Ayrıntılar

29 Ekim 2011 tarihinde yayınlandı.

Bâb-ı Âli, ya da basitleştirilmiş şekli ile Babıali, Osmanlı Devleti'nin son dönemlerinde Sadrazamlık binasına ve daha geniş anlamıyla da Osmanlı hükümetine verilen isimdi.

Bizim Bab-ı ‘Ali’ miz veya daha açık anlamıyla yönetimimiz ne durumda bir bakalım…

Son Antep Bld. Maçında 2705 biletli seyirci vardı.

Bu rakam, diğer İzmirli takımların standartlarında ve genellikle de standartlarının üstünde olmasına rağmen mevzu bahis Göztepe olunca düşündürücü oluyor.

Biraz garip bir durum değil mi deniyor.

Belki öyle belki de değil.

İrdeleyelim…

Takım kötü gidiyor, herkes yönetime sorulan sorulardan cevap alamamaktan şikayetçi, hoca zaten tartışılıyor, oynatılan ve oynanan futbol iç açıcı değil, oyuncular saldırmıyor, topa basmıyor, bireysel yetenek sergile(ne)miyor.

Üstüne üstlük maçı TRT naklen veriyor.

Yapılması gereken nedir?

Bir açıklama, bir bildiri, seyirciyi ateşlendirecek, ayrı havaya sokacak bir demeç, bilet fiyatlarında bir indirim…

İnsanları ekran başından kaldırtmaya yönelik eylemler yapılacakken, stadyum daha cazip hale getirilmeye çalışılacakken, tam tersi yapılıyor ekran daha cazip hale getirtiliyor.

Dolayısıyla insanlar stadyum yerine evindeki koltukları tercih ediyor.

Biz bir kıvılcım, amiyane tabirle bir dolduruş beklerken ne yapılıyor;

Susuluyor.

Demeç verilmiyor.

Açıklama yapılmıyor.

İnsanların tek muhatabı, resmi sitede yayımlanan bir yazı;

Bu hafta oynanacak Gaziantep Belediye maçı bilet fiyatları………………….

Adı geçmişken bahsedelim;

Karşımızda şahıs olarak muhatap bulamadığımız gibi, resmi sitemizde maalesef son derece yetersiz.

Şu anda Göztepe merkezli haber yapan bir çok site, resmi siteden çok daha aktif durumda.

Halbuki bu iş tüm dünyada tam tersi şekliyle yürür.

Resmi site bir haber yapar diğer sosyal platformlar da bunu tüm taraftar ile paylaşır.

Taraftarın haber alma organı resmi sitelerdir.

Sakatlıklar,cezalılar ve diğer tüm gelişmeleri insanlar, taraftarı oldukları kulübün resmi sitesinden öğrenir.

Ancak burada işler nedense daha farklı şekilde yürüyor.

Bakın tesisleşme konusunda neler oluyor neden herkes susuyor dedik, gidip Sabah gazetesinden bir haberi alıp kopyala yapıştır yaparak yayınladılar.

Tamam, tamam oldu bu iş diye.

Trajikomik değil mi sizce de ?

Dönelim tekrar seyirci mevzusuna;

Bu takımın seyircisiz oynama cezası aldığı maça bile yüzlerce seyirci gitti, amatör kümede Alsancak stadyumu çoğu maçı doluya yakın kapasitede oynadı.

Çok geriye gitmeyin, sezon başına dönün.

Akhisar ile oynanan hazırlık maçına hem de deplasmanda olmasına rağmen kaç seyirci geldi ona bakın.

İddiası mı vardı Göztepe’nin?

Ben hayatımda ilk defa tribünlerin protokole doğru dönerek ‘aferin yönetim, tribünü mahvettin’ dediğini duydum.

Bandırmaspor maçında sağanak yağış altındaki 25.000 kişilik korodan bugünlere nasıl gelindi bence irdelenmesi gerekli.

İğne,çuvaldız ne varsa bize batırabilirsiniz ancak lütfen kendinize de sorun;

Biz nerede yanlış yaptık ve hala daha yapıyoruz diye.

Şayet seyirciye sorarsanız, neden maça gelmiyorsunuz diye onların da size sorması gerekmez mi;

Siz neredeydiniz peki, ey Göztepe’nin yöneticileri?

Kötü giden bir süreçte böyle mi sahip çıkılıyor takıma?

