Tarih: 20 Aralık 2005

İlhan Cavcav, F.Bahçe yönetimini PKK’ya benzetti.

İşte haberin detayları;

Gençlerbirliği Kulübü Başkanı İlhan Cavcav, Fenerbahçe yönetimini terör örgütü PKK’ya benzetirken, Sarı-lacivertli yönetimi cumhuriyet içinde yeni bir cumhuriyet kurma peşinde olan bir örgüt gibi davranmakla suçladı.

Camiayı ayağa kaldıracak sözler!
Gençlerbirliği Kulübü Başkanı İlhan Cavcav, Fenerbahçe camiasını ayağa kaldıracak açıklamalarda bulundu. Fenerbahçe’nin Kulüpler Birliği’nden ayrılmasını eleştiren Başkan İlhan Cavcav, “Türkiye’de 18 kulüp var. Fenerbahçe de büyük bir camia. Üzülerek ifade ediyorum, Fenerbahçe yönetimini Türkiye’de Türkiye Cumhuriyeti varken PKK gibi, başka kuruluşlar gibi Türkiye’de hükümet kurmak isteyen, cumhuriyet içerisinde cumhuriyet kurmak isteyen bir örgüte benzetiyorum.
Türkiye’de 18 kulübümüz var. Fenerbahçe eğer böyle bir Cumhuriyet kurmak arzusu içerisindeyse; Kulüpler Birliği’nden ayrıldığını nasıl açıkladıysa, Türkiye liglerinden de çekildiğini ilan etsin” diye konuştu.
Kartal, Pendik’le oynasınlar
Fenerbahçe Kulübü’ne İstanbul’daki Kartalspor, Pendikspor, Beylerbeyi, Beykozspor gibi takımlarla bir lig kurmasını öneren Cavcav, “Fenerbahçe’nin de içinde olduğu bu takımlar kendi aralarında oynayabilir. O zaman herkes rahat eder. Fenerbahçe de rahat eder, diğer kulüplerimiz de rahat eder.

Bunlar gazetelerde yer alan manşetler. Benim yorumum, kafamdan uydurduğum şeyler değil. Internet üzerinden tarih ve isim aratarak bu bilgilere gazete sayfalarından ulaşabilirsiniz.

Peki şimdi günümüze gelelim;

Tarih:10 TEMMUZ 2011

GENÇLERBİRLİĞİ Spor Kulübü Başkanı İlhan Cavcav, futbolda şike iddialarıyla ilgili olarak, "Fenerbahçe gibi Türk futbolunun lideri olan bir kulübün maç satın alma cihetine gideceğini sanmıyorum. Ben kendimi Aziz başkanın yerine koyuyorum ve böyle bir şey yapacaklarına ihtimal vermiyorum" dedi.

Fenerbahçe gibi güçlü kadrosu olan bir kulübün maç satın alması gibi bir olaya bir başkan olarak, aynı zamanda Aziz başkanın yerine kendimi koyuyorum ve böyle bir şey yapmalarına ihtimal vermiyorum. O bakımdan Allah yardımcıları olsun. Futbol Federasyonuna çok önemli görevler düşüyor. Ancak mahkemelerin neticesi belli olmadan herhangi bir kararı tatbik sahasına koymak, bana göre Türk futbolumuz ve diğer kulüplerimiz adına handikap olur. Kulüplerimize zarar vermeden münferit olarak değerlendirmek lazım".

Gençlerbirliği Kulübü Başkanı İlhan Cavcav, Fenerbahçe’nin küme düşürülmesine ihtimal vermediğini kaydederek, "Kulüpler Birliği toplantımızı yarın (Pazartesi) yapacağız ve orada da görüşeceğiz bu konuları. Fenerbahçe’nin küme düşürülmesi ihtimalini düşünmek dahi istemiyorum. Yoksa tüm Türkiye’deki kulüplerimizin akibeti meçhul olur, o bakımdan Fenerbahçe’ye böyle bir şey uygulayacaklarına ihtimal vermiyorum" diye konuştu.

Aradaki beş senelik süreci dikkate almazsak, konuşan aynı başkan, aleyhine ve lehine konuştuğu kulüp aynı kulüp.

