Tarihimizden

Ayrıntılar

30 Kasım 1999 tarihinde yayınlandı.

İşte bu seneki meşhur kadromuz kırmızılar bugün İzmirspor maçında oynayanlar tüm veriler www.tff.org.tr den alınmıştır. Önce bir kadroya göz gezdirin sonra nedenlere gelelim.

İsim	Yaş	Geldiği Takım	Oynadığı Maç
			3.Lig	2.Lig	Süper Lig	Toplam
Oktay Kuday	29	Tokat	30	116	23	169
Hakan Akpınar	26	Gebze	73	92	0	165
Emir Barlas	26	Alibeyköy	115	31	0	146
Orhan Küçükertuğrul	29	Denizli Bld.	106	36	0	142
Hakan Üstün	25	Karabük	121	21	0	142
Eriş Özkan	27	Afyon	37	73	0	110
Evren Özsu	28	Torbalı	105	1	0	106
Cüneyt Aytürk	23	Isparta	87	0	0	87
Yiğit Akın	22	Aliağa	82	0	0	82
Hakan Bulut	26	Aliağa	72	9	0	81
Mert Somay	22	Kartal	64	9	0	73
Hakan Karakayalı	26	Orhangazi	37	36	0	73
Ferhat çulcuoğlu	21	Turgutlu	6	65	0	71
Bulut Dönmez	22	Göztepe	38	0	0	38
Erdinç Kurt	26	Göztepe	37	1	0	38
Ender Akaoğlu	21	Aliağa	34	0	0	34
Recep Gayık	20	Göztepe	33	0	0	33
Berkay Onarıcı	21	Eskişehir	20	9	0	29
Mehmet Alkan	20	Göztepe	22	0	0	22
Semih Aral	20	Göztepe	17	4	0	21
Erman Sarı	22	Bolu	19	0	0	19
Melih Ersoy	19	Göztepe	12	0	0	12
Salih Seçkin Ayaz	19	Göztepe	8	0	0	8
Murat Cömert	21	Göztepe	8	0	0	8
Özdoğan Demircioğlu	21	Aliağa	0	4	0	4
Ahmet Aydın	23	Yurtdışı	0	0	0	0
Toplam			1183	507	23	1713

1) Profesyonel liglerde oynanan 1713 maç

2) Zamanında ve gününde maaş

3) 5 Yıldızlı otelde kamp

4) En kaliteli ekipman

5) Dünyada saygı duyulan taraftar

6) 3 ligde hedefim süper ligde ilk 5in içi diyen bir takım

7) Türkiye'nin en yaşam standartı yüksek kenti İzmir'de yaşam

vs vs

PEKİYİ !

NEDEN OYNAMIYORSUNUZ KARDEŞİM ?

NEYİ BEKLİYORSUNUZ ?

DERDİNİZ NE ?

özümüze dönelim sonuçta bu Tribünde bu hafta amacıyla başlanmış bir yazı;

Tribün her zamanki gibi süper,

tepki maçın sonunda alkış ve tribünlere gözgöz,

Takıma gelince söylemeye değer bir şey yok.

İzmirspora gelince İzmir takımlarıyla ne zaman oynasak aynısı aşırı motive aşırı hırs

sonuç 1 puan

Söylemeden geçemeyeceğim son nokta % 100 bir penaltımız verilmedi.

 