Bomboş protokolü gören futbolcu, taraftar ne düşünür hiç düşündünüz mü?

Metroya, halk otobüsüne binip yol çilesi çekmiyorsunuz,

Bu hafta bilet fiyatını bütçemin neresinden kısıp denkleştirsem diye düşünmüyorsunuz

Ayakta 90 dakika bağırmıyorsunuz, sesiniz kısılmıyor.

O halde ‘SİZ’ neden yoksunuz takımınızın maçında?

Ve sevgili Ali Gültiken…

Susup susup öyle bir açıklamalar yaptı ki herkesin yüreklerine su serpti!

Tam da iskelet kadromuzu oturtma aşamasında iken yaşanan sakatlıklar…

Peki sezon başında herkesin sevdiği oyuncular takımdan gönderilirken ve taraftar neler oluyor diye sorarken ‘İskelet kadromuzu koruyoruz’ dememiş miydi Sayın Gültiken?

Maçlar kaybedilince mi anlaşıldı aslında iskeletimizin olmadığı?

Mahmut Özgener oğlunu Göztepe altyapısına yazdırmış.

Yani?

Tesisleşme,stadyum,amatör branşlar, kulübe üyelik, bilet fiyatları, hocanın durumu, takımın hali tüm dertler biter artık.

Büyük futbolcu olur 10-15 sene sonra geleceğimizi kurtarır.

Sonra jübile yapar, teknik direktör olur.

İleride de başkan oldu mu 2050 senesi gibi tesisleşmeden tutun da stadyum gibi bütün dertlerimizi çözer!

TFF Başkanı’nın oğlunu Göztepe’ye yazdırmasının ne gibi bir haber değeri vardır çok merak ediyorum.

Ya da takımın kötü gidişiyle ilgili yapılan basın toplantısında ‘Konu Başlığıyla’ ne alakası vardır?

Eski TFF başkanının oğlu altyapımızda diye biz mi yöneteceğiz artık Türk futbolunu?

Bari TOKİ başkanının oğlunu da alalım.

Belki stadyum sorunumuz çözülür!

Biz önce burnumuzun dibindeki öz evlatlarımıza bakalım, onlara sahip çıkalım.

Özgener’in oğlu ile övünüleceğine iki satır haber yapılsın hentbol şubesiyle ilgili!

Kimin oğlunun Göztepe'de oynadığı önemli değildir.

Önemli olan futbolun babalarına altyapısıyla,tesisleriyle,stadyumuyla kafa tutabilmektir.

Çok uzattık toparlayalım.

Osmanlı’nın son dönemindeki Bab-ı ‘Ali’ ye benzemesin lütfen işler.

Tarihte adının yanında ‘isyan’ kelimesi taşır çünkü.

Ve ‘İsyan’ kelimesi, bu taraftarın çok da uzak olduğu bir kavram değildir…

Yaşanan süreç iyi analiz edilirse ve süzgeçten geçirilirse, doğru adımlar atılırsa gösterilen tepkinin sportif başarıyla doğrudan ilintili olmadığı görülebilir.

'Camia' olabilmek bunu gerektirir.

Ve sadece 'istemek' yeterlidir...

Süleyman YENGİL

Ayrıntılar

20 Ekim 2011 tarihinde yayınlandı.

Saygısız olduğu için kadro dışı bırakıldı Yılmaz Özlem.

Yine saygısızlık yaptığı için para bile kazanılmadan gol kralı kopartıldı bu takımdan.

Hem de ne kopartılmak...

Üzerine iki tane de oyuncu verdik, yeter ki alın diye.

Karşılığında 7 maçta 10 dakika forma giyebilecek kapasitede(!) oyuncu alarak.

Babasının vefatından 24 saat sonra kampa katılıp maça çıkan İzzet'e ne demeli?

Bir maç ben neden ilk 11 de değilim dedi diye tribüne gönderilmemiş miydi?

Doğru ya o da saygısızdı...

Murat Berge,Uğur Işıkal,Bayram Çetin,Orhan Terzi ne yaptı bilmiyorum ama kesin yapmışlardır bir saygısızlık...

Özcan Kızıltan geçen seneden beri en çok tartışılan isim.

Tartışılabilir, gayet doğaldır.

3 gün içinde alınan 2 mağlubiyet ve son üç maçta atılan 0 gol.

