Bundan yaklaşık 3-4 yıl önceydi. Bizans spor okullarının bir bir açılıyordu ve en nihayetinde Bostanlı’da Gençlerbirliği spor okulu açılması bardağı taşıran son damla oldu. O zaman Göztepelist Yürütme Kurulu olarak bu böyle olmaz bir şeyler yapmalıyız demiş ve bunun üzerine zamanın Başkanı İskender Tuğsuz’a giderek spor okulları konusunda bir şeyler yapmasını veya yapmayacaksa bize yetki vermesini istemiş ve uzun uğraşlar sonucunda Bornova Spor Okulu için izin çıkarmıştık.
 

Bunun üzerine Bornova’da bir seferberlik başlattık başta insanüstü gayreti ile bu işe katalizör olan Sn. Sedat Yazıcı olmak üzere hep beraber bu işin peşine koştuk. Bir yandan Bornova’nın bütün sokakları afişlendi bir yandan belki de o zaman a takımda olmayan malzemeler temin edildi. Bornova Belediyesinden halı saha kiralandı. Kulüpten tek istediğimiz bir hocaydı o da zor da olsa bu hocayı sağladı ve efsane kadronun katılımı ile spor okulumuzu açtık. Ve inanılmayacak kadar kısa bir sürede doksana yakın öğrenciyi okulumuza kaydederek okulumuzu aktif hale getirdik.
 

O çocukların çalışmaların başında sonunda Bornova parkını Göz-göz diye inletmeleri kırmızı gelincikler gibi formalarıyla Bornova sokaklarına dağılmaları Bornova sokaklarında sarı kırmızı dolaşmaları afişler ve pankartlar tam bir Göztepe karnavalı.
 

Sonra ne mi oldu. Kulübümüz ilk önce hocayı geri çekti. Sonra yerine gönderdiği hoca parasını alamayan yeni hoca çalışmalara gelmedi. Daha sonra kulüpten ayrılan hocalar öğrencilerimizi başka okullara çekti vb yeniden hatırlamak istemediğim onlarca sorun en sonunda bizi de pes ettirdi ve okula kapanış bayrağını çektik. İyi niyetle ve büyük özveri ile başlayan oluşum Kulüp yönetiminin 80-90 çocuğu ticari meta olarak görmesi ile bu güzel oluşum sona erdi. Sonra da vazgeçmedik daha geniş tüm spor okullarının bize devredilmesi için bir proje oluşturup başkanın karşısına çıktık. Kendisine rüyasında bile göremeyeceği bir gelir garanti ettik ama ona rağmen ikna edemedik ve bu serüven sona erdi.
 

Şimdi yıllar sonra bu konu nereden çıktı. Kulübümüzde az çok taşlar yerine oturmaya başladı. Bir şeyler oluyor bir şeyler gerçekleşiyor. Göztepe kimliği yavaş yavaş kendine geliyor. Lisanslı ürünler çıktı. Takım kan değişiminin de etkisiyle bol gollü galibiyetler serisine başladı. Taraftar her zamanki gibi formunda şimdi sıra geldi. Göztepe kültürüne, Göztepe kimliğine yeniden hak ettiği değeri kazandırmak yeniden İzmiri sarı kırmızı renklere bürümek.
 

Şu anda şehrimizde onlarca Bizans spor okulu var bu okullar yüzlerce çocuğumuzu zehirliyor, bu çocuklarımızı Göztepemize kazandırmanın birinci yolu spor okulları kulübümüzün bu yönde çalışmaları var sömestr için hazırlıklar başladı. Ama kulübümüzün de yapacağı çalışmalar sınırlı çünkü şu anda yapacakları çok iş var. Bu nedenle böylesine önemli bir konuda hepimizin bir şeyler yapması hepimizin elini taşın altına sokması önemli. Ben buradan ilk önce yakın ilçelerdeki Göztepelilere sesleniyorum.
 

Kemalpaşa’ya, Torbalı’ya, Aliağa’ya, Menemen’e, Gaziemir’e, Kaklıç’a, Buca’ya, Şirinyer’e, Urla’ya, Seferihisar’a, Çeşme’ye, Çeşmealtı’na, Urla’ya, Karaburun’a, Bornova’ya, Balçova’ya, Narlıdere’ye İzmir’in dört bir yanına onlarca okul açmaya, binlerce Göztepeli yetiştirmeye bütün Göztepelileri davet ediyorum. Kiminiz sahanızı ortaya koyun, Kiminiz organizasyonunuzu, kiminiz sportif bilgi birikiminizi, kiminiz sponsor olun malzemelere, kiminiz servisinizle bir turda bu çocuklara atın, Kiminiz koşturun boş vaktinizde ve hepiniz çevrenizdeki tüm çocukları gönderin GÖZTEPE SPOR OKULLARINA.
 

