ileri gidecek hali kalmamıştır bu nedenle İskender başkan yarın sabah genel kurula gitmelidir ve kim adaysa ortaya çıkmalıdır ama aday kim olursa olsun arkasında bahsettiğim gibi bir camia desteği olmazsa sonuç gene aynı olacaktır çünkü bu kişisel çözümlerle çözülebilecek büyüklükte bir problem değildir. Bir kişi çıkacak ve tüm camia bu kişiye destek verecek ve bu elli kişilik yönetim oluşacaktır. Hiç kimse çıkmaz gene yalnız İskender Tuğsuz çıkarsa da herkes geçmişe bir çizgi çizecek İskender Tuğsuzun yanında yerini alacaktır. Bence tek çözüm yolu budur başkada bir çözüm yoktur.
Göztepelist : Samimi cevaplarınıza ve ilginize çok teşekkürler
Kısmetli : Ben teşekkür ederim tüm Göztepelilere selamlar.
KÖŞE YAZILARI
-
İnstagrama kayıtlı 52 milyonluk örneklem üzerinden bakarak Türkiye’de hangi takımın kaç taraftarı var?
10 May 2020Oğuz Reşat Sipahi http://www.sipahi.tk Hangi takımın daha çok taraftarı var? Bu soru çok iç gıdıklayan bir soru biliyorum. Pazar Pazar maçlar da yok. Nereden aklıma geldi diye sorarsanız Dövletimiz sağolsun. İnstagramda Kumluca-Olimpos alanının yüce Dövletmiz tarafından 1. derece sit alanı konumund... -
Ülkemizde 1098, dünyada 108319 kişiyi covid19 kanlı ve mukuslu kırbacı ile kaybettik...
12 Nisan 2020Oğuz Reşat Sipahi http://www.sipahi.tk *Ülkemizde 1098, dünyada 108.319 kişiyi covid19'un kanlı ve mukuslu kırbacı ile kaybettik... *Ne mutlu bizlere değil ki ülkemiz, covid19 açısından müreffeh ülkeler düzeyini yakalama ve aşma yolunda koşar adımlar ile ilerliyor... Yine de arada iyi şeyler de var... -
Gözyaşları...
21 Nisan 2019Oğuz Reşat Sipahi http://www.sipahi.tk Uzun zamandır yazasım gelmiyordu ligin ilk devresinde yazacak birşey yoktu pek, ya da dünyevi dertlerden yazasım gelmedi... Ligin ikinci devresinde de yazasım gelmedi bu sefer çoğunlukla dünyevi ailevi dertlerden... Dünkü gözyaşlarına kadar... Taraftarımızın,... -
Göztepe TEK Büyüktür.
28 Nisan 2018Özkan Cengiz ozkan@ozkancengiz.net Göztepe TEK Büyüktür. Yıllar önceydi amatördeydik, takıma tribünlerin yoğun tepkisi vardı, hoca ve oyuncular fazlaca tepki alıyorlardı. O günlerin yöneticileri ile bir araya geldik. Şaşkındılar, bize nasıl profesyonel çalıştıklarını anlatıyorlardı. Video analizler...