Ayrıntılar

30 Kasım -0001 tarihinde yayınlandı.

Bu hafta yazacak o kadar çok sey var ki aklımda hangi birinden başlasam bilemiyorum. Çok fazla uzatmadan kısa kısa hepsinden bahseyim istiyorum umarım konuyu çok dağıtmam.İlk olarak ilgi gösterip e-posta atanlara çok teşekkür ederim gerçekten e-postalarınız beni çok mutlu etti hepinizin e-postalarınızda ilettiğiniz temennilere bende katılıyorum. En kısa zamanda da bana gelen e-postaları derleyip hem listeye atacağım hem de bu köşe de yer vermeye çalışacağım lütfen e-postalarınıza devam edin ve listeye üye değilseniz lutfen listeye uye olun daha önce yahoo nun sisteminden kaynaklanan problemler yaşıyorduk bu nedenle üye olma prosedürünü değiştirdik bu nedenle daha önce uye olmaya çalışıp olamayanlar lutfen bugün tekrar denesinler. Bir teknik detay daha uyelerimizden mail adresleri hotmail olanlar gecen hafta bouncing konumuna geçtiler artık yahoo ile hotmail arasındaki bir anlaşmazlık mıdır yoksa başka bir şeymidir bilmiyoruz ama bu şekilde olup mail alamayanlar bu problemlerini yahoogroups tan halledebilirler veya halledemiyorlarsa bize mail atsınlar biz yardımcı olmaya çalışacağız. İkinci olarak geçen haftaki yazıma dönmek istiyorum yazı sitemizde yayınlandıktan sonra yazıda da adı geçen Sn. Hatice hanım beni aradı ve kendisinin bir kulüp çalışanı olmadığını Göztepe A.Ş.’nin resmi yöneticisi olduğunu ve Sn.İskender Tuğsuzun Gürsel Aksel tesisleri ile ilgili belediye ile görüşmesi olduğu için yönetim kurulunu temsilen kendisinin tribunde yer aldığını ayrıca maçtan iki gün evvel basketbolcularımıza para dağıtıldığını Başkanımızın basketbol şubesine çok değer verdiğini ve bizlerin kendisini haksız eleştirdiğini söyledi. Ben de ilk önce kendisine ilgisinden dolayı teşekkür ettim ve benim yazdıklarımı bu şekilde bildiğimi eğer kendisinin söyledikleri doğru ise de eleştirimi geri almaya ve hatta özür dilemeye hazır olduğumu ancak bunları bana ispat etmesi gerektiğini bu nedenle kendisinin yönetici olduğuna dair Ticaret Sicil Gazetesi ile basketbolculara para ödenmesine ilişkin makbuzları tarafıma fakslamasını rica ettim. Kendisi de bunu memnuniyetle yapacağını ancak devre arası nedeniyle işlerinin çok yoğun olduğunu bu nedenle kendisine biraz süre vermemi istedi. Ben buradan kendisine bir kez daha ilgisinden dolayı teşekkür ediyorum ve bu konuyu da evraklar gelince yeniden değerlendirmek üzere kapatıyorum.Üçüncü olarak hazır konu açılmışken şu anda ne kadar farkındayız bilmiyorum ama gerçek anlamda bir destan yazılıyor. Yaş ortalamsı 17-18 olan bir takımla Basketbol ikinci liginde üst üste üçüncü galibiyetimizi aldık. Bu hafta istanbulda istanbulsporu mağlup ettiler gerçekten şu an tüm övgüleri hakediyorlar. Ve ben şu an basketbolcularımızı başımın üstünde taşımaya hazırım. Futbolcular konusunda şu anda hiç bir yorum yapmak istemiyorum ne zamanki bjkspor maçındaki oyunlarını sıradan bir lig maçında da oynayacaklar o zaman onlardan da burada övgü ile bahsedeceğim. Bu hafta yılbaşı nedeniyle tatil varmı bilmiyorum ama eğer yoksa bu haftaki basketbol maçında tribunleri doldurmak bence artık şart oldu hem bu gençlere destek vermek hem de seneye yeni salonumuzda maç izlemeden önce bu salonumuzu ziyaret etmek için hepinizi salona bekliyorum.Dördüncü ve son olarak değinmek istediğim konu da şu sağlamak için çok çalıştığımız camia birlikteliği, gerçekten üzerinde çok çalıştık toplantılar yaptık röpartajlar yaptık röpartajları hep birliktelik ekseninde toplamaya çalıştık ama geldiğimiz nokta da sıkıştık kaldık. Sn.Ürkmez, Sn. Türkmeninin mikrofonları kendisine çevirdiği noktada sessiz kaldı ve bu nedenle de bence gün geçtikçe göztepelilerin gözünde değer kaybediyor en başından beri başta gittiği sitedeki ankette de artık ikinci sıraya düşmesi bunun en temel göstergesi. Hiçbir çözüm üretmeden beklemek ve herşeyin bittiği noktada ortaya çıkıp işte geldim burdayım demek bana hiç doğru gelmiyor. Umarım Tugsuzundan Ürkmezine herkesin kafasında bir şeyler vardır ve umarım bu yol alış sürüklenme değildir.