Takımdan kopartılan oyuncular...

Ve şu saygı meselesi...

Durup düşünüyorum, acaba bize gösterilen saygı ne alemde diye?

Mesela;

Yönetimimizin bilet fiyatları konusunda ne kadar profesyonelce hareket ettiği.

Derbiyse 30, hafta içiyse 20, 4 maçtan toplam 8 puan alıp iddialı duruma gelince ve lideri de ağırlayınca 25 TL.

Naklen yayın var mı, hava yağışlı mı kimsenin umurunda değil.

Diyebilirsiniz ki;

Kardeşim alsaydın kombine biletini 300 TL’ye bak maç başına 17.5 TL’ye denk geliyor. Kredi kartına da 5 taksit ooooh mis.

Tamam da birader, öğrenci adamın cebinde var mı bakalım 300 TL’si.

Ya da kaç öğrenci adamın cebinde kredi kartı var da onu verip böl abi 5’e diyecek?

Sezon başında açıklasana bakın ben şu stadyumda maçlarımı oynayacağım, açık bu kadar kapalı bu kadar olacak diye.

Herkes bütçesini ona göre ayarlasın...

Cazip hale getirsene kombineleri öğrenci fiyatı uygulamasıyla.

Ama onun yerine gelen açıklama ne?

Bu sezon maçına göre bilet fiyatı belirlenecek…

İddialı takımların maçlarında ben sizi söğüşlerim demenin lacivert renklisini ima etmekte,

Tesisler konusunda bir açıklama yapıldı mı peki?

Elalem tesisleri, kapalı spor salonunu çoktan geçmiş, stadyumunun peşinden koşuyor

Yapamazsınız diyen Belediye Başkanı’nın yakasına yapışıyor, biz İnciraltı’nda iç güveysi olarak antrenman yapıyoruz.

Gaziemir ne oldu, Urla ne oldu soruları sorulunca kafamızı kuma gömmekte,

Yıldız Teknik Üniversitesi hocası deplasmana geldiği Göztepe Hentbol şubesine destek amacıyla kombine kart alırken, burnumuzun dibindeki Göztepe arması taşıyan hentbolcu kardeşlerimizi göremeyecek ve onlara bir takım forma verip deplasman masraflarını karşıla(ya)mamakta,

Her örnekte Barcelona’yı rol model olarak gösterirken, bu kulübün 175.000 üyesi olduğunu unutacak ve kendi kulübümüze nasıl üye oluruz diye sorduğumuzda açıklama yap(a)mamakta,

Aylarca oyuncu arayıp tarayarak kulübede oturacak yabancı bulma konusunda, gol kralı oyuncunun yanına iki oyuncu daha vererek yedek kalacak oyuncu almak konusunda ve bonservissiz oyuncu bulmakta, sonra da kalkıp bizim scout ekiplerimiz var diyerek övünerek taraftarı kandırmakta,

Neredeyse 3 İstanbullu’nun lisanslı ürünlerine yakın fiyatla ürün satmak konusunda ancak kalitede üçte birine bile ulaşamamakta,

Bir sezon açılışı bile yapamamakta,

Maçlardaki skorboarda Göztepe A.Ş. yazacak kurumsalca hareket etmekte ancak anonsları GÖZTEPESPOR olarak yapan şahsiyeti uyarmamakta,

Saygıda kusur arıyorsanız, sizlere teessüflerimi sunarım...

'Saygı'larımla...

Süleyman YENGİL

Ayrıntılar

23 Ekim 2011 tarihinde yayınlandı.

Sen bizi dinleme koca kaptan.

Bakma uyan, uyan diye haykırdığımıza...

Kulak asma, uyan da takımının haline bak diye yakarışımıza.

Sen huzur içinde uyu.

Uyu ki görme Göztepe'nin şu halini.

Uyu ki sorma bizlere; 'kimle oynuyor Göztepe, neden gitmiyor kaleye diye'

Sorma ki kızarmasın yüzümüz, eğilmesin öne başımız...

Cevap veremeyiz çünkü sana.

Siz ki sözde üç büyüklere her kulvarda kafa tutarken,

Atletico Madrid'e üçüncü golü atmak için saldırırken,

Göztepe adının yanına 'Cesur' kelimesini kazımışken

Dünkü Göztepe'yi görüp de bize sorma 'bu ne hal,' diye uyu koca kaptan...