İlhan Cavcav bu açıklamaları kulüpler birliği adına yapıyor. Yani bu basın bildirisinin altında diğer Anadolu kulüplerinin de imzası var.

Bir yanda deniliyor ki;

Gitsin Kartal,Pendik,Beykozla oynasın diğer yanda küme düşürülmesini ihtimal olarak bile görmek istemiyorum.Türk futbolumuz ve diğer kulüplerimiz adına büyük handikap olur.

Eee noldu?

Söyleyelim;

Arada 6 senelik bir dönem var.15 Ocak 2010 yılında yayıncı kuruluş, Süper Lig maçlarının yayın hakkını 321 milyon dolar bedelle 2014 yılına kadar satın aldı.Bu da vergilerle birlikte 500 milyon dolar civarında bir para yapıyor.Yayıncı kuruluşun yatırmış olduğu ilk taksit olan 90 milyon dolarlık ödeme ile birlikte kulüpler 7-12 milyon dolar arasında ödeme aldı.

Geçen sezon yayıncı kuruluş 18 kulübe 525 milyon 972 bin TL ödeme yaptı.

2010-2011 sezonunda kim kaç para aldı?
Takım...............Milyon TL
F.Bahçe...............65.360.000    
Trabzon...............50.900.000    
Bursaspor...............37.475.000    
G.Antep...............32.576.000    
Beşiktaş...............42.300.000    
Kayseri...............26.000.000    
Eskişehir...............23.800.000    
G.Saray...............40.800.000    
Karabük...............22.600.000    
Manisa...............21.800.000    
Antalya...............22.600.000    
İst. B.Ş................21.850.000    
A.Gücü...............22.215.000    
G.Birliği...............21.828.000    
Sivasspor...............20.668.000    
Bucaspor...............18.000.000    
Konyaspor...............18.000.000    
Kasımpaşa...............17.200.000    
Toplam...............525.972.000

Gelelim sözün özüne;

Havuzdan alacakları pay Fenerbahçe'nin küme düşmesine endeksli olarak azalacak olan kulüpler ve başkanları bir anda Fenerbahçe'ci oldu.

Fenerbahçe'nin küme düşmesi Türk futbolunun marka değerini düşürürmüş, Anadolu kulüpleri ne yaparmış?

Bank Asya 1.ligin marka değeri yükselir olur biter ya da Bank Asya'da mücadele eden Anadolu kulüpleri ihya olur. Bu kadar basit. Türk futbolu sadece Süper Lig'den mi ibaret???

Şimdi gelelim problemimize;

Kulüplere yayın geliri sağlamak amacıyla doldurulan bir havuz 2 şikeyle 4 günde boşalıyorsa, 4 teşvikle kaç günde doldurulur?

a-) 4

b-) 2

c-) 4-4-2

d-) Fenerbahçe'ye bağlıdır

e-) İlhan Cavcav'a bağlıdır

Bu havuz problemi sorusunun birinci kısmıydı.

Şimdi gelelim daha eğlenceli bir soruya;

Bir futbolcu, kendi şehrinden bir takımın küme düştüğü maçta havuza girip deliler gibi oynuyor, kutlama yapıyorsa ve o gün yenilen hurmalar bugün geri dönüp kendini tırmalıyorsa,bu futbolcuyu kim kurtarır?

a-) (B)eşiktaş (J)okey (K)ulübü

b-) İstanbul Büyükşehir Belediyesi Havuzlar ve Parklar Müdürlüğü

c-) Derya Büyükuncu

d-) İskender Alın

e-) Hiçbiri

 

 

Süleyman YENGİL

 

 

Çok eleştiriyor, yazıyor, çiziyor, uyarıyoruz.

Peki ama neden?

Sayın Oğuz Reşat Sipahi’nin çok sevdiğim bir sözü vardır:

‘Sosyal ortamda bir iş yapıyorsanız, eleştiriye ve eleştirilmeye hazırlıklı olacaksınız.’

Elbette ki burada kimse takımının kötülüğü için konuşmuyor.