Haydi hep beraber haydi şimdi binlerce Göztepeli yetiştirmeye böyle büyük bir projeye büyük bir hedef lazım işte benden hedef.
 

ÖNÜMÜZDEKİ SEZONUN İLK MAÇINDA ALSANCAĞIN BALKON TRİBÜNÜ DOLMALI GÖZTEPE SPOR OKULU ÖGRENCİLERİ İLE
 

Yapabilir miyiz? Yaparız!

                                                          Yapmadık mı? Yaptık!                      
 

Bende bu iş için bir şeyler yapmaya varım diyenler gösterin kendinizi

Her Şey Tek Büyük Göztepe İçin
 

Özkan Cengiz

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

www.ozkancengiz.net
Yılsonuydu, yılbaşıydı, sayımdı, sözleşmeydi, geçiciydi derken gene Mart’ı bulduk. Vakitsizlikten yazamadığımızdan ajandama sürekli not aldım. Bunu yazmalıyım şunu yazmalıyım diye gün bugün oturdum bilgisayarın önüne bir baktım ki not aldıklarımı yazmaya kalksam olur bir düzine yazı bunların hepsini yayınlamaya kalksak güncelli kaybettik gitti. Bu nedenle en önemlilerinden seçtiklerime kısa kısa değineyim olsun bitsin dedim başladık yazmaya…….
 

Bir takım düşünün sezon başında yöneticisi belli değil sporcuların ailelerinin desteği ile ayakta duruyor. İlk haftanın ardından tamamen ortada kalıyor. İlgi minimum düzeyde sporcular kendi halinde. Bu takıma belki de sportif anlamda hiç tecrübesi olmayan iki yönetici sahip çıkıyor. Önce sporcuların özgüvenlerini yerine getiriyor. Sportif çalışmalarının kalitesi artırılıyor. Ardından malzeme vb ekipmanları yenileniyor. Ardından galibiyet serisi bir başlıyor pir başlıyor. Üst üste galibiyetler deplasmana otobüsler neşe ve puan içinde devre arası. Her şey mükemmel puan desen puan takım desen takım ama yetiyor mu hayır üstüne kalite transferler ve mesaj net biz şampiyon olacağız ve bunun en kısa sürede yapacağız. Ezeli rakiplerden üst liglerden kaliteli transferler ve ikinci yarı başlıyor galibiyet üzerine galibiyet ve grup maçlarının bitimine 3 hafta kala birincilik garanti ediliyor. İçeride galibiyet dışarıda galibiyet garanti şampiyonluk garanti kadro sıfır hata yönetim sıfır hata oyun sonuç net başarı Bu hikaye size çok mu uzak geldi evet çok uzak çünkü uzun yıllardır böyle bir sezon yaşamadık yaşatanların ellerine kollarına sağlık GÖZTEPE BAYAN VOLEYBOL TAKIMI bir destan yazıyor hem de göstere göstere oyuncusundan antrenörüne malzemecisinden doktoruna herkesin ellerine sağlık. İkinci etap maçları için hepsine başarılar hepsine bol şans biz başarıdan eminiz böylesine mükemmel bir takımı yaratan ve adeta isteyince neler olduğunu gösteren Sn. Sanver Süzek ve Sn.Alphan Manas’a sonsuz teşekkür iyiki varsınız. Bu konu ile ilgili son bir notta bize hepimize bu takım ilgiyi daha fazla ilgiyi hak ediyor. Göztepe seyircisi nedir salonda ne kadar etkilidir bunu başta yeni yöneticilerimize sonra tüm voleybol camiasına göstermek boynumuzun borcu yıllardır yaşamadığımız bir sezonu bize yaşatan bu takım her şeyi hak ediyor.
 

