* Öncelikle şu an çoktan yükselme grubunu garantilemiş bir takımın taraftarı olmamamızın en büyük sorumlularından biri olan Akif Başaran'a sevgilerimi gönderiyorum. Aylarca buralardan yazılar yazdık , futboldan birazcık anlayan birisi bile Göztepenin orta sahasının çok kötü olduğunu bu yüzden forvet hattına top gitmediğini , görevi gol atmak olan forvetlerin orta sahaya gelip top almaya çalışmaktan maç içinde bir elin parmaklarını geçmeyecek sayıda üretilen gol pozisyonlarını değerlendirmeye hacetlerinin kalmadığını söyledik. Aynı zamanda zayıf orta saha , grubun en zayıf takımlarından bile biraz pres yediği zaman top kayıpları başlıyordu ve bu yüzden defansın üzerine sürekli bir yük biniyordu ama çoğu zaman defans oyuncularının ve Sinan'ın gayretleri sayesinde gol olmadan maçları tamamlıyorduk. Gol yediğimiz zaman ise zaten atamadığımız için çok kötü puanlar kaybettik.

* Bu tür maçlardan sonra bırakın revizyon yapmayı , aynı formsuz oyuncularla sahaya çıkmaya devam ettik. Kenarda Ali Mumcu diye bir oyuncumuz var diye bas bas bağırdık. Formsuzda olsa ikinci yarı alalım dedik , gol pozisyonu üretmek gibi bir yeteneğimiz olmadığına göre en azından kornerden ya da duran toptan bir tehlike yaratırız belki gol buluruz dedik ama nafile bir çaba oldu hepsi. Mehmet Akif , Tayfun (bu sıralar iyi durumda ama Akif Başaran döneminden bahsediyorum) , Mert Somay üçlüsüne haftalarca tahammül etti. Hasan Aydınlı , Burak , Ali Mumcu , Recep gibi oyuncuları adeta kenarda çürümeye bıraktı. İş işten geçtikten sonra göstermelik olarak oyuna aldı onlarda kalan kısıtlı dakikada zaten kötü olan takıma uyum sağlamaktan başka birşey yapmadılar

* Erol Hocayla birlikte bazı değişiklikler olmaya başladı , en azından kötü olanı bizimle birlikte gördü revizyon yapmaya çalıştı ama hala Akif Hoca'dan kalma takıntılara devam ettiğini gördük. Malesef şanssızlıklar bizim şansımız oldu ve kartlar cezalar sakatlıklar  derken en sonunda Ali Mumcu , Hasan Aydınlı gibi 2 oyun kurucuyu sahada görme şansımız oldu ve sezon başından beri hepimizin bahsettiği şeyler gerçekleşmeye başladı. Cumartesi günü karşımızda Akhisar gibi uzun ve fizik gücü kuvvetli defans oyuncuları olan bir takım değilde başka bir takım olsaydı eminim kullandığımız onca tehlikeli kornerden birinde gol bulabilirdik. Ali Mumcu diye ısrar etmemizin sebebi buydu rakip yarı sahanın ortalarından kaleye vurduğu şutlardan 2 tanesi hiçbirşey olmasa kornere çıktı. Takım olarak topa daha çok sahip olduk. Orta saha geçen maçlara göre daha az baskı altında oynadı dolayısıyla daha fazla atak olan taraf biz olduk.

* Bir parantezde Burak ve Recep için açmak istiyorum. Burak defansda Evrenle birlikte mükemmel bir uyum sağladı. Birbirlerinin açıklarını iyi kapattılar , topu oyuna sokma konusunda çok iyi işler yaptı. Recep ise sezon başındaki çelimsiz , güçsüz görüntüsünden çok uzaktı. İştahlı , saldırgan yani Göztepe taraftarının sahada görmek istediği futbolcu tipiydi.

* Maçın en dramatik ismi ise malesef Hüseyin Kartal'dı , sezon başından beri belkide ilk defa bu kadar iyi oynadı. Zor bir defans karşısında iyi mücadele etti , ama malesef asıl işini yapamadı , üstelikde 2 tane neredeyse boş kale sayılacak pozisyon kaçırdı ki , ikincisinde sakatlanarak oyun dışı kaldı.

* Maçın kötülerine gelince ise malesef ilk sırayı Mert Somay aldı. 60 dakika boyunca adeta 10 kişi oynadık ama onun yerine oyuna giren Şadi'den de faydalandığımızı söylemek zor. Maçın en kritik anlarında 2 defa aynı şekilde top kaybı yapan Serkan Güney ise zaten az olan taraftarın ona olan güvenini iyice kaybetti.

* Taraftar bu maçta sayı olarak beklenenin altındaydı ama takımın istekli oyununa paralel olarak çok istekliydi kapalı , açık  sağ sol demeden tüm tribünler birlikte tezahürat yaptı. Cumartesi , kötü bir havada , TV yayını olan bir maçın , üstelikde kendi sahamızda oynayacağımız son 2 maçtan biri olan hatta en önemli maçlardan biri olan bu maç için yönetimin Alsancakta oynama başarısını alkışlarken ,  taraftarı tribüne çekecek başka şeylerde yapmasını beklerdim.

* Sonuç olarak bir maç fazla ile 3.sıradayız. Çarşamba günü bu yılın en önemli maçına çıkacağız. Akhisar maçında ilk yarıda oynadığımız oyunu sergilersek Konya'dan 3 puanla dönebileceğimize inanıyorum.Turgutlunun puan kaybını bekliyoruz ki gruptaki tüm takımların birbirini yenebileceğini bildiğimiz için bu çok uzak bir ihtimal değil.


* Geçmişte yapılan hatalar sebebiyle yükselme grubuna çıkamayacak bile olsakda sahada Cumartesi günkü bir takım gördükten sonra er ya da geç başarıya ulaşacağımıza inanıyorum. Tepecik maçı gibi berbat bir oyunla 3 puan almaktansa  Akhisar maçındaki gibi oynayıp puan kaybetmeyi her zaman tercih eder bu taraftar, çünkü başarı sonuçta değil o sonuca giden yolun doğru olup olmadığında saklıdır.


07.12.2009
Mehmet Altan