Nacizane kalem oynatan bizlerin kelamları, helalleri ve haramları;

ortak payda Göztepe’nin kurtuluş reçetesine bir ilaç daha ekleyebilmek adınadır.

Yaş itibarı ile bugün 55-60 civarında olanlar Göztepe ile ilgili hemen hemen her şeyi yaşayan kitledir şüphesiz.

Sosyete olmakla itham ettiğimiz kişilerin,

yakın geçmişimizde 5-10 kuruşlarla Göztepe peşinde koşmasının o günlerde yaşananların yanında tuz biber olduğu da aşikardır.

Ben o insanların Kapalının solunda oturmalarını, yıllarca Göztepe’nin peşinden koştuk, biraz da oturup izleyelim artık gibi algılıyorum.

Ne şanslılar ki;

Avrupa kupası zaferleri, Türkiye kupaları, sözde üç büyüklere kafa tutulması gibi sayısız başarının yanında,

küme düşme, amatöre gerilemeden tutun da bugünkü sürece kadar hemen hemen her şeyi gördüler, yaşadılar.

Göztepe’ye tarihle birlikte tanıklık ettiler.

Şans mıdır, şanssızlık mıdır tabii ki tartışılır.

O günlerden bugünleri görmek…

Tabii ki jenerasyon olarak benim kuşağımdan çok daha şanslı oldukları bir gerçek.

99 yılında Antalya’daki finalde tekrar 1.lige çıkmamız, Atatürk Stadyumundaki Galatasaray zaferi,

ve son olarak yine Atatürk Stadyumundaki dev koro eşliğindeki Çankırı maçı…

Bunlar da bizlerin tattığı zaferler.

Elma şekeri yanında keçi boynuzu gibi kalıyor. Bir gram tat almak uğruna durmadan kemirmek...

İşte olayın temeli de burada yatıyor aslında.

Bir türlü kabullenemediğim ancak çok da sevdiğim bir pankartımız vardı;

‘Yaş ortalamamız 18, ne Avrupa zaferleri ne birinci lig göremedik, önemli değil biz efsane Göztepe’yi atalarımızdan dinledik’

Artık duyan değil, görmek istiyoruz. Dinleyen değil, anlatan olmak istiyoruz.

Kendi çocuklarımıza anlatabileceğimiz bir şeyler olsun istiyoruz.

Babalarımızın bize anlattığı Atletico Madrid zaferlerini, torunlarına da anlatmalarını istemiyoruz.

Daha güzel zaferleri biz kendi çocuklarımıza anlatmak istiyoruz.

Ve bunun için sürekli olarak sizi sorguluyor, takip ediyor, eleştiriyoruz.

Ve eleştirmeye de devam edeceğiz.

Haklı olduğunuzda, doğru yaptığınızda nasıl ki avuçlarımızı patlatarak alkışlıyorsak,

haksız olduğunuzda ya da yanlış yaptığınızda da kulağınızın zarını patlatırcasına bağıracağız.

İnsan hayatta iki şeyin tercihini kendisi yapamazmış.

Birincisi sahip olduğu aile, ikincisi de doğduğu ülke.

Bizlere ise ‘Göztepe’ ismi, cismi, varlığı sanki ailemizle, ülkemizle birlikte doğduğumuz anda verilmiş.

O sanki bir tercih değil, doğduğumuzda bizimleymiş.

O yüzden kimse eleştirimize, bağırmamıza, öfkelenmemize alınmasın, darılmasın.

Ağzımızdan, ağır sözler çıkarsa da kusura bakmasın.

Size, bize yani Göztepe’mize yarayacak ne söylesek kardır.

Ve bu yolda Sürç-ü Lisan yoktur, Lisan-ı Göztepe vardır.

 

Süleyman YENGİL

 

K.D.Ç. Karabükspor'dan Yasin Avcı ve Mersin İdman Yurdu'ndan Fuat Onur ile üçer yıllık sözleşme imzaladık.

 

Futbol direktörümüz Ali Gültiken kulüp binasında düzenlediği basın toplantısında yeni transferlerimizi basın mensuplarına tanıttı.