Göztepelistte anketi görmüşsünüzdür. Net bir sonucu var. Camiamız için Göztepeliler için yararsız ve gereksiz olan bir nesneye daha fazla vakit ayırıp kelime etmek abesle iştigal anketin mesajı net devir kapandı yenisi açıla! En kısa süre içersinde camiamızın kurumları ve gerçek duayenleri bir araya gelerek GÖZVAK’ı vücuda getirmelidir. Burada en çok görev Mevcut kurumlara düşüyor. Yalı, Uniforce, Hizmet Derneği, Göztepelist ve diğer kurumlar ve bu güne kadar kendini kıyıya köşeye çekmiş Göztepeliler toplanın GÖZVAK’ı yaratın.
 

Her maç dolu tribün her maç gıptayla izleniyor. Kapalı hep dolu açığın yarısı banko yarısı çoğu maçta doluyor. Deplasmana içeriye taraftar koşuyor. Kulübe sorduk deli gibi maça gidiyoruz nedir hâsılat geliri kulüpten gelen yanıt çarpıcı bugün yarın www.goztepelist.org ta yayınlanır. Sermayeyi kediye yüklemişiz hiç kimsenin olmadığı kadar maça gitmişiz ama nasıl yaptıysak biletsiz girmişiz duyarlılık örneği göstererek maça biletli girenlerin yaptığı ödemeler statta kırılan koltuğa sandalyeye gitmiş sonuç hasılat geliri koca bir sıfır bu tablo bize hiç yakışmıyor nasıl en çok maça giden bizsek en çok bilet alan ve en centilmende biz olmalıyız bu tribünlerin kuru kalabalıklar olmadığını bilinçli takımını seven organize ve dürüst tribünler olduğunu dosta düşmana açık ve seçik olarak göstermeliyiz. Bu nedenle en başta bize kendimize değer vermeli Göztepeli kimliğini ayağa kaldırmalıyız. Bunu başardığımız an sayısı fazla inadı inat tepkisi net olmanın yanı sıra saygı duyulan sevilen ve el üstünde tutulan bir taraftar kitlesi olacağız ve nasıl kulübümüz kademe kademe gelişiyorsa bizde kademe kademe toparlanacağız yükseleceğiz başaracağız.
 

Spor okulları ile ilgili bir yazı yazdım ve birçok elektronik posta aldım. Gerçekten bu postalar bile açıkçası beni mutlu etmeye yetti demek halen camiamızın gücü etkisinde spor okulları ile ilgili kulübümüzde çalışmalar hızla devam ediyor. Tüm alt yapımımızın başına sizlerinde bildiği gibi Göztepe tarihinde unutulmaz anların yaratıcısı Sn. Mustafa Fedai getirildi. Kendisi Göztepe sevdası ile gece gündüz koşturuyor ve desteğe çok ihtiyacı var destek deyince hemen maddi anlamayın maddi manevi desteğe ihtiyacı var bu semtin bu ilçenin bu şehrin çocuklarının kulübümüze kazandırılması için elimizden geleni yapmalıyız. Dükkanımıza broşür asmalı, mahallenin çocuklarını toplayıp gürsel aksele götürmeli gücümüz yettiğince çocukları toplayıp maça götürmeliyiz. Alt yapıya destek amacıyla oluşturulan Gürsel Aksel’de yer alan reklam panolarına reklam vermeliyiz. Geliri nereye gidiyor belli olmayan panolara reklam vereceğimize kendi öz tesislerimize reklam vermek en doğrusu.
 

Yıllar sonra ilk kez lisanslı ürünlerimiz pazara çıktı. İlk kez satışa sunulduğu GHD toplantısında insanları görmeliydiniz her kes büyük bir özlem ile lisanslı ürünlere koştu. Toplantı başladığında herkesin boynunda lisanslı atkısı vardı. İsterseniz üzerindeki etiketi kesmenize yardım edeyim diyen görevliye tepki çok sert ve netti elleme o Göztepe lisansı bu ürün lisansı ile güzel. Maçlarda ve kulüp binasında ürünlerimiz satılıyor. Bilinçli taraftarlığın bir diğer öğesi olan bu ürünlere sahip çıkmakla bu ürünleri yaşatabiliriz. Biliyorsunuz daha öncede başını taraftarlarımızın çektiği bir oluşum lisanslı ürünlerimizi yaratmış ve bu yolda önemli bir adım atmıştı ancak biraz ilgisizlikten biraz da sermayesizlikten yarı yolda kaldı yıllar sonra birinci kalitede üretilen bu ürünlerin devamı gelmesi için mevcutlara sahip çıkmak tek koşul. Sonuçta bu ürünler satılmazsa yerine yenileri gelmeyebilir biz de yeniden çocuğumuza forma alabilmek için kemeraltı’nın ücra köşelerinde dolaşmak zorunda kalabiliriz. Bunun için haydi mağazaya en az bir ürün.
 