Sen ki boş mukaveleye imza atıp dışarı çıkıp;

'Hadi bakalım, ben imzaladım siz de imzalayın' dedikten sonra tek tek para dahi konuşmadan imza atan futbolculara GÖZTEPE FORMASI'nı emanet eden anlayıştan,

tek düşüncesi; bugün yenersek kaç para prim alırız, taksitler hesaba ne zaman yatar diye soranlara formayı emanet eden anlayışa nasıl gelindiğini görme diye uyu koca

kaptan...

'Amatör' ruhtan, 'Profesyonel' ruha nasıl geldiğimizi görme diye uyu koca kaptan,

Biz masallarla ayakta uyutulurken, sen uyumuşsun çok mu be kaptan!!!

Not:

Ülkemizin yaşadığı şu zor ve kötü dönemde çok güzel bir şekilde organize olarak 1.dkdan itibaren yapılan tezahüratlar, asılan bayraklar, atılan sloganlarla 'Göztepeli duruşunu' en güzel şekilde Türkiye'ye göstermemizde katkısı olan A'dan Z'ye herkese tebrik ve teşekkürler...

Süleyman YENGİL

Ayrıntılar

01 Ekim 2011 tarihinde yayınlandı.

Göztepe Spor Kulübü...

Böyle değil mi kuruluşumuz?

Şimdilerde ise Göztepe A.Ş.

Halbuki bakın resmi internet sitemizin girişine

Göztepe Spor Kulübü Resmi Web Sitesi diye yazar...

Göztepe A.Ş. Resmi Web sitesi değil...

Sevgili Baki Karakoç çok önemli bir konuya değindi geçtiğimiz günlerde

Neden Göztepe A.Ş. yazıyor maçlarımızda skorboardlta?

Ya da anonslar o şekilde yapılıyor?

Göztepe A.Ş.'de oyuncu değişikliği...

Öyle bir vurgu yapılıyor ki sanırsınız Yurtiçi Pazarlama ve Satış Genel Koordinatörü oyundan çıkıyor, yerine Finansman Müdürü giriyor...

Halbuki;

Fenerbahçe,Beşiktaş,Galatasaray da A.Ş.

Ama onların maçlarında duyamazsınız...

Galatasaray A.Ş.' de oyuncu değişikliği diye bir kelam...

Madem bu kadar önemli A.Ş. olma kavramı ve kelamı...

O halde A.Ş. gibi davranmak gerekmez mi?

Nasıl ki,

Anonim Şirketlerde Lojistik,Pazarlama-Satış,Muhasebe,İnsan Kaynakları,Finansman,İhracat Departmanları birbirinden ayrı düşünülemez hepsi birlikte şirketin genel yapısını

oluşturur, Göztepe A.Ş.'de neden böyle olmaz durumlar?

Neden futbol öz evlattır da, hentbola üvey evlat muamelesi yapılır?

Göztepe'nin armasını taşımaz mı o sporcular?

Göztepe ismi mücadele etmez mi müsabakalarda? Yenen ya da yenilen GÖZTEPE değil midir?

Neden A.Ş. bünyesindeki yöneticilerimiz bir akşam yemekleri parası kadar destek sağlamazlar bu şubeye?

Bir aylık benzin paraları kadar katkı yapmazlar?

Bakın bir kaç emekçinin eline bakıyor bu şube.

Taraftarımız kendi çabalarıyla yemekler düzenleyerek, tişörtler bastırarak, piksel satarak bu şubeyi yaşatmaya çalışıyorlar.

Bari iki takım forma, eşofman takımı, deplasman masraflarını karşılayın.

Adımız Spor kulübü ise lütfen adına layık davranın.

Ya da değiştirin olduğu gibi, Göztepe Futbol Kulübü A.Ş. yapın.

En azından duyup da başka hangi branşlarda faaliyetleriniz var diye düşünenlerin kafası karışmaz...

Bir söz de taraftarımıza...

Lütfen 1 lira da 10 lira da olsa destek olun bu şubeye...

Bir kaç arkadaş bir araya gelerek piksel satın alın, katkı sağlayın.

Hayatınızda hentbol maçına hiç gitmemiş olsanız bile, oradaki insanların Göztepe adı için savaştığını unutmayın.

En azından oradaki emeğe saygınızı göstermek için bunu yapın

Süleyman YENGİL