Transfer döneminde önemli bir aşamayı geride bıraktıklarını belirten Gültiken,'Sezon başından beri düşündüğümüz bir çok oyuncunun transferini gerçekleştirmiş durumdayız.Süper lig hedefimizi doğrultusunda kadromuza önemli isimleri dahil ettik.Bundan sonra yapacağımız transfer santrafor olacak.Bunun için yurt içi ve yurt dışında çalışmalarımız sürüyor.İki transfer daha yapıp, transferi noktalayacağız' şeklinde konuştu.

Geçen yıl Mersin İdman Yurdu'nda şampiyonluk yaşayan Fuat Onur;

'Göztepe ismi beni çok heyecanlandırdı, Göztepe'ye geldiğim için çok mutluyum.Bu kulübün başarısı için elimden geleni yapacağım' diyerek duygularını ifade etti.

Fuat Onur'un ardından konuşan, geçtiğimiz yıllarda Bank Asya 1.ligde gol kralı olmuş, Türk futbolunun istikrarlı ismi, Karabükspor'da şampiyonluk yaşamış Yasin Avcı ise; 'Göztepe formasını giymek için sabırsızlanıyorum,bu camiayı çok yakından tanıyorum.Taraftar kitlesi ve camiasıyla çok büyük bir kulüp.Göztepe'yi süper lige çıkarmak için elinden gelen tüm mücadeleyi göstereceğim' dedi.

 

Yeni transferimiz Yasin Avcı ve Fuat Onur’u yakından tanıyalım;

Fuat Onur

20 Ocak 1987 doğumlu genç oyuncu, futbola 1998 yılında Mezitlispor’da başladı.

2006 yılında Mersin İdman Yurdu’na transfer olan oyuncu 5 sezon burada forma giydikten sonra Göztepe’mize transfer oldu.

TFF 2.ligde 62 maçta forma giyip 1 gol atan oyuncu, Bank Asya 1.ligde ise 38 maçta forma giydi ve 1 gol kaydetti.

Futbola başladığından beri, ilk defa Mersin dışında bir takımda forma giyecek olan oyuncunun Göztepe’mizin yükselen değerlerinden birisi olacağına inancımız tam…

 

Yasin Avcı

10 Nisan 1983 doğumlu…

1999 yılında futbola Tirespor’da başladı.

2000-2002 yılları arasında Altay’da amatör lisansla oynayan oyuncu 2003’te Göztepe’de profosyonelliğe geçiş lisansı aldıktan sonra 2004-2009 yılları arasında Altay’da,2009-2011’de de Karabükspor’da forma giydi.

Bank Asya 187 maç 42 gol ve süper lig 20 maç 1 gol, oyuncunun kayda değer istatistikleri…

Sağ açık, forvet arkası ve forvet mevkiilerinde oynayabiliyor olması diğer artıları.

Özellikle Bülent Bal ve Ömer Ateş’le birlikte forma giyip, Karabükspor’da gol kralı olduğu 2009-2010 yılı oyuncunun kariyerinde zirve yaptığı sezon oldu.

Bu üçlü şimdi Göztepe’mizde tekrar bir arada…

 

Dileğimiz aynı başarıları ve daha da fazlasını Göztepe formasıyla bizlere yaşatmaları...

 

Süleyman YENGİL

 

 

Ortalık çalkalanıyor. Herkes bir şeyler hakkında yorum yapıyor, birileriyle birilerini bağdaştırıyor.

Futbolcu,kulüp müdürü,menajer,hakem, başkan, teknik direktör, futbol direktörü, asbaşkan, muhasebe müdürü vs.

Çok şey yazılabilir ancak biraz daha beklemek lazım.

Neler oluyor, bundan sonra neler olabilir diye düşünürken, aklıma bu zamana kadar dünya futbolunda neler oldu ve ne yaptırımlar uygulandı sorusu geldi.

İsme, cisme, kulübün büyüklüğüne vs bakılmış mıydı acaba?

İşte yakın tarihimizdeki şike olaylarından bazıları ve uygulanan cezalar...