Gelelim kulübümüze kulübümüz yavaş ta olsa emin adımlarla ilerliyor sportif anlamda yapılanmasını az çok oluşturdu zannedersem. Bu gruptan çıkılacağını ve her sene bir lig çıkarak süper lige dönüleceğini Sn. İsmail Hakkı Gül net bir şekilde GHD toplantısında ifade etti. Hatta bence taahhüt etti. Geçen gün de Sn. İmam Altınbaş’ın röportajda söyledikleri yüreğimize su serpti. Güzel günlerin bizi beklediğini biliyoruz ama bir o kadar da sabırsızlanıyoruz. Gürsel Aksel’in hala tahsis edilmemesi canımızı sıkıyor. Yönetimimiz elinde geleni yapsa da bir şeyler eksik kalıyor. Hadi anladık Alsancağın elli tane kocası var, hadi anladık yeni arazi tahsisi için bir çok şeyin bir araya gelmesi gerekiyor ve bu da oldukça güç ama 80 senelik öz malımızı Gürsel Akselimiz ile Kulüp binamızı niye hala tahsis etmiyorlar anlamıyoruz. Eğer bir iki kişilik başvurular eksik kalıyorsa İzmir Gençlik Spor Müdürlüğü’ne veya Ankara’ya bir 5000 kişi gidelim belki etkisi olur biz hazırız.
 

Daha yazmak istediklerim var ama daha da uzatırsam kimse okumayacak en iyisi burada keselim sonra devam ederiz. Bu arada kesinlikle unutmayın
 

HER ŞEY TEK BÜYÜK GÖZTEPE İÇİN

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

www.ozkancengiz.net
Zaman zaman düşünmüşsünüzdür hatta konuşmuşsunuzdur cep telefonu yokken ne yapıyorduk. Nasıl buluşuyor. Nasıl ulaşıyor. Nasıl görüşüyorduk diye esasında cevap basit çok fazla buluşmuyorduk, çok fazla ulaşmıyorduk, çok fazla görüşmüyorduk. Şimdi çok rahatız aklımıza bir şey geldi çeviriyoruz numaraları hiçbir şey yapamazsak bir mesaj işlem tamam.
 

Nasıl ki insan için cep telefonu büyük bir devrim ise Göztepelist’ te Göztepe için büyük bir devrim. Nasıl cep telefonları insanları birbiriyle konuşmalarında ki bir çok engeli aştıysa Göztepelist te milyonlarca Göztepelinin birbirine ulaşmasını, milyonlarca Göztepelinin Göztepe’ye ulaşmasını sağlıyor tam sekiz yıldır.
 

Evet tam 8 yıl dile kolay 2000 yılında sevgili Oğuz Reşat Sipahi’nin kişisel çabası ile bir mail grubu olarak kurulan Göztepelist web sitesi ile mail grubu ile Göztepe için büyük işler başardı. Hiçbir şey yapmasa bile Göztepelilerin bir araya gelerek güçlenmesini sağlayarak bile büyük iş başardı.
 

Göztepelist’te görüşen, tanışan, kaynaşan ve kurumsallaşan bir Göztepe nesli yarattı. Göztepe Uniforce, Göztepe’ye Hizmet Derneği en somutları olsa da bir çok kurumun oluşmasında, Yalı gibi mevcut kurumların güçlenmesinde birinci derece etken oldu.
 

Yeri geldi Göztepe Başkanı tarafından tehdit edildi. Yeri geldi Göztepe Başkanlarının camiaya ulaşma noktası oldu. Yeri geldi bir çok ad ve isim (Bayrak kampanyası, Futbolculara destek, Her Ay 20 vs vs vs,) altında yardımlar topladı Yeri geldi paralar dağıttı.(Kulübe bilgisayar, Spor Okuluna malzeme vs vs vs) Yeri geldi sosyal projelere imza attı. (Göztepe Resim Yarışması) herhalde anlata anlata bitiremeyiz ama bu taraf olan biri olarak bana düşmez. Takdir Göztepelilerindir.
 

