- Ayrıntılar
Genellikle yazılarımda kendi yorumlarımdan bir şeyler katarım.
Seven de sevmeyen de okuyan da okumayan da sağ olsun var olsun.
Ne de olsa hepimiz Göztepe’liyiz, Göztepe için kendimizi hırpalıyor, bazı şeylere dikkat çekmeye çalışıyor veya eleştiriyoruz.
Ancak bu yazıda;
Suya sabuna dokunmadan, yorum katmadan sadece bazı yerlerde 1-2 soru sorarak, sizlerin beğenisine ve dikkatlerine sunuyorum.
Buyurun;
Haber Başlığı : Toki 8 ilde 9 Stadyum Yapacak
Kaynak : Yatırımlar Dergisi 26 Temmuz 2011
Galatasaray'a tahsis edilen 52 bin seyirci kapasiteli Seyrantepe Spor kompleksini tamamlayan Toplu Konut İdaresi (TOKİ), 8 ilde toplam 211 bin seyirci kapasiteli 9 stadyum daha yapımını programına aldı.
Eskişehir'de yenilenecek stadyumun kapasitesinin beli olmasıyla TOKİ'nin yaptığı stadyumların kapasitesi 10 ilde 300 bine yaklaşacak.
Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü ile imzalanan protokol kapsamında,(dikkatinizi çekerim protokol imzalanmış durumda)
şehir merkezinde kalan, ekonomik ömrünü tamamlamış ve sportif faaliyetleri karşılamada yetersiz kalan spor tesisleri yıkılarak yerine yenileri yapılıyor.
Protokol kapsamında eski stadların taşınmazlarını alacak olan TOKİ, söz konusu şehirlere uluslararası standartlarda yeni statlar yapıyor. Süper Lig takımlarından Sivasspor'un halen maçlarını oynadığı 4 Eylül Stadı'nın 1968 yılında, Malatyaspor'un maçlarını yaptığı İnönü Stadı'nın 1970 yılında yapıldığı belirtiliyor.
Burada araya girelim:
Atatürk Stadı…
Akdeniz Oyunları için 1971’de yapılmıştı.
Şehir merkezinde mi, ekonomik ömrümü tamamlamamış mı,sportif faaliyetleri karşılamada yeterli mi?
Ama yenilenmesi veya modernizasyonu ile ilgili en ufak bir haber bile yok.
Takdirlerinize bırakıyorum.
Devam edelim…
Bu protokol çerçevesinde 52 bin seyirci kapasiteli Seyrantepe Spor Kompleksi'nin yapımını tamamlayan TOKİ, ihalesi geçen yıl yapılan 15 bin seyirci kapasiteli Afyonkarahisar Spor Kompleksi'nin inşaatını ise sürdürüyor.
İhale kapsamında, Afyonkarahisar'da 15 bin kişilik stadyum yanında, bin kişi kapasiteli kapalı spor salonu, yarı olimpik yüzme havuzu, müstakil atletizm sahası, su kayağı tesisi, 10 adet futbol sahası, 2 adet kapalı tenis kortu, 2 adet açık tenis kortu yapılıyor.
***
Şimdi kısa kısa TOKİ ve Büyükşehir Belediyeleri için yapılacak olan veya yapılması planlanan stadyumlara ve şehirlere bakalım;
Konya BŞB Stadyum Projesi
27 Temmuz 2011’de ihalesi yapıldı.
Stadyum yapım ihalesi 93.849,00 TL bedel ile sonuçlandı.
Ankara BŞB Stadyum Projesi
33.000 kişilik Stadyum için yer tespitinden sonra ihale aşamasına geçilecek.
Eskişehir Yolu ile sabancı Bulvarının kesiştiği Zırhlı Birlikler Komtanlığı’na ait arazi üzerine yapılmasına kesin gözüyle bakılıyor.
Antalya BŞB Stadyum Projesi
20-25 bin kişi kapasiteli olacak.
Proje hazır, yer tesisi ile ilgili görüşmeler devam ediyor. TOKİ’de görüşme yapılan kurumlar arasında.
Stadyumun yanında olimpik yüzme havuzu ve amatör sporlara yönelik tesisler yapılacak.
TOKİ Mersin Stadyum Projesi
25.000 kişi kapasiteli olacak.
22/11/2011 tarihinde ihalesi yapıldı.
Sivas'a 33 bin kişilik stadyum
TOKİ; Sivas"ta 33 bin seyirci kapasiteli stadyum ve spor kompleksi yapacak.
İhale kapsamında, bin seyirci kapasiteli olimpik yüzme havuzu, bin seyirci kapasiteli kapalı spor salonu, 2 adet 500 seyirci kapasiteli sentetik çim yüzeyli futbol sahası, 60 yatak kapasiteli güreş eğitim merkezi, müstakil halter salonu, gençlik merkezi ve 10 daireli lojman da inşa ettirilecek.