 

* 1926-1927 sezonunda Torino, Juventus'u 2-1 yenerek, ilk kez Serie A'ya çıkmayı başardı ancak İtalya Futbol Federasyonu, Torino'nun rakip takım oyuncusu Luigi Allemandi'ye 50 bin liret verdiğini tespit etti. Torino'nun şampiyonluğunu iptal edilirken, Allemandi futboldan ömür boyu ihraç edildi.


* 1979-1980 sezonunda Milan Kulübü Başkanı Felice Colombo; Laziolu, Avvelinolu, Perugialı ve Lecceli futbolculara şike primi vermek, yasadışı bahis oynamaktan tutuklandı. Ceza alan oyuncular arasında İtalya Milli Takımı'nın eski kalecisi Enrico Albertosi ile cezasını çektikten sonra 1982 Dünya Kupası'nda gol kralı olan Paolo Rossi de vardı. Milan ve Lazio, şike nedeniyle küme düşürüldü.


* 1993'te Marsilya, Fransa Birinci ligi'ni şampiyon tamamladı ancak 1-0 kazandıkları Valenciennes maçında rakip futbolculara para verildiği ortaya çıkınca şampiyonluk ellerinden alındı. Küme düşürülen ve birçok futbolcusu ceza alan Marsilya'nın kazandığı Şampiyonlar Ligi'nde de şike yaptığı kanıtlanamadı ama Avrupa kupalarından 1 yıl ihraç edildi.


* 2004'te Üçüncü lig temsilcisi Paderborn ile Bundesliga ekibi Hamburg arasında oynanan Federasyon Kupası 1. Tur maçını, misafir takım sürpriz bir şekilde 4-2 kaybetti. Mücadeleden 5 ay sonra dört hakem, Almanya Futbol Federasyonu'na ihbar başvurusu yaptı. Hamburg'u 10 kişi bırakan ve Paderborn lehine 2 penaltı düdüğü çalan orta hakem Robert Hoyzer’in, Paderborn'un galibiyeti üzerine yüksek meblağlar yatırdığı ve karşılaşmanın sonucunu bahis kuponuyla doğru orantılı bir şekilde manüpile ettiği ortaya çıktı.Şike yaptığını itiraf eden hakem hapse atıldı.


* Genoa, 2004'te Serie A'ya yükselmeye hak kazandı ama Venezia Kulübü'ne final maçında 250 bin euro ödendiği tespit edilince Serie C'ye düşürüldü.


* 2005'te Brezilya'da FIFA kokartlı hakem Edilson Pereira de Carvalho, yönettiği 11 maçta şike yaptığını itiraf edince tutuklandı. Maçların skorunu istenilen sonuca getirmek için para aldığını açıklayan Carvalho, "Kolay para kazanma fikri bir anda içime işledi" dedi. Carvalho'nun sözkonusu sezon Brezilya Şampiyonası'nda yönettiği 11 maç iptal edildi.

* 2006-2007 sezonunda ortaya çıkan şike skandalı Juventus, Milan, Lazio, Fiorentina ve Reggina'yı vurdu. Juventus sezona Serie B'de, diğer ekipler ise Serie A'da ceza puanlarıyla başladılar. Juve, 2006-2007 sezonu Şampiyonlar Ligi’nden çıkarıldı ve 3 iç saha maçını seyircisiz oynama cezasına çarptırıldı. Juventus`un eski menajeri Luciano Moggi 5 sene futboldan men edilirken, Milan`ın başkanı Adriano Galliani 1 yıl, Lazio başkanı Claudio Lotito 3 yıl ceza aldılar.


* Portekiz'de 2003-2004 sezonunda yapılan ancak bir yıl sezon ortaya çıkarılan 'Altın Düdükler' skandalı nedeniyle birçok kulüp ve yöneticinin canı yandı. 2008'de şike yaptığı gerekçesiyle Boavista küme düşürüldü ve kulübe 180 bin euro para cezası kesildi. Hakemlere 2 maçta rüşvet verdiği belirlenen Porto Başkanı Jorge Nuno Pinto da Costa, 2 yıl men ve 10 bin euro cezaya çarptırıldı. Sezonu şampiyon tamamlamayı garantileyen Porto'nun 6 puanı silinirken, kulüp 150 bin euro para cezası aldı. Eski başkan Joao Loureiro, 4 yıl men cezasına çarptırıldı. Union de Lleria'nın rüşvete yeltenmekten 3 puanı silindi, kulüp başkanı Joao Bartolomeu'ya 1 yıl men ve 40 bin euro para cezası verildi.