Bence her şeyin saman alevi gibi olduğu camiamızda sekiz sene ayakta durmak bile büyük beceri hasbel kadar bu oluşumun yönetiminde görev alan biri olarak değil bir Göztepeli olarak başta bu kurumun kurucusu Sn. Oğuz Reşat Sipahi olmak üzere kuruluşundan bu güne emeği geçen herkese, bir kez bile olsa e-posta göndererek bu oluşuma can veren her Göztepeliye binlerce teşekkür.
 

İyiki varsın Göztepelist Nice Yıllara
 

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

www.ozkancengiz.net
Futbol Ekonomisi
 

Hep duymuşuzdur, Futbol artık bir spor değil bir endüstri, bu yıl futbol üzerinden para şu kadarmış iddia gelirleri bu kadarmış, lig tv bir para vermiş Türkiye’nin en zengini futbolcularmış. Evet, gerçekten de futbol bir ekonomi ve gerçekten iyi bir ekonomi bugün futbol ülkesi olmaya çalışan Türkiye’de bile artık milyon dolarlar sınırları çoktan aşıldı, milyar dolarlar telaffuz edilmeye başladı.
 

Yaklaşık 10 gündür iş nedeniyle Bizans topraklarındayım ve bu nedenle haddinden fazla Bizanslı ile polemik halindeyim. Son günlerde özellikle de şampiyonlar ligi maçından sonra herkes maç sonrasında Sn. Aziz Yıldırım’ın yaptığı konuşmayı çevire çevire anlatıyor. Duymayanlarınız için ne demişti.
 

“Türkiye’de futbolcu yetişmiyor bu nedenle yabancı kontenjanı artırılmalıyız. Türkiye’de senede 2-3 futbolcu çıkıyor. Bu da bizim gibi takımlara yetmiyor. Türk gençleri Almanya’dan çıkıyor ama Türkiye’den çıkmıyor bu konunun üstüne eğilmeliyiz”
 

Nasıl ilk bakışta tam manşetlik değil mi? Sn. Yıldırım kendi takımının sorunları çözmüş Türk futbolunun sorunlarına eğiliyor ve sayısı şaibeli fbsporlularda ulu başkanım ne de güzel söylermiş diye sağda solda böbürleniyor.
 

Hikaye! ya da tam tanımı ile Timsah gözyaşı, Siz hem bu ülkenin futbolunun yarattığı kaynakların en büyük kısmına çörekleneceksiniz hem de sonra bu ülkenin gençlerine imkan sağlanmıyor diye şikayet edeceksiniz böyle bir şey yok. Türk gençleri Almanya da uygun şekilde yetiştirildiklerinde başarılı futbolcular olabiliyorsa ve bu Türkiye’de bu şekilde olamıyorsa Almanya’da ki imkânları Türkiye’ye getireceksiniz burada da doğru yetişecekler burada da başarılı olacaklar.
 

Peki bunu nasıl yapacaksınız devlet bütçesinden pay alarak mı? Belediye gelirlerine göz dikerek mi? Hiçbir şey vermeden işadamlarına çökerek mi? Evet bunların hepsi yapılabilir ama futbolun endüstrileşmediği futboldan yaratılan gelirlerin milyar dolarlarla ifade edilmeyen ülkelerde Türkiye artık bu ülkelerden değil Türk Futbolu artık o futbol değil.
 

Bugün TV yayın gelirleri, Bahis gelirleri, sponsor gelirleri, reklam gelirlerinin hesabı yapılamayan ülkede yeni gelirler aramak amerikayı yeniden keşfetmek abesle iştigal. Bu gelirlerin yarısını ülkede spor akademileri kurmaya, yerel ligler kurmaya, minik ligleri kurmaya, okullar arası turnuvalara ayırırsanız. Bu ülkeden futbolcu yetişir. Bu ülkenin değerleri ortaya çıkar.
 

Yok siz bu gelirleri kuruluşunun 100. yılında avrupada çeyrek finale çıktığı için zil takıp oynayan takıma, neden büyük olduğu belli olmayan sözde büyüklere peşkeş çeker, milli takım antrenörüne aylık bu ülkedeki asgari ücretin 200 katı ücret vererek harcarsanız sonuçta 8 yabancı mı yapsak 9 yabancı yapsak diye tartışırsınız.
 

Sn. Aziz Yıldırım tribünlere oynayıp Kulüpler Birliği başkanlığına göz kırpmak istiyorsa başka ama yok ülke futbolu için bir şeyler yapmak istiyorsa o zaman önümüzdeki yıl ki tv gelirlerinden feragat etsin ülke çapındaki spor akademileri için samimiyetine inanalım. Kimsenin timsah gözyaşına ihtiyacı yok.
 