Ayrıntılar

30 Kasım -0001 tarihinde yayınlandı.

Herkesi en baştada kendimizi kandırdığımızı zannettiğimiz ama esasında hiç kimseyi kandıramadığımız futbol takımımızı, yönetimimizi, başkanımızı bir kenara bırakıp bu hafta da basketbol takımımızdan bahsetmek istiyorum.
İlk önce salondan bahsedersek tribunde yaklasık 50 kişi vardı Göztepeli olarak ancak geçen haftadan farklı olarak 10-15 kişilik bir genç grup olunca biraz daha hareketliydi tribunler şeref tribununde yonetimimizi kulüp çalışanlarımızdan Hatice hanım temsil ediyordu. Maçtan önce ki sessizlik ve salonda ki soğuk hava kimsesizliği hissetiriyordu orada bulunan herkese ve başta oyuncularımıza.
Biraz takımımızdan bahsedersek takımımızda Sn.Kısmetlinin şampiyonluğa oynayacak kadro dediği kadromuzdan 2 oyuncu kalmış durumda onlarda Çağlar ve Buğra diğerleri çoğu 88 doğumlulardan oluşan 16 yaşlarında genç basketbol sevdalıları.
Dünkü maçta Çağların kendine göre haklı nedenlerden isteksiz olması ve bu nedenle de maçın ilk 5 dakikasında 3 faul alıp kenarıya çıkması oyuna tekrar girdiği ikinci yarının hemen başında da teknik faul alıp oyun dışı kalması nedeniyle tüm yük Buğra ve diğer gençlere kaldı maçın başından itibaren 1-2 sayıda olsa hep önde götürdüğümüz maçta Çağlardan sonra tek uzun oyuncumuz olan 16 yaşındaki Burak ın 4 faule ulaşması sonucu biraz zorlansakta Burak ın yaklaşık 20 dakika 4 faulle buyuk bir sagduyuyla oynayıp maçı 4 faulle bitirmesi gerçekten görülmeye değerdi. Bunun yanında henüz isimlerini tam olarak ögrenemediğim tüm genç arkadaşlarımın mücadelesi gerçekten görülmeye değerdi adeta sahada tam bir savaş verdiler Tire gücüne karşı ve savaşı kazanmayıda bildiler.
Her kazanılan savaşta olduğu gibi bu savaşta da genç ordusunu tam bir önder gibi idare eden mükemmel bir komutan vardı sahada Buğra !gerçekten gerek oyunu ile gerek gençleri idare edişi ile gerek takıma sahip çıkışı ile tam bir önderdi. Tribundeki az sayıdaki insana helal olsun dedirtircesine bir profesyonellik abidesi idi. Gerçekten kendisini izlemeye doyamadık.
Benim buradan İskender başkana bir tavsiyem var bu hafta futbol maçı yok toplayın takımı götürün basketbol maçına ve tecrubeli oyunculara Buğra yı gençlere de basketboldaki gençleri gösterin belki ufak tefek bir seyler kaparlarda anlarlar hangi takımda oynadıklarını ve alt yapıdan gelenler olarak nasıl oynamaları gerektiğini.
Sizlere bir kez daha tavsiye ediyorum hafta sonu 1 saatinizi ayırıp o salona gelin size garanti ediyorum pişman olmayacaksınız ve yönetimsiz bir takımın neler yaptığını görünce sahaya atlayıp boyunlarına sarılasınız gelecek.
İki haftadır neden Göztepeli olduğumu bana en iyi şekilde hatırlatan Basketbol takımımızın hocasından oyuncusuna herkese sonsuz teşekkür ediyorum iyi ki varlar ve umarım böyle devam ederler.
">