Ayrıca TOKİ Gaziantep'te de 33 bin, Hatay ve Malatya'da 25 biner, Batman'da 15 bin seyirci kapasiteli stadyum ve spor kompleksleri yaptıracak.
***
Şimdi gelelim zurnanın zırt dediği yere:
Haber Başlığı: İzmir Büyükşehir Belediyesi Karşıyaka Spor Kulübü Stadyum Projesi
Kaynak : (Yatırımlar Dergisi Sayı : 1050 17 Ekim 2011)
25.000 kişilik stadyum yapımıyla ilgili ihaleye hazırlanılıyor.
İzmir BŞB Başkanlığı’nca gerçekleştirilecek olan ‘Karşıyaka Spor Kulübü 25.000 kişilik stadyum projesi’ ile ilgili yeni gelişmeler kaydedildi.
Yatırımlar Dergisi’nin aldığı bilgiye göre; daha önce Mavişehir’de yapımı planlanan stadyumun Örnekköy’de yapılmasına karar verildi.
Yetkililer Mavişehir’deki arazinin imar planlarına uygun olmaması nedeniyle stadyumun 70 dönümlük Örnekköy’deki alan üzerine yapılacağını bildirdiler.
Finansmanı ,Belediye Özkaynaklarından karşılanacak stadyum UEFA Standartlarında üstü kapalı yapılacak.
Gerekli çalışmaların yapılmasının ardından ihale aşamasına geçilecek.
***
Gönül ister ki 81 ilin tamamında, hatta büyük şehirlerde birden fazla sayıda son teknolojiyle donatılmış, üstü kapanabilen, sahadan ısıtmalı modern stadyumlar ve spor kompleksleri yapılsın.
Ancak ve maalesef gözüküyor ki İzmir o şehirlerden birisi olsa bile bizim payımıza bir şey düşmeyecek.
Sesini yükselten, hakkını arayan, Belediye Başkanı’na adeta posta koyanlar istediğini alırken, biz nerede yanlış yaptık ya da yapıyoruz diye düşünmek gerekir gibi geliyor.
İnanın çok bir şey istemiyoruz.
Sadece Guiness Rekorlar kitabına girmiş bir taraftar kitlesi; takımını hak ettiği tesislerde ve stadyumda görmek istiyor.
Hepsi bu.
Mersin,Hatay,Batman,Afyon hak ediyorsa biz kat ve kat hak ediyoruz.
Ama bu iş ağzımızı açıp bakmakla olmaz, gözümüzü açmamız ve bir şeyler yapmak gerekir.
O da yapılır mı?
İnşallah...
Süleyman YENGİL
- Ayrıntılar
Babam anlatırdı…
Yıllar, yıllar önceymiş.
1-9-1 diye bir taktik varmış.
Kulağıma çok komik geliyordu, nasıl oluyor anlatsana baba diyordum.
Bir kaleci, önünde dokuz tane oyuncu maç başlar başlamaz ceza sahası önüne dizilirdi, gelen her topu ileriye, taça, kornere, stadyumun dışına vururdu.
Olur da ileride bekleyen o bir adama top gelirdi, alır 3-4 kişiyi çalımlarsa gol atardı…
İşe yarıyor muydu bari?
Tabi canım yaramaz mı?
5-0 , 7-0 , 8-0…
Yıllar sonra canlı canlı görmüştüm o taktiği.
San Marino maçında…
Çoğu futbolu ‘hobi’ olarak yapan, pek çoğunun asıl mesleği esnaflık olan futbolcular(!) ceza sahası önünde toparlanmış her topu ileriye vuruyordu.
Sahanın kenarındaki teknik direktörü gördüğümde düşündüklerimi hatırlıyorum.
Ne diyordu acaba takımına, nasıl çalıştırıyor, ne taktik veriyordu?
Ve o futbolcular hocalarına karşı ne düşünüyordu acaba? Belki yenilseler de atak yapmak, futboldan keyif almak ve izleyenlere de keyif vermek istiyorlardı.
Ama kenarda onları dizginleyen, ‘hayır sizin kapasiteniz bu kadar’ diyen birisiyle ne kadar mümkündü?
Ve dün gene gördüm o taktiği.
Maalesef Göztepe’min maçında…
Adını hatırlamadığım ve hiç kimsenin hiçbir zaman da hatırlamayacağı San Marino teknik direktörü geldi gözümün önüne Özcan Kızıltan’a bakarken.
Yaptıklarım, yapacaklarımın teminatıdır diye bir söz vardır.