* Şubat 2009'da Polonya Futbol Federasyonu, 2004-2005 sezonunda 5 maçta şike yaptığı tespit edilen 1. Lig takımlarından Bialystok'u küme düşürdü. Polonya'da 2003-204 sezonunda da 4 takım, şike yaptıkları gerekçesiyle 1. ligden ihraç edildi.

 

Farkı tarihler, farklı isimler, farklı ülkeler...

Ve uygulanan cezalar

Takdir sizlerin...

 

Süleyman YENGİL

 

29/06/2011 tarihi itibarı ile Türk futboluna temizlenmez bir leke sürüldü. Olayın kronolojik sıralamasını sizlerin de takdirlerine bırakarak yazıyorum.

Özellikle koyu renk ile yazılan yerlere dikkat edin, sonunda birleştirelim bakalım ne çıkacak…

Tarih: 19/05/2010

Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım, Melih Gökçek'in, Ankaragücü Kulübü Başkanı olan oğlu Ahmet Gökçek'e rahatlık vermediğini savunarak şunları söylüyor;

''Sayın Melih Gökçek artık karar vermeli. Ya siyasete devam etmeli ya da spor adamı olmalı. İkisini birden yürütmeye kalkarsa inanarak söylüyorum, önümüzdeki dönem Türkiye'de spor çok kötü yerlere gidecektir. Bu konuda karar aşamasına geldiğini bilmelidir. Çünkü kendi oğlunu başkan yaptığı bir yerde, ona rahatlık vermeli, o başkan, başkanlık yapabilmeli.Hiçbir sıfatı olmadan işine geldiği zaman Ankaragücü veya Ankaraspor'u koruyan, işine gelmediği zaman benim ilgim yok, idareciler bilir safsatasını ortadan kaldırmalıdır artık.''

Bu sözlere Melih Gökçek’in yanıtı gecikmiyor;

Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım'ın, bu sabah düzenlediği basın toplantısında, kendisiyle ilgili eleştirilere yanıt veren Gökçek, Ankaragücü Yönetim kurulu Üyesi ve Basın Koordinatörü Avni Kavlak aracılığı ile  yaptığı açıklamada, ''Göreceksiniz Aziz Yıldırım 3-5 gün sonra 'Melih Gökçek'e yanlış yapmışım' diyerek özür dileyecek'' diye konuşuyor.

Tarih: 15/09/2010

Ankaraspor liglerden düşürülüyor.

Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu Ankaraspor'un, Süper Lig'den Bank Asya 1. Lig'e düşürülmesine karar veriyor.

Kuruldan yapılan açıklamaya göre, Ankaraspor ile aynı ligde mücadele ettiği Ankaragücü Kulübü ile arasındaki ilişkinin, sportif rekabeti engelleyici, müsabakaların ve ligin dürüstlüğünü, kamuoyunun ligin dürüstlüğüne ilişkin algısını zedeleyecek nitelikte olması nedeniyle, TFF Statüsü’nün 18. ve 76. maddeleri ile Kulüp Tescil Talimatı’nın 17. maddesine aykırılıktan dolayı talimatlara aykırılık nedeniyle Futbol Disiplin Talimatı’nın (FDT) 45/1. maddesi uyarınca, konuyla ilgili uluslararası kural ve kabullerde belirlenmiş olan ölçütler de dikkate alınarak takdiren bir alt lige düşürülmesine karar veriliyor.

Tarih : 08/01/2011

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'in oğlu olan Ankaragücü Başkanı Ahmet GökçekAnkaraspor'un düşürüldüğü dönemde Kulüpler Birliği Başkanı sıfatıyla sessiz kalan Aziz Yıldırım'ın olaya çanak tuttuğunu söyledi. Olayın Ankara ile sınırlı olmadığını ileri süren oğul Gökçek "Bunun altında yüzde 100 İstanbul var. Hem Federasyon'un içinde hem de başka yerlerde. Düşürülme olayıyla ilgili kimse açıklama yapmadı. Kulüpler Birliği, Anadolu kulüplerinin hakkını savunacak. Ama Başkan Aziz Yıldırım tek bir kez konuşmadı" dedi.