Ayrıntılar

30 Kasım -0001 tarihinde yayınlandı.

Başlığı okuyanlar bilhassa da şu anki yönetime yakın insanlar gene mi genel kurul diyecekler biliyorum evet yine genel kurul ama artık olağanüstüsü değil olağanı. Evet yıl sonu yoğunluğu nedeniyle ara vermek zorunda kaldığım haftalık yazılarımı bu hafta, yaklaşan genel kurulla ilgili görüşlerimi ve kendimce yaptığım tespitlerimi sizlere aktararak devam ettirmek istiyorum.İstesek te istemesek te olağan genel kurulumuz gün be gün yaklaşmakta ve bu genel kurulumuz ile ilgili olarak çalışmalar yapmanın zamanı yavaş yavaş gelmek te. Son dönemde, siyasilerin deyimiyle mekik diplomasisi yapmaya çalışan bir birey olarak anladım ki bugün ki ortam ve şartlar da belli kesimleri bir araya getirmek ve tam bir birliktelik ile camiamızda başarıya giden bir güç birliği oluşturmak ne yazık ki imkansız ve ben bu birlikteliği sağlamaya çalışmaktan vazgeçtim belki ileride bir sonraki kuşak yöneticilerde böyle bir birliktelik sağlanır ama bugün ki kuşakta bu imkansız çünkü zamanında haklı veya haksız olarak birbirlerinin canlarını çok yakmışlar ve aralarında ki köprüler çoktan yıkılmış bu nedenle camia birlikteliği lafı Göztepe camiası için çok gerilerde kalmış.Bugün gerek Göztepelist te gerekse de kendi aramızdaki sohbetlerde ve değerlendirmelerde her zaman olaya futbol ile başlayıp ve futbolda bulunan büyük borç nedeniyle de umutsuzluğa kapılıp bir beyaz atlı prens arıyoruz veya onun hayallerini kuruyoruz. Son yirmi yıllık süreçte Göztepe bu prensini hep aradı kimi zaman bulduğunu zannetti kimi zaman da yeni asır ile buldu. Buldu diyorum çünkü her ne kadar şu anki içinden çıkılmaz halin sorumlusu yeni asır olsa da bu konumuna çokta isteyerek gelmedi belki de eti bank olayı patlamasa da hiç bu duruma gelmeyecekti. Göztepe yeni asır olmasa da mevcut yönetim yapısı ile de bugünkü durumundan çokta farklı bir yerde olmayacaktı. Şu anda şöyle bir baktığınızda kulübün içine biraz girdiğiniz de böylesine anlamsız bir şekilde yönetilen bir kulübün nasıl 80 yıl yaşadığına inanamıyorsunuz çünkü dağ olsa dayanmaz bu sistemsizliğe bu yönetimsizliğe yanlış anlaşılmasın lafım kesinlikle sadece Sn. İskender Tuğsuz a değil onun en son halkası olduğu ve yıllardır süre gelen bu anlamsız ve amaçsız yönetim sistemine. Peki iyi hoş acımasızca yıllarca bu kulübe hizmet etmiş insanları eleştiriyorsun da çözüm ne eleştirmek kolay ne yapılacağını söyle diyenler var şu an duyuyorum ve naçizane önerimi şu anda genel kurula hazırlanan herkese sadece bir öneri olarak aktarmak istiyorum ve belki de şaşıracaksınız ama bu öneri konusunda da en çok güvendiğim insanların başında Sn. İskender Tuğsuz geliyor çünkü onun dışındakilerin en azından şu ana kadar ismi geçenlerin böyle bir sistemi asla kurmayacağına inanıyorum. Eğer kendisi de son dönemde dediği gibi ben çok acemiydim ve çok hatalar yaptım bundan sonra her şey çok daha iyi olacak söyleminde samimiyse bu naçizane önerime kulak verir.İlk başta bir durum tespiti yaparsak şu anda futbol gerçek anlamda bitmiş durumda çünkü her ne kadar YTL ye geçiş ile sıfırlarını biraz kaybetse de değerini kaybetmeyecek ölçüde borç stoğu var Bu nedenle yapılması gereken ilk iş futbolu kalkındırmak değil Göztepe spor kulübünün prestijini düzeltmek bu da ancak amatör branşlarla mümkün yapılan salon ve şu anda bütün imkansızlıklara rağmen bulundukları liglerde çırpınan takımları ile önemli ölçüde büyük gelecek vaat ediyorlar. Bu takımları başarıya ulaştırmak Göztepe Spor Kulübünün şu anda