Dün yaptıkları da, Özcan hocanın vizyonu ve misyonu hakkında umarım biraz olsun bir sinyal vermiştir birilerine.
Daha 55. Dakikada saatine bakmaya başlayan, ileriye doğru hamle yapan beklerine dur çıkma diyen, kendi sahasında 70 dakika boyunca bütün tribünleri stres topuna çeviren ve kahreden son olarak maçı Vedat,Ulaç,Anıl,Fuat,Ramazan,Yüksel,Şamil,Hakan,Bülent Bal’la birlikte tam 9 defansif oyuncuyla bitiren hocamızın teminatının altına imza atanları tebrik ve takdir ediyorum…
Ama unutulmasın ki zihniyeti San Marino olanların kalbimizdeki yeri, San Marino’nun FIFA sıralamasındaki yeri kadardır.
Ve yine unutulmasın ki Göztepe tarihi; korkaklarla değil, 2-0’dan sonra bile 3.golü bulmak için Atletico Madrid kalesine saldıran zihniyetle yazılmıştır.
Çünkü tarihin sayfalarında korkakların yeri yoktur.
Göztepe'nin tarihinde de her zaman böyle olmuştur.
Süleyman YENGİL
- Ayrıntılar
Saplantılı bir müşteriyim.
Marka takıntım var.
Memnun kalmayınca başkaları gibi diğer bir markaya yönelemiyorum.
Göztepe benim için ikamesi olmayan bir şey çünkü.
Bir başkasını yerine koyamıyorum, yerine sevemiyorum...
Ya da aynı anda iki markayı giyemiyorum.
Yani bu marka için bulunmaz bir müşteri profili, bulunmaz bir nimetim.
İnanın benim gibi olan bu markanın yüzlerce hatta binlerce müşterisi(!) var.
Bunu bilenler de beni,bizleri sömürmek için elinden geleni yapıyor.
Her şeyin daha pahalısını alıyorum, daha doğrusu almak zorunda bırakılıyorum.
Maç bileti, forma, lisanslı ürün vb.
Bazıları bana akıl vermeye kalkıyor,bırak gitsin şu markayı müşterisi olma diyor.
Daha büyük markalar var diyor. (tabii onlara göre)
Gel, bizim markamıza katıl diyor.
Ama dedim ya; Saplantılıyım,takıntılıyım.
Hiç kimse ya da hiçbir şey beni marka takıntımdan vazgeçiremez.
Fakat bazen bunalıyorum.
Müşterinin söylediklerine hiç mi kulak asılmaz, hem de her seferinde haklı olduğunu göre göre, bile bile...
Bir markanın stratejisi; 'Müşteri Memnuniyetsizliği' olabilir mi?
Çağrı merkezini arıyorum;
Ulaşamıyorum...
Müşteri hizmetlerine mektup yazıyorum,
Cevap alamıyorum...
Tüketici derneğine şikayetçi olup, dava açmayı düşünüyorum ama bu sektörde o da imkansız.
Zaten vicdanım da elvermez.
Avrupa İnsan Hakları mahkemesine gitmeyi planlıyorum.
Kendimi bir sömürü ülkesi gibi hissediyorum.
Bunca yılın çilesinin karşılığı olarak; iyi bir takım izlemek, söylenenlerden utanıp yüzü kızaracak bir teknik direktör görmek ve kendi takımıma ait bir tesis istiyorum.
Ben, 'müşteri her zaman haklıdır' her istediğimizi yapın demiyorum.
Haklı olduğumuz şeyleri kabul etseniz ne kaybedersiniz diye soruyorum.
Biliyorum, sizin görmek istediğiniz; bunları sorgulamayacak daha çok müşteri...
Bizimse; sadece biraz daha alınteri...
Saygılarımla,
Size göre;
46983 730 000 491 no.lu taraftar card sahibi müşteriniz;
Bana göre;
Amatör taraftar,
Süleyman YENGİL
- Ayrıntılar
2010-2011 sezonu...
Bayram Çetin
Yılmaz Özlem
Orhan Terzi
Murat Kefeli
Rahman Soyudoğru transfer edildi.
Sonra bir açıklama yapılmadan,nedense(!) kadroya bile alınmadılar.
Çalışmıyorlar herhalde dedik, adapte mi olamadılar dedik, sineye çektik.
***
Sezon bitti, durmadık.
Abdülvahit Karacabey
Ahmet Sağlam
Burak Keskin
Emin Yalın
Eray Açıkgöz
Ferhat Çulcuoğlu
İzzet Kaya
Mehmet Yılmaz
Burak Uça
Raşit Sevindir
Serdar Samatyalı
Tayfun Özkan
Uğur Işıkal
Uğurtan Çepni
Alayının taktık koluna sepeti.