Tarih : 30/05/2011

Skandal!... Ahmet Gökçek mesajlar açıkladı ortalık karıştı... Yeni bir şike olayı mı? Başlıklı bir haber ortalığı kasıp kavurdu…

Detaylar şöyle;

Gökçek, Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım'ın Ankaragücü'nü suçlayan açıklamalarına "Saçma sapan açıklamalarını dinledik. Aziz Yıldırım bundan sonra Ankaragücü'nün ismini ağzına alırken lütfen dikkatli konuşsun.Ve şöyle devam ediyor;

"15 Mayıs Pazar günü oynanan Fenerbahçe maçının 3 gün öncesinde Emre Belözoğlu'nun menajeri olan Ahmet Bulut'un ortağı Ekrem Okumuş, bizim futbolcumuz Kağan Söylemezgil'e Blackbarry'den BBM ile mesaj çekiyor. Kağan'ın da menajeri olan Ahmet Bulut ve ortağı mesajında şu ifadeleri kullanıyor:

Emre abin ben,aldırıyorum seni buraya, sakın zorlama ona göre.

Ahmet Gökçek;

Türkiyedeki futboldaki derin yapılanmanın, tıpkı İtalya'daki gibi çözülmesi gerekir.
Bana imzalı bir mektup geldi. Burada telefon konuşmaları var. Bunların hepsini mahkemeye vereceğim. Zaten telefon kayıtları da çıkacak.Bunun sonuna kadar gidilmesi lazım. Eğer burada sonuna kadar gidilmezse futboldaki kirlilik bitmez.
Keşke F.Bahçe böyle şampiyon olmasaydı. Hangi takım olursa olsun. Sadece F.bahçe değil, şampiyonluklar hakedildiği şekilde olmalı.. Bütün takımlarımız ve taraftarları da değerlidir ancak, TÜRKİYE'de DERİN futbol oldukça şampiyonluklar şaibeli olacaktır. 

Tarih: 29/06/2011

Federasyon başkanlık seçimleri yapılıyor.

Türkiye Futbol Federasyonu Seçimli Olağan Genel Kurulu'nda, daha önce üyeliği askıya alınan Ankaraspor'un, yapılan oylama sonrasında üyeliğinin devamına ve gelecek sezon Bank Asya 1. Lig'de mücadele etmesine oy çokluğuyla karar veriliyor. Karardan önce Genel Kurul'da yaşanan sert tartışmaların ardından Fenerbahçe Kulübü Başkanı ve Kulüpler Birliği Başkanı Aziz Yıldırım araya girerek "Beyaz sayfa" açalım dedi. Ancak bu girişim öncesinde otelde, genel kurul devam ederken otelin alt katında bir depoya giden Aziz Yıldırım, Mehmet Ali Aydınlar ve Melih Gökçek bir süre burada görüşme yaptılar. 3 isim salona döndüklerinde Yıldırım'ın Gökçek'e dönerek "İçeride verdiğin sözü tutun" dediği duyuldu. İçeride verdiğin sözü tutşeklindeki ısrardan sonra kürsüye çıkan Aziz Yıldırım, "Beyaz sayfa açalım" diye Gökçek'i de kürsüye davet etti. Aziz Yıldırım, "Bu konuda artık rahatsızlık duyuyoruz. Sayın Gökçek'ten rica ettik. Uzlaşma olsun artık beyaz sayfa açalım" dedi. Aziz Yıldırım ile kürsüde el sıkıştı. Uzun zamandır kavgalı olan ikili bu sayede aradaki buzları da eritmiş oldu.

Şimdi sadece koyu renkle yazılı yerleri okuyun…

Hikaye içersinde hikaye saklı değil mi?

Geleyim kendi yorumuma;

TeFeFe, Ankaraspor’a özür adı altında ve açılan davaları geri çekmesi için 12.000.000 TL ödeyecek.