yok olmaya yüz tutan prestijini ve kimliğini geri kazandıracaktır.Peki bu nasıl olacak şu anda genel kurula hazırlık yapan insanlar kuracakları yönetimler ile ilgili çalışırken seçecekleri insanlar kadar kendi yönetim yapılarını da değerlendirmek zorundadırlar yani bu kulübü yıllardır esir alan tek adam sisteminden kurtaracak çağdaş bir yönetim anlayışı ile yönetecek kadroları bir araya getirmek zorundadırlar bunun içinde daha önce de defalarca söylediğim gibi kuracakları yönetimleri ortadan ikiye bölerek yarısını kendilerine maddi desteği sağlayabilecek varlıklı insanlardan seçerken diğer yarısını profesyonel yönetim anlayışına sahip kulübün en büyük sorunu olan sistemsizliği ortadan kaldıracak eğitimli ve bir sonraki adımda görevlerini profesyonel yöneticilere bırakabilecek insanlardan kurmalıdırlar. Seçildikten sonra da başkan gene isterse ayrı bir statü de olan futbol ile ilgilenmeli, ama derneği hak ettiği sistemi kuracak insanlara görev olarak vermelidir. Bu insanlar da ilk başta derneğin mali idari organizasyonu olmak üzere sistemlerini kurmalı veya mevcut sistemi işler duruma getirmelidirler. Bu ana yapıyı kurduktan sonra Göztepe’nin kurumsal kimliğini yüceltecek ve yıllardır eksikliğini hissettiği projelere girişmeli gerek amatör branşlara kaynak yaratacak gerekse de bundan elli yıl sonra bile kulübe gelir getirecek sistemleri kurmalıdırlar. Bunlar nedir örneğin son dönemde Göztepelist’in talip olmasından sonra biranda değerlenen ve altyapı ile yönetimin arasını açan Spor okulları hem Göztepe ye değer katacak hem gelir yaratacak hem de şu an gurur duyduğumuz gençlerimize yenilerini katacak hem etinden hem sütünden hem derisinden yararlanılacak çok önemli bir projedir. Salonumuzun da teslim edilmesinden sonra salon sporları için çok önemli avantaj sağlanacaktır. Bu salonun doğru işletilmesi hem amatör branşlara gelir sağlayacağı gibi hem de Göztepe camiasına önemli bir hareket getirecektir. Belki de güzel yalı da sözde büyük maçlarında çıkan yaygaranın eskisi gibi tepki alacağı bir gençlik yaratacaktır. Ve bu doğru ve şeffaf çalışan kulüp yapısı da bir çok küskünü geri getirecek ve belki de yok olmaya yüz tutan tenis gibi yelken gibi önemli şubelerimizi yeniden aktif hale getirecek Göztepe yi kendi halinde yapısından kurtarıp bir çok kesimin boş zamanlarını geçireceği gerçek bir spor kulübü haline getirecektir. Belki de bu doğru ve şeffaf çalışan kulüp yapısı böyle bir kulüp bulamadıkları nedeniyle kendi kulüplerini kurmaya kalkışan arkas gibi tuborg gibi şehrimizin sanayicilerini Göztepe’ye yöneltecek ve amatör branşlarda büyük başarılar kazanmamıza sebep olacak sponsorlar bulunacaktır. Bu arada futbol şu ana kadar hep zarar getiren AŞ sistemi nedeniyle ayrı bir yapısı olmasından dolayı kulübe zarar veremeyecek en azından zararı kendine bir şekilde yoluna devam edecektir. Belki de kulüp istenildiği düzeye geldiğinde yakalanan bu hava ile oda kendini toparlayacak ve güzel günler yaşayacak yaşatacaktır.Uzun lafın kısası Göztepenin kurtuluşu futboldan değil ilk önce sistemsel şekilde yönetilen bir spor kulübü olabilmekten geçmektedir. Ve Sn. İskender Tuğsuz veya bir başkası bunu görüp yapabildiklerinde bir Adnan Süvari gibi bu kulübün tarihinde silinemez bir yere kavuşacak ve yüzlerce sene sonra bile anıldığında insanlar tarafından takdirle karşılanacaktır. Umarım bu genel kurul sadece bir genel kurul değil Göztepe’nin makus talihini çeviren bir kırılma noktası olur. Her şey Tek Büyük Göztepe İçinÖzkan Cengiz.