Ya bari Tayfun,İzzet,Serdar,Ferhat kalsaydı, neden gönderildi dedik.
Durun,durun daha iyileri gelecek dediler.
Hadi bakalım dedik.
***
Aynı film gene mi başladı sanki?
Ömer Ateş
Korhan Öztürk
Gürhan Gürsoy
...
Hani diyor ya meşhur replikte; 'Çok beğenince devamını çekmişler' diye.
O hesap sanki.
Hesap o hesapta, bir de hesapsız kasapla ilgili bir atasözü var...
***
Ah şu sakatlık olayı yok mu, büktü belimizi büktü...
Omuzdur,dizdir,kasıktır derken şanssızlıklar yakamızı bırakmadı.
Eh, dualar da kabul olmayınca geldik bugünlere.
Omuz,kol,kasık tedavi edilir ama, kafadaki sakatlığın tedavisi yok maalesef.
Ne alçıya alınır ne de ameliyata...
***
Bu para sizin paranız, bizim paramız...
Har vurulup harman savrulmasına bir sözünüz yok mu?
Hangi yatırımınızı bu kadar sahipsiz bıraktınız?
Hangi müdürünüzden savurganlığının hesabını sormadınız?
Bir gelseniz şu maçlarımıza, göreceksiniz ne demek istediğimizi.
30.000 TL'leri alanlar 70. dakikada olay mahallini terk ederken maça girmek için 30 TL'yi zar zor denkleştirenler nasıl yerinden kıpırdayamıyor bir görün...
Ne diyelim, biz cefa çekerken sefasını sürenler utansın!
Süleyman YENGİL
- Ayrıntılar
Four Four Two dergisinin bu ay ki sayısında '10 Bayrak Adam' başlığıyla yapmış olduğu haberde; kariyerlerini tek takımda geçiren futbolcular sıralamasında Gürsel Aksel;Paulo Maldini,Paul Scholes,Tony Adams gibi futbolcuların ardında 9. sırada yer bulmuş.Açıklamada 'Koca Kaptan' lakaplı efsanevi oyuncunun 1955-1972 yılları arasında 17 yıl Göztepe'mizde görev aldığı, 10 yıl kaptanlığımızı yaptığı ve fuar şehirleri kupasındaki başarımızda büyük pay sahibi olduğu dile getirilmiş. Son kısımda ise takım arkadaşlarının transfer görüşmelerini bile kendisinin yaptığı belirtilmiş.
Tekrardan mekanın cennet olsun koca kaptan.
Görüldüğü gibi tarih;tribüne çiçek verenleri değil, senin gibileri yazıyor...
KÖŞE YAZILARI
-
İnstagrama kayıtlı 52 milyonluk örneklem üzerinden bakarak Türkiye’de hangi takımın kaç taraftarı var?
10 May 2020Oğuz Reşat Sipahi http://www.sipahi.tk Hangi takımın daha çok taraftarı var? Bu soru çok iç gıdıklayan bir soru biliyorum. Pazar Pazar maçlar da yok. Nereden aklıma geldi diye sorarsanız Dövletimiz sağolsun. İnstagramda Kumluca-Olimpos alanının yüce Dövletmiz tarafından 1. derece sit alanı konumund... -
Ülkemizde 1098, dünyada 108319 kişiyi covid19 kanlı ve mukuslu kırbacı ile kaybettik...
12 Nisan 2020Oğuz Reşat Sipahi http://www.sipahi.tk *Ülkemizde 1098, dünyada 108.319 kişiyi covid19'un kanlı ve mukuslu kırbacı ile kaybettik... *Ne mutlu bizlere değil ki ülkemiz, covid19 açısından müreffeh ülkeler düzeyini yakalama ve aşma yolunda koşar adımlar ile ilerliyor... Yine de arada iyi şeyler de var... -
Gözyaşları...
21 Nisan 2019Oğuz Reşat Sipahi http://www.sipahi.tk Uzun zamandır yazasım gelmiyordu ligin ilk devresinde yazacak birşey yoktu pek, ya da dünyevi dertlerden yazasım gelmedi... Ligin ikinci devresinde de yazasım gelmedi bu sefer çoğunlukla dünyevi ailevi dertlerden... Dünkü gözyaşlarına kadar... Taraftarımızın,... -
Göztepe TEK Büyüktür.
28 Nisan 2018Özkan Cengiz ozkan@ozkancengiz.net Göztepe TEK Büyüktür. Yıllar önceydi amatördeydik, takıma tribünlerin yoğun tepkisi vardı, hoca ve oyuncular fazlaca tepki alıyorlardı. O günlerin yöneticileri ile bir araya geldik. Şaşkındılar, bize nasıl profesyonel çalıştıklarını anlatıyorlardı. Video analizler...