Herkesin ve benim de flaş transfer olarak kabul ettiğimiz Yasin Avcı’nın bonservisi 100.000 TL…

Korhan’ı almak için 125.000 TL’lik rakamı aşağıya çekmeye çalışıyoruz.

Başka bir örnek. Zamanın Bank Asya’da bir oyuncuya bu kadar para verilir mi denilen Emenike’yi, Karabükspor 300.000€’ya transfer etmişti.

Şimdi bu rakamları yanyana koyun ve bir de 12.000.000 TL’yi bir kenara koyun.

Alın size futbolun adaleti, alın size haklı rekabet…

Hoşgeldin yeni Federasyon Başkanımız!!!

Bununla da bitmiyor;

Bank Asya 1.Lig 19 takımla start alacak. Yani takımlar, maç başı olarak anlaştığı oyuncularına 2 maç fazladan para ödeyecek. Takımlar 1 maç fazladan deplasmana gidecek. Bir takımın fazladan canı yanacak, çünkü dört takım düşecek.

Demek ki bunların tamamının götürüsü Ankaraspor gibi Türk futbolunun güzide(!), binlerce taraftarı olan (!) milli takıma sayısız oyuncu kazandırmış (!), bir takımı lige kazandırmasının getirisinin yanında devede kulak…

Eee öyleyse sen de hoş geldin; AnkaraHacetSaşGücü A.Ş.

 

Süleyman YENGİL

 

KÖŞE YAZILARI

  • İnstagrama kayıtlı 52 milyonluk örneklem üzerinden bakarak Türkiye’de hangi takımın kaç taraftarı var? İnstagrama kayıtlı 52 milyonluk örneklem üzerinden bakarak Türkiye’de hangi takımın kaç taraftarı var?
    Written by Oguz Resat Sipahi 10 May 2020
    Oğuz Reşat Sipahi http://www.sipahi.tk Hangi takımın daha çok taraftarı var? Bu soru çok iç gıdıklayan bir soru biliyorum. Pazar Pazar maçlar da yok. Nereden aklıma geldi diye sorarsanız Dövletimiz sağolsun. İnstagramda Kumluca-Olimpos alanının yüce Dövletmiz tarafından 1. derece sit alanı konumund...
  • Ülkemizde 1098, dünyada 108319 kişiyi covid19 kanlı ve mukuslu kırbacı ile kaybettik... Ülkemizde 1098, dünyada 108319 kişiyi covid19 kanlı ve mukuslu kırbacı ile kaybettik...
    Written by Oguz Resat Sipahi 12 Nisan 2020
    Oğuz Reşat Sipahi http://www.sipahi.tk *Ülkemizde 1098, dünyada 108.319 kişiyi covid19'un kanlı ve mukuslu kırbacı ile kaybettik... *Ne mutlu bizlere değil ki ülkemiz, covid19 açısından müreffeh ülkeler düzeyini yakalama ve aşma yolunda koşar adımlar ile ilerliyor... Yine de arada iyi şeyler de var...
  • Gözyaşları... Gözyaşları...
    Written by Oguz Resat Sipahi 21 Nisan 2019
    Oğuz Reşat Sipahi http://www.sipahi.tk Uzun zamandır yazasım gelmiyordu ligin ilk devresinde yazacak birşey yoktu pek, ya da dünyevi dertlerden yazasım gelmedi... Ligin ikinci devresinde de yazasım gelmedi bu sefer çoğunlukla dünyevi ailevi dertlerden... Dünkü gözyaşlarına kadar... Taraftarımızın,...
  • Göztepe TEK Büyüktür. Göztepe TEK Büyüktür.
    Written by Özkan Cengiz 28 Nisan 2018
    Özkan Cengiz ozkan@ozkancengiz.net Göztepe TEK Büyüktür. Yıllar önceydi amatördeydik, takıma tribünlerin yoğun tepkisi vardı, hoca ve oyuncular fazlaca tepki alıyorlardı. O günlerin yöneticileri ile bir araya geldik. Şaşkındılar, bize nasıl profesyonel çalıştıklarını anlatıyorlardı. Video analizler...
Diğer yazılar:

Diğer başlıklar

Twitter