Konu Aziz Yıldırım’dan ve futbol ekonomisinden açıldı madem devam edelim. Aynı konuşmasında söylediği ve benim daha çok dikkatimi çeken konuya gelelim. Şöyle dedi kendisi “Biz bir şey yapmadık taraftarlar yaptı. Kombine aldılar pahalı bilet aldılar stad yaptık. Forma aldılar ürün aldılar futbolcu aldık. Biz hiçbir şey yapmadık her şeyi taraftarlar yaptı. Bir milyon üyeye ulaşacağız fbsporu kişilerden kurtaracağız”
 

Formül ne kadar basit değil mi? Bunu yapmak için ne gerekiyor? Takımını sevmek çok sevmek ve taraftarlık bilinci ile hareket etmek. Peki biz bir fbsporludan daha mı az seviyoruz Göztepemizi veya daha mı az bilinçliyiz veya sayımız daha mı az. Hayır hiçbirisi değil.
 

Biz takımımızı daha çok seviyoruz, Halimizden belli, Biz daha fazlayız her koşulda tribünleri doldurduğumuzdan belli, Biz daha bilinçliyiz hareketlerimizden belli e öyleyse daha ne ?
 

Bir Yönetim Kurulu başkanının iki dudağının arasından geleceğimizi almamızın zamanı gelmedi mi? Bu kulübü vazgeçilmez yapmanın zamanı gelmedi mi?
 

Sizce bir işadamı sırf devamlılığı olsun diye her yıl birkaç milyon dolar harcadığı bir kulüpten mi çabuk sıkılır kendi kendine yeten bir kulübü dünya kulübü yapmaktan mı?
 

Haydi Göztepeliler!
 

Önce en az bir lisanslı ürün,

Sonra maça biletli giriş,

En sonunda kulübe üyelik
 

Ondan sonra çıkalım tribüne dönelim protokol tribününe ve haykıralım.
 

Biz üstümüze düşeni yaptık sıra siz de hadi bakalım.

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

www.ozkancengiz.net
öztepe tarihinin en kritik günlerine yaklaşıyoruz. Serzenişlerinizi duyar gibi oluyorum. Her saniyesi başarı ve gurur kaynakları ile dolu 83 yıllık Göztepe’mizin en kritik zamanlarını nasıl olurda amatörden çıkmak olarak belirlersin diyorsunuz. Evet, bu olayı bir ligde şampiyon olma bir gruptan çıkma bir maç kazanma bir maç kaybetme olarak görürseniz haklısınız ama bu böyle değil.

Bu seneki başarıyı, bu seneki şampiyonluğu ben 30 Ağustos Meydan muharebesine benzetiyorum. Yok, edilmeye çalışılan el birliği ile içeriden dışarıdan sömürülen yıllarca başarı ile temsil ettiği şehrinin tüm öğeleri tarafından göz ardı edilen, camiası tarafından hor görülen, medya tarafından yokmuş gibi davranılan, her koşul ve platformda zarar gören bir olgunun tekrar ayağa kalkışı olarak görüyorum.  

Bu seneki başarı net bir mesajdır. Sizler evet sizler ne yaparsanız yapın isterseniz her sene küme düşürün, ister kulüp binamı çürütün, ister tesislerime el koyun, ister transfer yasağı koyun, ister taraftarlarımı coplayın, ister mağazalarımı kebapçı yapın, ister beni amatöre düşürün, ister futbolcularımı el altından satın, ister sitelerinizden adımı silin, ister beni amatöre gönderin, ister genel kurullarımdan kaçın, ister genel kurullarıma arabalar getirin, ister spor salonlarımı bana vermeyin, ister …. İster ….. ister…… ,

BENİ YOK EDEMEZSİNİZ BEN GENE BURADAYIM GENE KARŞINIZDAYIM DİMDİK VE PIRIL PIRIL

İşte bu yüzden ki önümüzdeki günler Göztepe tarihinin en kritik virajı ve bu virajdan da el birliği ile döneceğiz ve arkamıza bakıp el sallayacağız. Bu hiç kolay olmayacak nasılsa Altınbaş halleder, nasılsa ilk maçlarda bir şey olmaz son maça gideriz, nasılsa bir şekilde olur demeden her maçın her saniyenin her dakikanın önemini ve kıymetini bilerek bize ne getireceğini ne götüreceğinin farkında olarak hareket edecek el birliği ile kulübümüzü yeniden profesyonel yapacağız.

Voleybolcularımız İnönü savaşını kazandı. Ne demişti ulu önder Mustafa Kemal Atatürk, İsmet İnönü’ye “Siz orada sadece düşmanı değil bir ulusun makus giden talihini de yendiniz” Voleybolcularımızda şampiyon olarak, İnönü savaşını kazanarak Göztepe’mizin makus giden talihini yendiler.  

Şimdi sıra geldi Meydan Muharebesini kazanmaya, Meydan muharebesi nasıl kazanılır. Ancak ve ancak top yekun en küçüğünden en büyüğüne en zengininden en fakirine en zekisinden en safına en uniforce’undan en hizmetderneğine en Yalısından En 1925 ine en efsanesinden en yenisine en altınbaşından en alpetine en ismail hakkısınden en imamına en çağatayından en sinanına en yılmaz özdilinden en aydın erginine en diyadininden en erkanına en ceyhunundan en hasanına en kral ümidinden en eşkiyasına hatta en gürselinden en artunerine en atalayından en esat babasına el ele kol kola  tek bir yürek tek bir nefes bu beş maçı

ALACAĞIZ SÖKE SÖKE BASA BASA ALACAĞIZ.

Ve 14 raund yumruk yiyen boksör gibi ayağa kalkıp şöyle bir gülümseyip diyeceğiz ki

Sen yıllardır vuruyorsun düşüremedin avans bitti sıra bizde

KORU KENDİNİ !!!!!

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

www.ozkancengiz.net

KÖŞE YAZILARI

  • İnstagrama kayıtlı 52 milyonluk örneklem üzerinden bakarak Türkiye’de hangi takımın kaç taraftarı var? İnstagrama kayıtlı 52 milyonluk örneklem üzerinden bakarak Türkiye’de hangi takımın kaç taraftarı var?
    Written by Oguz Resat Sipahi 10 May 2020
    Oğuz Reşat Sipahi http://www.sipahi.tk Hangi takımın daha çok taraftarı var? Bu soru çok iç gıdıklayan bir soru biliyorum. Pazar Pazar maçlar da yok. Nereden aklıma geldi diye sorarsanız Dövletimiz sağolsun. İnstagramda Kumluca-Olimpos alanının yüce Dövletmiz tarafından 1. derece sit alanı konumund...
  • Ülkemizde 1098, dünyada 108319 kişiyi covid19 kanlı ve mukuslu kırbacı ile kaybettik... Ülkemizde 1098, dünyada 108319 kişiyi covid19 kanlı ve mukuslu kırbacı ile kaybettik...
    Written by Oguz Resat Sipahi 12 Nisan 2020
    Oğuz Reşat Sipahi http://www.sipahi.tk *Ülkemizde 1098, dünyada 108.319 kişiyi covid19'un kanlı ve mukuslu kırbacı ile kaybettik... *Ne mutlu bizlere değil ki ülkemiz, covid19 açısından müreffeh ülkeler düzeyini yakalama ve aşma yolunda koşar adımlar ile ilerliyor... Yine de arada iyi şeyler de var...
  • Gözyaşları... Gözyaşları...
    Written by Oguz Resat Sipahi 21 Nisan 2019
    Oğuz Reşat Sipahi http://www.sipahi.tk Uzun zamandır yazasım gelmiyordu ligin ilk devresinde yazacak birşey yoktu pek, ya da dünyevi dertlerden yazasım gelmedi... Ligin ikinci devresinde de yazasım gelmedi bu sefer çoğunlukla dünyevi ailevi dertlerden... Dünkü gözyaşlarına kadar... Taraftarımızın,...
  • Göztepe TEK Büyüktür. Göztepe TEK Büyüktür.
    Written by Özkan Cengiz 28 Nisan 2018
    Özkan Cengiz ozkan@ozkancengiz.net Göztepe TEK Büyüktür. Yıllar önceydi amatördeydik, takıma tribünlerin yoğun tepkisi vardı, hoca ve oyuncular fazlaca tepki alıyorlardı. O günlerin yöneticileri ile bir araya geldik. Şaşkındılar, bize nasıl profesyonel çalıştıklarını anlatıyorlardı. Video analizler...
Diğer yazılar:

Diğer başlıklar

Twitter